Kronik böbrek hastalığı (KBH) ya da halk arasında böbrek yetmezliği olarak bilinen rahatsızlık, böbreklerin zaman içinde işlevini kaybetmesi veya işlevinin azalması durumunda meydana gelen bir sağlık sorunu şeklinde ifade ediliyor.

Kronik böbrek hastalığı yavaş ve semptomlar belirginleşmeden ilerleyebiliyor. Altta yatan nedene bağlı olarak hastalığın ilerlemesi ile birlikte böbreklerde yetmezlik meydana geliyor. Kronik böbrek yetmezliği tedavisi hastalığın durumuna bağlı olarak kişiye özel planlanıyor.

Kronik böbrek hastalığı ve güncel tedavi seçenekleri hakkında bilgi veren Nefroloji Bölümü'nden Prof. Dr. Gökhan Temiz, "Kronik böbrek hastalığı, çoğunlukla erken dönemlerde neredeyse belirti vermeyen ve böbrek fonksiyonlarının kaybedilmesi ile ileri evrelerde ortaya çıkan bir hastalık olarak bilinmektedir. Hastalığın belirtileri her hastada farklı olmakla beraber bir dizi nedenle ortaya çıkabilmektedir." dedi.

Yaygın nedenleri sıralayan Dr. Temiz, şunları kaydetti:

"Diyabet: Diyabet, yüksek kan şekeri seviyeleri nedeniyle böbrek hasarına yol açabilmektedir. Böbrekler, kanı temizleyerek fazla şeker ve atıkları vücuttan uzaklaştırmakla görevlidir. Ancak sürekli yüksek kan şekeri, böbreklerin bu işlevini yerine getirememesine neden olabilmektedir.

Yüksek tansiyon: Yüksek tansiyon (hipertansiyon), böbrek dokusuna zarar vererek böbreklerde damarların daralmasına da yol açabilmektedir. Bu da böbrek fonksiyonlarının zamanla azalmasına neden olabilmektedir.

Aile geçmişi: Aile geçmişi, kronik böbrek hastalığının riskini artırabilmektedir. Eğer ailenizde KBH öyküsü varsa, bu hastalığa yakalanma olasılığınız diğer hastalara kıyasla daha yüksektir.

İlaçlar: Belirli ilaçlar böbreklere zarar verebilmektedir. Özellikle kronik ağrı veya romatizma tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar böbrekler üzerinde olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Bu durum böbreklerin fonksiyonlarını bozarak işlevini yerine getirememesine neden olabilir.

Otoimmün hastalıklar: Bazı otoimmün (bağışıklık sistemi ile ilgili) hastalıklar vücudun kendi böbrek dokusuna saldırmasına neden olabilmektedir."

Kronik böbrek hastalığının tedavi seçeneklerinin hastalığın evresine, nedenlerine ve kişisel duruma bağlı olarak değişebileceğini ifade eden Dr. Temiz Tedavi seçenekleri ile ilgili şunları söyledi:

"Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, KBH'nin ilerlemesini yavaşlatabilmektedir. Düşük tuzlu, düşük proteinli bir diyet, tansiyonu kontrol altına alabilmenin yanı sıra böbrekleri de koruyabilmektedir. Bazı ilaçlar, böbrek hasarını yavaşlatabilmekte veya semptomları hafifletebilmektedir. Özellikle de kişinin tansiyon ve diyabet takibi için ilaçları kullanması oldukça önemlidir. Diyaliz, kanı temizlemek ve vücuttaki fazla sıvıyı uzaklaştırmak için kullanılan bir tedavidir. Böbrek fonksiyonları çok azaldığında veya tamamen kaybolduğunda, diyaliz tedavisi gerekebilmektedir. İleri evrelerde, böbrek nakli bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Sağlıklı bir donörden alınan böbrek, hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilmektedir."

Hastalığın tedavisinde organ naklinin önemine de dikkat çeken Dr. Temiz, "Kronik böbrek yetmezliğinin yönetimi ve tedavisi, erken teşhis ve düzenli tıbbi takip ile daha etkili hale gelebilmektedir. Riski azaltmak ve hastalığın ilerlemesini önlemek için düzenli tıbbi kontroller, sağlıklı bir yaşam tarzı ve uygun ilaç tedavisi oldukça önemlidir. Kronik böbrek yetmezliği gelişen hastalarda organ nakli her zaman en etkin tedavi seçeneklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır." ifadelerini kullandı.

Uygun hasta seçimi sonrasında yapılan böbrek naklinin hastaya sunduğu avantajlara da değinen Dr. Temiz, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Hemodiyaliz sürecinde, haftada birkaç kez uzun süreli tedavi oturumları olması sebebiyle hastalar fiziksel ve duygusal olarak zorlanabilmektedir. Böbrek nakli yapıldığında, hastaların diyaliz oturumlarına ihtiyaçları ortadan kalkar ve günlük yaşamlarına geri dönmeleri kolaylaşır. Böbrek nakli, sağlıklı bir böbreğin hasta kişiye nakledilmesi anlamına gelir, bu da vücuttaki zararlı atıkların daha etkili bir şekilde temizlenmesini sağlar. Böylelikle vücuttaki atıkların daha doğal bir şekilde temizlenmesini mümkün kılar. Böbrek nakli ile birlikte düzenli tedavinin getirdiği enfeksiyonlar, kan pıhtılaşması veya damar problemleri gibi komplikasyonlar ortadan kalkabilmektedir. Böbrek nakli, uzun vadeli daha iyi sonuçlar elde etme olasılığını artırabilmektedir.  Böbrek nakli sonrası katı beslenme kısıtlamaları genellikle daha azdır. Bu da hastaların daha esnek bir yaşam tarzı sürdürebilmelerine olanak tanımaktadır. Böbrek nakli sonrası bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar alınması gerekmektedir. Her hasta için en iyi tedavi seçeneği, kişinin özel durumlarına bağlı olarak değişebilmektedir. Her hasta benzersizdir ve tedavi seçimi, doktorlarla yapılacak kapsamlı bir değerlendirme sonucunda belirlenmelidir." (İLKHA)