Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtladı. Erkan, kira artış sorunu, enflasyon ve hayat pahalılığı sorunuyla ilgili konuştu. "Vatandaş yeteri kadar kemer sıktı" diyen Erkan, parasal sıkılaşmanın bir müddet daha korunması gerektiğini söyledi.

TCMB Başkanı, enflasyonda tek hane için 2026'yı işaret etti. Erkan, "Kiraların enflasyonun daha gerisinde kalması için zamana ihtiyacımız var. Tüm bunlar para politikasının çalışmaya başladığını gösteriyor. Ulaşım ve yemek gibi hizmet gruplarında fiyat artışlarının yavaşlamasını 2024 sonunda göreceğiz. Kira ve eğitim gibi gruplarda ise biraz daha yavaş olacak. Enflasyonda tek haneli rakamları 2026’da göreceğiz. 2025 sonu hedefimiz ise yüzde 14" dedi.

"İstanbul’da ev bulamadık, annemlere yerleştik"
Kira sorununa ilişkin ise Erkan, "Arz eksikliği ve ucuz finansman olduğu zaman bazen dengeler bozulabiliyor. İşte burada bizde de en önemli sorun sosyal konut arzı. Çünkü sosyal konut eksikliğinden dolayı kiralarda artış var. Ayrıca kiralarda Türkiye’ye özgü bir artış söz konusu. Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız da bu konunun üzerinde çok duruyorlar. Bir insanın 10 evi olmamalı, 10 insanın bir evi olmalı. Ev ve gıda çok önemli. Sağlık konusunu devletimiz çok oldu çözeli. İstanbul, Manhattan’dan pahalı olur mu? Biz İstanbul’da ev bulamadık. Müthiş pahalı. Annemlere yerleştik, onların yanında kalıyoruz" diye konuştu.

"Apartman görevlimize fiyatları soruyorum"
"Ben markette patatesin, kırmızı etin ve sütün fiyatına bakıyorum. Ekmek, süt ve akaryakıtın enflasyonda ciddi bir etkisi var" ifadelerini kullanan Erkan şunları kaydetti:

"Aynı ürünü farklı fiyata satan market gördüğüm zaman bunu onlara soruyorum. Sonuçta iki adım ötedesin. Biz normal dışarıdan alınan yoğurt yemiyoruz, mayalıyoruz. Süt fiyatları bazen markette artmıyor ama TÜİK istatistiklerinde arttığını görüyorum. Apartman görevlimiz olan Sadık Abi’ye de çoğu zaman fiyatları soruyorum. Onu sorguya çekiyorum. Ben ‘indi’ diyorum. O ‘inmedi’ diyor. Sürekli “Fiyatlar inmedi, istersen git şu soğanın fiyatına bir bak” diyor."