Türkiye'nin siyonist rejim politikası eleştiren Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar;

Şu ana kadar İsrail'e 7 Ekim'den bu yana giden Türk gemisinin sayısı 350'yi geçti. Bu gemilerin kimlikleri tek tek çıkarıldığında birçoğunun AK Parti'yle iktidarla doğrudan ilişkili iş adamları olduğu ortaya çıkıyor.

İletişim Başkanlığı, alelacele dezenformasyon birimi üzerinden, bu videoda made in Turkey yazıyormuş orada, o yüzden daha önce çekilmiş bir videoymuş. Bir kelime üzerine söyleniyor bu. Şunu çıkıp diyemiyorlar; "Türkiye'den İsrail'e hiçbir gemi gitmiyor" diyemiyorlar. Bir kelime oyunu üzerinden savunmaya geçmeye çalışıyorlar.

Ama bütün dünya, İsrail televizyonları her gün Türkiye'den İsrail'e giden bu ekipmanları, gıdaları, demir-çeliği gösteriyor. Şu anda İsrail'in demir-çelik ihtiyacının 3'te 1'i Türkiye'den gidiyor. Jet yakıtları Türkiye'den gidiyor. Gıda Türkiye'den gidiyor. Böylesi bir ikiyüzlü politika görülmedi.

Arkadaşlar; ayağa kalkma vaktidir. Hepimizin çok sevdiği, bilge lider Ali İzzetbegoviç, hani demişti ya; "Ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız tek şey düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacak."

Buradan her hafta yalvarıyoruz; İsrail uçaklarına hava sahalarınızı kapatın diye. Ticareti durdurun İsrail'e dedik, durdurmadılar. Yakıtı, demir-çeliği göndermeyin dedik, daha nice tedbirler söyledik, yapmadılar.

Çok net söylüyorum; tek bir müeyyide yoktur Türkiye'nin bugün İsrail'e uyguladığı. Varsa söylesinler. Yalan söylüyorsak çıkıp desinler ki; "bunlar doğru değil, biz gemi falan göndermiyoruz."

Ama dünya artık şeffaf, gemilerin rotaları belli, indikleri-bindikleri liman belli. Ve işin acısı şudur ki; iktidarın çocukları bunu yapıyor.

Şimdi Türk bayrağı taşıyan gemiler, Hayfa'ya İsrail'e lojistik sağlıyor. Yazıklar olsun. Hem bu hükümete yazıklar olsun hem de bu hükümetin beslediği, semirttiği bu sivil toplum kuruluşlarına yazıklar olsun.