Beyin, yaratılışı itibariyle aslında "unutan" bir organdır. Hatta unutmak, yaratıcının insanoğluna verdiği en değerli hediyelerden birisidir. Eğer unutma yeteneği bize verilmemiş olsaydı, acı, kötü, zor, hüzünlü, kahredici birçok olumsuz durumu hatırlamaya devam ederdik. Kişinin günlük hayatını devam ettirebilmesi için anlık yaşanan bu tür duyguları unutması gerekir.
Bununla birlikte son yıllarda yaşlı/genç demeden pek çok kişinin unutkanlıktan şikayet ettiğini duyar oldum.
...
Randevularınızı unuttuğunuz oluyor mu?
Peki, sabah kahvaltıda ne yediğinizi bile zar zor hatırlarken, geçmişte kimselerin hatırlayamadığı olaylardaki detayları anımsamaktaki maharetinizle övünüyor musunuz?
Son zamanlarda pişirdiğiniz yemeklerin tuzunu unuttuğunuzdan yakınan kişiler var mı? Hatta havuçlu kek diye niyetlenerek pişirdiğiniz leziz keklerin içine havucu koymayı unuttuğunuz oldu mu?
"Dilimin ucunda..." diyerek hatırlayamadığınız bir sürü kelime veya kavram var mı?
"Dur... yavaş konuş... ne söylediğini bile anlamıyorum, cümlelerini yakalayamıyorum...!" diyerek karşınızdaki kişinin konuşmalarına sık sık es verdirtmek zorunda kaldığınız oluyor mu?
"Ayy bu gün günlerden neydi?" veya "Elimdeki kitabı nereye koydum, Allah Allah... şimdi elimdeydi..." türünden olayları yaşıyoruz zaman zaman. Her zaman her zaman olmaya başladı mı?
Kendinizi pasif ve işeyaramaz hissetmeye başladınız mı?
Birileri yardım etmezse kıyafet bile seçemiyorum, karar vermekte zorlanıyorum, yakın çevremden destek görmedikçe inisiyatif kullanamıyorum, dediğiniz oluyor mu?
...
Yukarıdaki soruların çoğuna "Evet evet, aynen ben...!" diyorsanız eğer, hemen aşağıdaki nedenlere dayalı olup olmadığını da kontrol edin. Çünkü son yılların moda olmaya başlayan ve ilerde bizleri kanser hastalığından daha fazla tehdit edecek olan demans(bunama)/ alzheimer hastalıklarının ön habercisi olabiliyor yukarıdaki hafif dozlu belirtiler.
...
Unutkanlık, kişinin etkinliklerinde kısıtlılığa yol açan ve beynimizin en önemli işlevlerinden biri olan bellek bozukluğu sonucu ortaya çıkan bir sorundur. Özellikle yaşlılarda bunama hastalığının ilk bulgusu olabileceğinden dolayı ciddiye alınması gerekir. Yaşlanma ile kişilerde ılımlı bir unutkanlık olabilir. "Yaşla-ilintili unutkanlık" ismi verilen bu durum ilerlemediği sürece herhangi bir hastalığa yol açmaz. Buna karşın bu tip hastaların periyodik olarak takip altında olması gereklidir çünkü bu unutkanlık, eğer ilerleme gösteriyorsa, ciddi hastalıkların habercisi olabilir.
Daha gençlerde görülen unutkanlığın altında ise genellikle psikolojik sorunların yattığını görüyoruz. Günümüz şehir ve çalışma hayatının getirdiği stres, depresyon, gerginlik beyin işlevlerinden dikkat toparlama ve yöneltmeyi bozarak unutkanlık yapar. Buna karşın bazı vitamin eksiklikleri, guatr hastalıkları, beyin tümörleri, beyin damarındaki tıkanmalar, beyin kanamaları, MS ve daha birçok hastalık da kendisini unutkanlıkla gösterir. Sonuç olarak devam eden bir unutkanlık hem tıbbi hem de psikolojik olarak araştırılmayı hak eden bir durumdur.
...
Son dönemlerde unutkansınız tamam; ama bu unutkanlığın nedeni, içinde bulunduğunuz stresli yaşam koşullarıyla ilgili olmamalı bu bir.
İkincisi, depresyon ciddi anlamda unutkanlık yapabilir. Unutkanlığınız, burnunuzdaki gözlüğü evin içinde dört dönerek aramanızın nedeni, depresyonda oluşunuz olmamalı.
Üçüncüsü, bazı kişilerde ciddi anlamda dikkat dağınıklığı vardır. Bunun da kendine göre nedenleri vardır elbet, o nedenlere girmeyeyim şimdi. Lakin zaten kendinizi bildiniz bileli dikkati dağınık birisiyseniz, yukarıda yazdığım unutkan durumları yaşama ihtimaliniz zaten yüksektir.
Dördüncüsü, son günlerde gerektiğinden az uyuduysanız, uyku düzeninizi bozduysanız, gece ile gündüzün uyku saatlerinin yerini değiştirdiyseniz unutkanlık yaşamaya başlayabilirsiniz.
Beşincisi, aşırı açlık ve az yemek, az beslenmek unutkanlık yapar. Çünkü beyin ve sinir sistemi, ihtiyacı olan besin maddelerine ulaşamaz. Sermayeden tüketir ve hopp unutkanlık!
Altıncı neden birden fazla işle uğraşmak ve yapılacak işlerin çokluğudur. Yani gün içinde elli tane işle uğraşıyorsanız, koşturmaca, didinmece derken beyin dağılır, ardından unutkanlık başlayabilir.
Yedincisi, tansiyon, şeker, tiroid gibi hastalıklar unutkanlık yapar.
Sekizincisi, herhangi bir olayı unutmamak veya yeniden hatırlamak için gerekli olan yol yöntemleri bilmiyorsunuzdur. Bunun için sık sık unutkanlık yaşamanız normaldir.
...
Demek ki "unutkanlık her yaşta görülebilir, normaldir" gözüyle olaya bakmamakta fayda var. Çünkü herhangi bir ciddi durumun habercisi olabilir. Bununla beraber milletçe paranoyak olmamız da gerekmez, zira günlük yaşamın stresine bağlı olabilir. Size düşen zamanında bir uzmana gitmek ve durumun ne olduğunu anlamak.
Bunun dışında bizler psikolojik destek çalışmaları yaparken unutkan vakalarla çok çalışıyoruz. Özellikle demans ve alzheimer hastalığından muzdarip, doktorlarının yönlendirdiği danışanlarımıza çok güzel programlar uyguluyoruz ve unutkanlığın oluşturduğu zorlukları atlatmalarına yardımcı oluyoruz.
Önemli olan vakanın doğru olarak tanımlanması ve kişinin entellektüel kapasitesi ve yaşam koşullarına uygun bir programın devreye sokulması, hepsi bu! Olumlu sonuçlar alınca hem bizler mutlu oluyoruz hem de aileler.
Son olarak bir kaç öneri yazayım ne dersiniz? Böylece evlerinizde, kendi imkanlarınızla kendinize dikkat etmeye çalışın sevgili okurlar;
Sağlıklı bir beyne sahip olmak isteyin...
Kitap okuyun, radyo dinleyin, televizyon izleyin. Bunları yaparken yorumlarda bulunun, tartışmalara katılın.
Stresten, kaygı ve üzüntüden uzak kalmaya çalışın.
Aile ve arkadaş ilişkilerinizi güçlü tutun, bol bol sohbet edin.
Yeterli ve dengeli beslenme ile kilo kontrolüne dikkat edin.
İyi, kalite uyku ve beslenme düzeni oluşturun.
Sigara ve alkolden uzak durun.
Sürekli yeni ve kompleks bilgiler edinin.
Bulmaca, sudoku gibi yoğun zihinsel aktivite gerektiren oyunları oynayın.
Yabancı dilde kelimeler öğrenmeye çalışın.
Yaşınıza uygun düzenli egzersizler yapın.
İnsanlarla iletişime geçin, sosyal aktivitelere katılın.
Meditasyon, yoga, tefekkür gibi aktivitelerde bulunun.
Aktif olun ve hep bir şeylerle uğraşın.
... ve... İnsanları sevin ve sevgiyle kalın...
Mehtap Kayaoğlu (Psikolojik Danışman &Psikoterapist) - Haber 7