BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, hükümetin demokratikleşme paketinin içeriğini kamuoyuna açıklamadığını, sürekli erteleyerek önümüzdeki üç seçimi kurtarma çabası içine girdiğini ileri sürdü.

Söz konusu pakette "daraltılmış bölge" sisteminin gizlendiğini savunan Tan, böylece seçim barajının yüzde 10`dan yüzde 20`ye kadar yükseltileceğini söyledi. Tan, "Bu fiili barajla BDP ve MHP grubun altına düşürülmek isteniyor. Sonra milletle dalga geçiyor, `Çalışsınlar geçsinler` diye. Bu millet bir çalışırsa sen Tansu Çiller`in mi Mesut Yılmaz`ın mı yanına gidersin, bunu da zaman gösterir" dedi.

Kimse haddini aşmasın

 

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç`ın, "Fizik, kimya, matematik nasıl okuyacaklar? Beğenmeyen, Kürtçe eğitim görmek isteyen Kuzey Irak`a gitsin" yönünde ifadeler kullandığını belirten Tan, "Kimse haddini aşan laflar etmesin. Kimseyi bir yere yollamak senin haddine değil, burası kimsenin babasının çiftliği de değil" diye konuştu.

Aşiret devleti gibi davranmayın

 

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tan, BDP heyeti ile Öcalan arasında yapılan görüşmelere ilişkin soru üzerine şunları söyledi:

"Şu an İmralı`da yürütülen, Kandil`de yürütülen müzakere değil mi? Devlet, devlet eliyle İmralı`daki mektupları bize teslim ediyor, biz Kandil`e götürüyoruz, Kandil`in cevabını bunlara getiriyoruz. Müzakere nedir? Bir şeyi karşılıklı konuşmak ve ondan sonuç çıkarmaktır. Şu an zaten fiilen böyle bir müzakere var. Adı konulsa da konulmasa da belli protokoller var.

Bunun daha kitabına uygun daha demokratik daha şeffaf olması lazım. `Biz aşiret devleti değiliz` diyorlar. Peki neden aşiret devleti gibi davranıyorsun? Aşiret devletinde bile konuşulanın, verilen sözün şahidi olur. Peki sen? Şahit, belge, evrak yok. Devlete yakışan, ne yapıyorsan bunu arşive, belgeye bağlamaktır. Kamuoyunun bilgisi dışında bir şey yapamazsın. Her şey devlet sırrı olur mu?"