İslami Direniş Hareketi (HAMAS) belirlenen süresinin dolma saatinden birkaç dakika önce ateşkesin, kalıcı ateşkes çalışmalarıyla ilgili bir neticeye varılmasına imkan sağlanması amacıyla başlangıçta belirlenen şartlara dayalı olarak bugün bir günlüğüne uzatıldığını duyurdu. 

Öte yandan Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Dr. Macid bin Muhammed El-Ensari de Gazze bölgesinde ateşkesin bir günlük ek süreyle ve daha önce Katar, Mısır ve ABD aracılığıyla kabul edilen şartlarla uzatılması konusunda anlaşma sağlandığını açıkladı. Şartların başında ise silahlı saldırıların tamamen durdurulması ve bölgeye insani yardımların girmesine izin verilmesi yer alıyor. 

El-Ensari Gazze bölgesinde kalıcı ateşkes sağlanması konusunda çalışmaların da yoğun bir şekilde sürdürüldüğünü belirtti. 

İZZETTİN KASSAM TUGAYLARI'NIN ELİNDE HENÜZ 151 ESİR DAHA BULUNUYOR

HAMAS tarafından yapılan açıklamada işgal rejiminin, bundan önceki altı günde istenenlerin aynısı üzere ateşkesin uzatılması karşılığında kadın ve çocuk esirlerden oluşan 7 kişiyle işgal güçlerinin Gazze'ye yönelik saldırılarında öldürülen 3 esirin cenazesinin teslim edilmesini kabul etmediği ifade edildi. Bundan önceki günlerde HAMAS elindeki "israilli" kadın ve çocuk esirlerden her 10 kişiye karşılık işgal zindanlarındaki Filistinli kadın ve çocuk esirlerden 30 kişinin serbest bırakılmasını talep etmişti. Bu doğrultuda 70 "israilli" kadın ve çocuk esire karşılık işgal zindanlarındaki 210 kadın ve çocuk esir özgürlüğüne kavuşturuldu. Ayrıca Hamas 27 yabancı ülke vatandaşını herhangi bir şarta bağlı olmaksızın Kızılhaç görevlilerine teslim etti.

HAMAS'ın askeri kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları'nın elinde henüz 151 esir daha bulunuyor ve tümünün serbest bırakılması karşılığında işgal rejiminin zindanlarındaki tüm Filistinli esirlerin serbest bırakılmasını şart koşuyor. 

HAMDAN: SALDIRI VE ABLUKA BİTMEDEN ESİR ASKERLERİN TAKASI GERÇEKLEŞMEYECEK

HAMAS yöneticilerinden Usame Hamdan, Lübnan merkezi El Meyadin TV'ye açıklamalarda bulundu.

Ateşkesi uzatma çabalarının henüz olgunlaşmadığını ve bugüne kadar kendilerine sunulan ateşkes önerilerini kayda değer bulmadıklarını belirten Hamdan, "İşgal herhangi bir saldırı yaparsa direniş hazırdır, sükûnet devam ederse biz de sükûneti sürdürürüz" uyarısında bulundu.

Hamdan, "direnişin ateşkesin sona ermesinden sonra her türlü olasılığa karşı kendisini hazırladığını" vurguladı.

Saldırı sonra ermeden ve Gazze'deki abluka kaldırılmadan esir siyonist askerlerin takasını konuşmayacaklarını kaydeden Hamdan, salt bir ateşkesin kendileri için yeterli olmadığını söyledi.

Hamdan, "HAMAS, başından beri, 1948'de işgal edilen topraklar da dahil olmak üzere tüm Filistin'deki esirleri serbest bırakma konusunda istekliydi." dedi.

İşgal zindanlarındaki çok eski esirlere işaret eden Hamdan, işgal rejiminin bu konuda takası uygulamak istemesi halinde ateşkesi uzatmaya hazır olduklarını da dile getirdi.

Hamdan," "Direnişin hâlâ birçok sürprizi var ve bunları konuşmak için henüz çok erken. Biz buna daha önce alışkınız. Direniş, elindeki her şeyi ortaya çıkarmadan çatışma sona erebilir." ifadelerine dikkat çekti.  

Gazze'de yerlerinden edilenler Zorluklar İçinde Hayatlarını Sürdürmeye Çalışıyor

Gazze Şeridi'nde işgalci çetenin saldırıları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Filistinliler, "insani ara" günlerinde hayata tutunmaya çalışıyor.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı'nda bulunan Filistinliler, soğuk kış şartlarının bastırdığı bu günlerde kısıtlı imkanlarla yaşam mücadelesi veriyor.

AA muhabirine konuşan Nidal Maruf, saldırılar nedeniyle Gazze'nin kuzeyindeki evlerinden çıkmak zorunda kaldıklarını ve birçok yere gittikten sonra 9 kişilik ailesiyle en son Nuseyrat Kampı'na sığındıklarını söyledi.

Burada zor şartlar altında yaşadıklarını belirten Maruf, "Verilen 'insani ara' sürecinde durumların biraz daha iyi olacağını düşünüyorduk ancak biraz bisküvi, peynir ve kuru şeylerle idare etmeye çalışıyoruz." dedi.

Gazze'nin Tel el-Heva semtinden olduğunu belirten Umm Yusuf ise İsrail'in kendilerine cep telefonları üzerinden mesajlar göndererek evlerini terk etme uyarısı yaptığını söyledi.

Önce buna direndiklerini aktaran Filistinli kadın, "Daha sonra çocuklarımız için korktuk ve evlerimizden çıkmak zorunda kaldık." diye konuştu.

"TUVALETLER ÇOK KÖTÜ, TEMİZLİK YOK"

Umm Yusuf, kamptaki koşullara ilişkin şunları anlattı:

"Burada tuvaletler çok kötü, temizlik yok. Çocuklar pislendi, temizlik sorunumuz var. Evimizde onurlu bir şekilde yaşıyorduk. Çocuklar öldü, kadınlar öldü, Tel el-Heva'da Zeytun'da herkesin evi çöktü, her yer dümdüz oldu."

Önünde bulduğu küçük bir tahtanın üzerinde merdane ile hamur açmaya çalışan Umm Yusuf, ekmek yaparak, biraz da domatesle günlerini geçirdiklerini, gelen gıda yardımlarında biraz peynir ve bisküvi olduğunu dile getirdi.

Bir başka Filistinli kadın Umniyat Hillis ise Gazze kentinin Şucaiyye semtinden olduklarını söyledi.

Savaşın başında Nuseyrat'a geldiklerini belirten Hillis, doğru düzgün yiyecekleri olmadığına ve zor şartlarda yaşadıklarına dikkati çekti.

"Paramız yok ki ne satın alalım, olsa da ne var ki nereden alalım." diyen Hillis, "insani aranın" yeterli olmadığını, tam bir ateşkes ilan edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Uluslararası toplumun Gazze'ye bakışına tepki gösteren Hillis, "Tüm dünya, tüm Arap ülkeleri bizleri izliyor ve bir şey yaptıkları yok. Hasbünallah ve nimelvekil." ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLARDA ALTINA KAÇIRMA ÇOĞALDI

Umm Eymen Hillis ise savaştan en çok çocukların etkilendiğini söyledi.

Filistinli kadın, "Savaş şartlarından dolayı çocuklarda altına kaçırma durumları çoğaldı, kadınların psikolojileri tamamen yıkıldı. Biz, hiçbir zaman odun parçaları arayıp bularak ateş yakarak yemek pişirmedik. Dünyanın bizlere şefkat nazarıyla bakmalarını istiyorum." dedi.

SAVAŞTAN BU YANA İLK SÜTLAÇ

Umut çadırlarında kalan Gazzeli çocuklardan Huveyiz et-Tayyib ise Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evlerinin yıkılmasının ardından buraya göç ettiklerini belirtti.

"Savaşın başladığı günden bu yana ilk kez bugün sütlaç yedik." diyerek sevincini aktarmaya çalışan Huveyiz, konuşmasında çocukluğun temiz yüzünü gösterdi.

"EBEDİ İNSANİ ARA İSTİYORUZ"

Tandır başında ekmek pişiren ve kendisini sadece bir "vatandaş" olarak tanıtan Gazzeli kadın ise, "İki günlük 'insani ara' nedir ki, bizler ebedi insani ara istiyoruz." diye konuştu.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) bağlı bir okulda kaldıklarını dile getiren Gazzeli kadın, barıştan ve çocuklarının yanlarında olmasından başka bir şey istemediklerini dile getirdi.

Bulaşıkları temizlerken AA kamerasına konuşan Gazzeli küçük kız Seca ise gün içindeki işlerini, "Kahvaltı yaptık, ful (bakla), hummus (nohut ezmesi) yaptık. Zorlukla su doldurdum." diye anlattı. 

 

Ölü ve yaralılar var: Kudüs’te İşgal Çetesine Saldırı

İşgal altındaki Kudüs'ün Ramot işgal yerleşim bölgesinde direnişçiler tarafından düzenlenen Kudüs operasyonunda 3 işgalci yerleşimci öldürülürken 6 kişi de yaralandı.

Filistinli direnişçiler, Kassam mücahitleriyle yaptıkları anlaşmaya rağmen Gazze'deki ateşkesi ihlal eden, son günlerde Batı Şeria ve Kudüs'te Filistinlilere daha fazla saldıran ve onları daha fazla katleden işgalci siyonistlere eylem düzenledi.

İşgal altındaki Kudüs'ün Ramot işgal yerleşim bölgesinde Kudüs operasyonunu düzenleyen direnişçiler, bir durakta bulunan işgalci Yahudi yerleşimcilere silahlı eylem gerçekleştirdi.

Eylemde işgalci ağır yara alan 3 işgalci Yahudi yerleşimci ölürken 3'ü ağır 6 kişi de yaralandı.

Eylemi gerçekleştiren 2 mücahit işgalci siyonistler tarafından şehit edildi.

KUDÜS OPERASYONU MÜCAHİTLERİNİN KİMLİKLERİ BELLİ OLDU

Eylemi gerçekleştiren mücahitlerin Kudüs'ün Sur Baher köyünden 2 kardeş olduğunu belirten kaynaklardan yapılan açıklamaya göre mücahitler HAMAS'a bağlı olup ve şehit olan büyük kardeş Murad Nimr (38) diğeri şehit ise İbrahim Nimr (30)'dir. İLKHA