Abdullah Öcalan`ın avukatlığını yaparken tutuklanan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Özgür Erol, yargılandığı İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesine sunduğu yazılı savunmada, çarpıcı iddialarla bulundu.
Öcalan`la 14 yıldır görüşmeler yapıldığını ve bu süre içinde birçok defa hava muhalefeti veya gemi arızası nedeniyle defalarca görüştürülmediklerini anlatan Erol, sadece Oslo sürecinin devam ettiği 2010 ile 2011 Temmuzu arasındaki dönemde hiçbir şekilde hava ve gemi muhalefetinin ortaya çıkmadığına, her hafta görüş yapabildiklerine dikkat çekti. Gazetevatan`ın haberine göre; Erol, "Çünkü 2009`dan itibaren Kürt sorununda çözüm arayışları temelinde İmralı`da devlet heyetiyle bir görüşme süreci başladı. Ve biliyoruz ki, tutuklanmamız, tam da bu diyalog zemininin bozulması sonucu gerçekleşti" dedi. Erol şunları yazdı:
Görüşme adı altında...
"Dikkat edilsin, toplu tutuklanmamızla sonuçlanan soruşturma tam da bu dönem, yani Mart 2010`dan itibaren başlar. Ve biliyoruz ki, tutuklanmamız, tam da diyalog zemininin bozulması sonucu gerçekleşti. Neden 13 yıllık avukat görüşmelerinin 2010-2011 kesiti soruşturma konusu oldu? Bu iki yılın ayırıcı özelliği, çatışmasızlığın sağlanması, nispeten kansız ve huzurlu bir ortamın gerçekleşmesi, Kürt sorununa dair barışçıl-medeni bir çözüm ihtimalinin tartışılması değil miydi?
"Tsunami gelecek"
Bunun yabana atılır bir tez olmadığının kanıtı, bizlerden iki ay sonra 07 Şubat 2012`de bu kez müzakereleri yürüten devlet heyetini, hatta dolaylı olarak Sn. Başbakan`ı hedef alan savcılık soruşturmasının açığa çıkmasıdır. Sıradan avukatlar, sıradan insanlar olabiliriz ancak Kürtleri ve Türkleri daha fazla çatıştıracak her girişime mesleki ve ahlaki olarak kapalı insanlarız. Bizi adliye hücrelerinde sabahlatırken, `Bu tufandır, daha tsunami gelecek` diyenler, hesaplarını yanlış yaptılar.