Pazartesi günü Küçükçekmece Adliyesi'nde ifade verdikten sonra hakkında "Ev Hapsi" cezası verilen MAZLUMDER Cezaevi Komisyon Başkanı Avukat Eyyup Akıncı, kendisine destek veren çok sayıda avukat ile adliye önünde buluştu.
Meslektaşları Eyyup Akıncı'ya destek vermek için İstanbul 2'nci Baro, Bağımsız Avukatlar (BAK), Avukat Hakları Merkezi üyesi avukatlar ile birçok serbest avukat, Küçükçekmece Adliyesi önünde toplanarak basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklaması öncesinde konuşan kurum temsilcisi avukatlar, yapılan yargılamanın hukuksuzluğuna vurgu yaptı.
MAZLUMDER Genel Başkanı Avukat Kaya Kartal
"İnsanlar artık işin hukukla değil başka usullerle döndüğünün farkında"
Sosyal medyada yaptığı paylaşımların muhataplarının Küçükçekmece Adliyesinde olması sebebiyle avukat Eyyup Akıncı'nın da aynı yerde yargılandığını ve bunun rezaletin boyutunu göstermesi açısından yeterli bir olay olduğunu vurgulayan MAZLUMDER Genel Başkanı Avukat Kaya Kartal, "Meslektaşımızın yargılandığı suç tipi 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma.' Bu suç tipi ihdas edilirken çok itiraz ettik. Bu muhalif düşünceyi daha da ezecek, ifade özgürlüğünü daha da kısıtlayan bir düzenleme olduğunu söyledik ama bu oldu. Bu bilginin halkı yanıltıcı olduğunu söyleyen başka bir hâkim ve savcı çıkar mı? Doğrusu merak ediyorum. Çünkü artık rüşvet adeta gözler önünde işlenen bir suç haline geldi. Temiz yargı talebi toplumu da bizi de mutlu eder. Bu tür talepleri değerli buluyor, yargının artık kendisine bir çeki düzen vermesini istiyoruz. Bizler artık avukatlar olarak artık adliyelerde, özellikle ceza dosyalarında, mülteci-sığınmacı dosyalarında, göç idarelerinde avukatlık yapamaz hale geldik. Onlarca şikâyet alıyoruz. İnsanlar artık işin hukukla değil başka usullerle döndüğünün farkında. Bu yüzden tabiki, temiz yargı, temiz toplu, temiz adalet isteyeceğiz. Tabiki bu hususu dile getirenlerin değil yapanların yargılanmasını isteyeceğiz." dedi.
Avukat Ömer Kavili
"Bunu yaparak avukatların sesini kısacağınızı mı sanıyorsunuz?"
Verilen kararın Küçükçekmece Adliyesi'nde yaşanan suçüstü belgesi olduğunu belirten Avukat Ömer Kavili, "Savcı tarihi boyunca sağ omuzundaki 2 sırması kıralı temsil etmek içindir. Halkı ise avukat temsil eder. Yani avukat, çalıştığı halde karnı doymayan, her adımda vergilerle soyulan, eğri işlere rağmen mağdur edilen halkın temsilcisidir. Kendi koydukları kanunları çiğneyerek avukatın sesini kesmek istiyorlar. Avukatlık kanunu açık. Kanuna göre ağır cezalık bir suç olmadıkça durdurulamaz, yakalanamaz, gözaltına alınamaz, tutuklanamaz. Kanunun bu hükmünü çiğnemek için savcı avukat meslektaşımıza 'seni tutuklamıyorum ancak evine hapsediyorum' diyor. Bir avukat evinden çıkmıyorsa mesleğini nasıl yapacak? Türkiye'nin uluslararası sözleşmelerde taahhüt ettiklerini çiğnemeye utanmıyor musunuz? Bunu yaparak avukatların sesini kısacağınızı mı sanıyorsunuz? Bugün burada avukatlar olarak sadece halkın haklarını dile getirmek için varız. Avukatın sesi kısılırsa halkın nefesi kesilir. Bu bakımdan verdikleri karar kanunsuzdur, ahlaki açıdan tutarsızdır. Bakalım HSK (Hakimler ve Savcılar Kurulu) dedikleri kurum o memura soruşturma açacak mı? Bunu yapmayacaklar. Ta ki kendileri hukuka muhtaç olana kadar." diye konuştu.
Avukat Hakları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Arife Gökkaya Dinç
"Bu yanlıştan bir an önce dönülmesini talep ediyoruz"
Avukat Eyyup Akıncı'nın savcılık ifadesi ve sorgu yargılamasında da yanında olduğunu dile getiren Avukat Hakları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Arife Gökkaya Dinç, "Burada yargılanan sıradan bir vatandaş değil bir avukat. Dolayısıyla kanuna göre soruşturulmasının özel usullere uygun bir şekilde yapılması gerekiyor. Burada iddiaların muhatabı olan bu adliyenin yargı mensupları tarafından soruşturuluyor. Her şeyden önce buradaki çelişkiyi dikkatlerinize sunuyorum. Ayrıca meslektaşımızın böyle bir soruşturmaya muhatap olması tüm avukatları etkilemektedir. Çünkü soruşturma aşamasında hem mesleğinin icrası ile ilgili yaptığı tüm faaliyetler cezalandırmaya tabi tutulmakta ve tedbir kararı ile de ev hapsine mahkûm olmuş durumdadır. Bir avukatın haklarını müdafaa ettiği tüm vatandaşlar etkilenmektedir. Bu yanlıştan bir an önce dönülmesini talep ediyoruz." şeklinde konuştu.
Bağımsız Avukatlar (BAK) adına "Temiz Yargı Talep Eden Avukatın Sesi Kısılamaz!" başlıklı basın açıklamasını okuyan Avukat Ümran Sırımsı Candemir, rüşvet iddialarını dile getirip bundan yakınanların değil adalet mekanizmasını şahsi menfaatleri uğruna kullananların soruşturulması gerektiğini ifade etti.
Avukat Ümran Sırımsı Candemir
"Meslektaşımızın mesleki faaliyetinin icrasını da engelleyen nitelikteki adli kontrol tedbirine karşı itirazımı dile getiriyoruz"
Meslektaşları Eyyup Akıncı'nın 'yargıyı temizlemek benim görevim değilse de temiz bir yargı istemek benim hakkımdır' ifadesini kullandığını hatırlatan Candemir, "Bağımsız avukatlar olarak, bizler de yargının her kademesinde temiz yargı talebinde bulunuyor ve temiz yargı taleplerinin titizlikle, şeffaf bir şekilde soruşturulmasını talep ediyoruz. Düşünce ve ifade hürriyetini kısıtlayan, TCK, CMK ve Avukatlık Kanununa aykırı şekilde başlatılan ve yürütülen soruşturmaya, meslektaşımızın mesleki faaliyetinin icrasını da engelleyen nitelikteki adli kontrol tedbirine karşı itirazımı dile getiriyoruz. Bağımsız avukatlar olarak; Avukatın, Avukatlık Kanunun verdiği yetki ile yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil ederek kamu hizmeti sunduğunu, mesleğin amacının her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları nezdinde sağlamak olduğunu, yargı organlarının avukatlara, görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorunda olduğunu hatırlatıyoruz." dedi.
"Hukuka aykırı soruşturma ve orantısız tedbirlerle avukatların susturulması kabul edilemez"
Avukat Eyyup Akıncı'ya isnat edilen suçun tüm avukatlar için bir tehdit olarak değerlendirdiklerini kaydeden Candemir, "Meslektaşımızın paylaşımında yer verdiği iddiaların gerçeğe aykırı olduğu ön kabulü ile bir soruşturma yürütülmektedir. CMK'nın 160'ıncı maddesi uyarınca Cumhuriyet Savcısının görevi; ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamak, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almak ve şüphelinin haklarını da korumaktır. Bağımsız avukatlar olarak hukuka aykırı soruşturma ve orantısız tedbirlerle avukatların susturulmasını kabul edilemez bulduğumuzu, meslektaşımıza yönelik hukuksuzluğun, itiraz yolunun tüketilmesi ile ortadan kaldırılmasının temel hak ve özgürlüklerin Anayasa tarafından koruma altına alındığı bir hukuk devletinde zaruret olduğunu deklare ediyoruz." diye konuştu.
"Mesleğimize ve hukuka sahip çıkmak için avukatları, meslek örgütü olan baroları sürecin takipçisi olmaya davet ediyoruz"
Candemir, "Her geçen gün yargıya olan güvenin azaldığı, son olarak Yargıtay 3. Ceza Dairesi ve AYM kararlarına yansıyan yargı krizinde bir kez daha görülmüştür. Bu güvenin yeniden tesisi için meslek örgütleri ile yargı kurumları her türlü eylem ve kararlarında hukuki meşruiyetin objektif olarak ortaya konulup konulmadığını sorgulamak zorundadır. Avukatlar olarak bizler ise hukuka aykırılıkları kanıksamadan, hukukun üstünlüğüne vurgu yapmak, hukuk güvenliğini talep etmek, uyuşmazlık ve ihtilafları hukuk dairesinde çözmek zorundayız. Bu bağlamda, karşılaştığımız vahim tablo nedeniyle Hâkimler ve Savcılar Kurulunu göreve çağırıyor, Avukatların meslek örgütü olan baroları, hukuka aykırı soruşturma nedeniyle, mesleğimize ve hukuka sahip çıkmak için sürecin takipçisi olmaya davet ediyoruz." şeklinde konuştu. (İLKHA)