Bugün itibariyle siyonist işgal rejiminin Gazze'deki işgali ve katliamları iki ayını doldurdu.

7 Ekim'de Kassam Tugaylarının başlattığı Aksa Tufanı operasyonu sonrası; erkek kadın demeden, bebek, çocuk, ihtiyar, hasta, yaralı ayırt etmeksizin siyonist işgal rejimi tarafından soykırım yapılan Gazze'de şu ana kadar 7 bini çocuk olmak üzere 16 bini aşkın kişi şehit edildi. 
 
Midyat İlçesinde Eğitim Bir Sen Midyat Temsilciliğince düzenlenen konferansta konuşan Memur Sen ve Eğitim Birsen Mardin İl Temsilcisi Abdulselam Demir, "Elbetteki tek ve en önemli gündemimiz Kudüs'tür Gazze ve  Mescid-i Aksa'dır. Hele hele bu süreçte. Dünyanın gözü önünde bütün insanlığın katledildiği bir süreçte, bakın Müslümanlar demiyorum, insanlığın sınıfta kaldığı bir süreçte bizim Gazze'yi, Mescid-i Aksa'yı gündemimizden düşürmek gibi bir hatamız olmaması gerekiyor. Yapmamız gereken bu Mescid-i Aksa davasını sürekli sıcak tutmak, Yahudilerin ve siyonistlerin istediği şeyi, ne olur yapmayalım. Bu olayı, bu insanlık dışı saldırıları rutin bir hale dönüştürmeyelim ve gündemimizden düşürmeyelim. Zaten emin olun Gazze'deki kardeşlerimizin de bizden tek talebi ve istediği budur." dedi.

İşgalci siyonistlerin Gazze'de yaptığı katliamın Mescid-i Aksa'nın gündemden düşürülmemesi gerektiğini ifade eden Demir, "Bu olayları bir rutin olarak değerlendirmeyin. Zaten Yahudilerin istediği budur. Bu manada, gönlümüz orada, bir tarafımız orada, aklımız orada. Ama sorumluluklarımız vardır. Sorumluluklarımızı yerine getirmemiz gerekiyor. Birinci sorumluluğu olan arkadaşlar, eliyle bu olaya müdahale etmesi gerekenlerdir. Özellikle israille irtibatlarını kesmesi gerekenler var. Ticaretlerini durdurması gerekenler vardır. Bunlar devletlerdir ve bunlar devlet olma sorumluluğunu yerine getirmelidirler. Bunun dışında, diliyle bu olaya karşı çıkması gereken insanlar vardır. Sürekli gündemde tutması, bu olayı sıcak tutması, sürekli etkinlikler düzenleyerek insanları buraya çağırması gereken bir kesim vardır. Onlar da sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerdir. Bu da bizim sorumluluğumuzdur. Bizim bu sorumluluğumuzu kesinlikle göz ardı etmememiz gerekiyor. Sürekli gündemde tutmamız gerekiyor. Bir de sürekli kalbiyle, gönlüyle bu olaya müdahil olması gerekenler vardır. Onlar da halktır, yani sizlersiniz. Sizler belki eliniz yetişemeyebiliyor, belki sözünüz yetişemeyebiliyor ama dualarınız yetişiyor. Sizler de bu görevinizi yerine getirin. Hep beraber üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirelim." ifadelerini kullandı. (İLKHA)