BİNGÖL- Bingöl İHL Mezunları Derneği Başkanı İlahiyatçı Sadullah Arpa, seçmeli dersler için başvuru süresinin dolmasına bir gün kaldığını ifade etti.
 
İslami bir eğitim için imkânların kıt olduğunu dile getiren Arpa, "Ama buna rağmen uğraş vermemiz lazımdır. En başta çocuklarımızın dini eğitimi için bir arayış içinde olmamız gerekir." dedi.
 
Yaz Kur`an kursları önemli bir fırsattır
Bunların yanında çeşitli alternatifler olduğunu söyleyen Arpa, "Mesela yaz Kur`an kursları bir fırsattır bu anlamda. Veliler okul sezonunda da çocuklarını hafta sonu dini eğitim için camiye gönderebilirler. Bu eğitimler sadece yaz Kur`an kursuyla kalmamalıdır. 2 aylık bir süre yetersiz. Çocuk 10 ay gibi bir süre okumadığında unutuyor. Onun için bunu devamlı hale getirmek lazımdır. Ama en azından bu sürede çocuklar cami alışkanlığı kazanıyor. Çocuklarımızı okula teşvik ettiğimiz gibi camiye de teşvik etmeliyiz. Bu teşvikin bir yolu da seçmeli derslerdir. Bunların yanında bir de İmam Hatiplerimiz ve orta kısımları var. Nakil yoluyla çocuklarını oraya alabilirler. Bugüne kadar orta kısım sadece bir adetti. Ama yeni düzenlemede bir mahallede İmam Hatip talebi olursa oradaki okulda bir sınıf bunun için ayrılabilir. Böyle imkânlar da var. Özellikle ulaşım sıkıntısı yaşayanlar için önemlidir. Aslında sadece İmam Hatiplerde değil, keşke bütün okulların müfredatında böyle dersler olsa. Bütün okullarda bu hassasiyetin gösterilmesi gerekir. Fakat maalesef böyle değil. Bundan dolayı İmam Hatipler bir fırsattır bu anlamda. O yüzden İmam Hatiplerden fazlaca bahsediyoruz. İsterdik ki diğer okullarda da bunlar olsaydı ve onlardan da bahsetseydik. Yeni düzenlemede güzel şeyler var. Belki velilerin haberi yoktur. Örneğin 5-6-7. sınıfta okuyan bir İmam Hatipli bu 4 yıllık eğitim süresinde 1 yılını diyanetin resmi Kur`an kursunda geçirebilir. Yani hafızlık yapmak isteyenler için bu güzel bir fırsattır. Ayrıca Arapça ve Kur`an`ını geliştirmek isteyenler için önemlidir. Sistem üzerinden çocuğunun kaydı yapılan veliler, ocak ayına kadar başvurup çocuklarını İmam Hatibe alabilirler." ifadelerini kullandı.
 
Öncelikli dini eğitim yuvalarımız medreselerdir
Dini eğitim için en uygun yerlerin medreseler olduğunu dile getiren Arpa, "Osmanlıdan sonra medreseler kapatıldıkları için dini eğitim büyük bir sorun haline geldi. 1924`te çıkan tevhidi tedrisat kanunuyla dini eğitimin önü tamamen kesildi. Ve harf inkılâbıyla daha da pekiştirildi. Bu anlamda. Böylece hem dini eğitimin önü kesildi hem de bu eğitimi verecek insan kalmadı. Hatta namaz kıldıracak, Müslümanların cenazesini kaldıracak kimse kalmadı. Örneğin CHP`li bir milletvekili Hamidullah Suphi Tanrıöğer ilginç bir mesele anlatır. `Bir gün mecliste görevli 5-6 kişi yanıma gelip ağlayarak bana anlattılar. Sayın vekilim çevremizde 5-6 köy var. Sadece bir imam var. Cenazelerimizi yıkayacak, kaldıracak kimse bulamıyoruz. Bunun için sıraya giriyoruz. Cenazelerimiz kokuyor. Neredeyse bir köpek leşi gibi gömmek zorunda kalacağız.` Yani bizler böyle bir dönem yaşamışız maalesef. Bunun önüne geçmek için İmam Hatipler kuruluyor. Yani İmam Hatipler ilk olarak bunun için kuruluyor aslında. 1923-24`te 29 tane İmam Hatip kuruluyor. Fakat 1930`lara doğru bunların sayısı düşürülerek tamamen kapatılıyor.1951`de tekrar açılıyor." diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
 
12 yaşından küçüklere kesinlikle ders verilmeyecek
"Birde Kur`an kursları var bu anlamda.1930`lara kadar Kur`an kurslarına da izin verilmiyor. Ve sonra izin veriliyor ama buna şerh koyarak izin veriliyor. O şerhte çok ilginçtir. Aynen şöyledir.12 yaşından küçüklere kesinlikle ders verilmeyecek. 28 Şubat döneminde de 12 yaşını 15`e çıkardılar. İşte o dönemlerde 12 yaşından büyüklere Kur`an`ı Kerim ve namaz süreleri hariç hiçbir şey öğretilmeyecek. Bu da sıkı bir denetim altında olacaktır şartıyla izin verildi. İşte imam hatiplerin kurulması bu zorlu süreçle başlamıştır.1951`den sonra imam hatipler yaygınlaşmaya başlamıştır. Ve bu okulları bu millet kendisi yapmıştır. Yani kendi imkân ve fedakârlıklarıyla bu İmam Hatipler kurulmuştur. 28 Şubat döneminde bu okullara yönelik büyük bir tahrifat yapıldı. O döneme kadar bu okullara giden öğrenci sayısı 511 bin kişiyken 2000`lerde bu sayı 150 bin civarına düştü. Kat sayı zulmü ve diğer zorluklarla bu okulların önü kesildi. Bugün hala İmam Hatipler o sıkıntıları telafi etmiş değiller. Ama yavaş yavaş daha iyiye gidecek inşallah. Ama velilerden ricamız daha dikkatli olmalarıdır."
 
Veliler seçmeli dersler için bir an önce dilekçe vermelidir
Bu konuda çok titiz olunması gerektiğini dile getiren Arpa, "Çocuklarımız İslami bir terbiyeden uzak büyüyorlarsa, yarın önümüze çıkacak olan da bize hesap soran bir nesil olacaktır. Ama İslami bir terbiyeyle büyütebilirsek geleceğe de umutla bakabiliriz. Bugün toplum olarak karşılaştığımız sorunların büyük bir kısmı bunlardan kaynaklanıyor. Maneviyattan yoksun bir eğitimle bu toplum ıslah olamaz bunu görüyoruz. Bu şekilde yetişen nesil başa beladır. İlk başta anne-babasının sonrada yaşadığı toplumun başına beladır. Böyle bir neslin yetişmemesi için el birliğiyle bu işe el atmamız lazım. Evet, belki imkânlar kıttır ama güzel olana da yönlendirmeye çalışıyoruz. Ama velilerin de bu konuda duyarlı olması gerekir. Okullara gidip öğretmenleri ziyaret etmeliler. Buna önem verdiklerini belli etmeliler. Veliler gidip seçmeli dersleri bir an önce seçmeliler. Dünyalık bir işimizde kılı kırk yarıyoruz. Ama bu konularda sorumsuz davranıyoruz. Müslüman bir genç olarak yetiştirmek istiyorsak bu konuya azami derecede dikkatli olmalıyız. Kesinlikle seçmeli ders dilekçelerini vermeliyiz. Buna şiddetle sahip çıkmalıyız." ifadelerini kullandı. (M.Salih Gönül İLKHA)