Ankara Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde bir araya gelen Ankaralılar, işgalci siyonistlerin Gazze'deki Şifa Hastanesine saldırısını ABD Büyükelçiliği önünde yapılan basın açıklamasıyla protesto etti. Protesto eyleminde siyonist işgal rejiminin katliam ve soykırım ortağı ABD'nin bayrağını yakmaya çalışan gençler polis tarafından gözaltına alınmak istendi.

Polis, yakılan ABD bayrağını söndürüp eylemi yapanları da gözaltına almak isterken, tepkiyle karşılaştı. Kısa süren gerginliğinin ardından protesto eylemi kaldığı yerden devam etti.

Başta İslam ülkelerinin liderleri olmak üzere dünya liderlerinin işgalcilerin soykırım girişimlerine karşı kınamadan öteye geçmemesi, halkın tepkisine neden oldu. Halk, artık İslam ülkeleri ve sözde medeni dünyanın işgalci siyonistlere müdahale etmesi gerektiğini belirtti.

Sık sık tekbirlerin getirildiği ve sloganların atıldığı basın açıklamasında, kimi vatandaşların gözyaşları döktüğü görüldü.

Ankara Filistin Dayanışma Platformu adına basın açıklamasını okuyan Prof. Dr. Faruk Erol Karabekmez, "Filistin’de yaşanan israil soykırımının sınırları zorlayan yeni bir evresiyle karşı karşıyayız." dedi. 

İşgalcilerin 40 gündür saldırılarının devam ettiğini belirten Karabekmez, "Bu saldırılar altındaki masum halkın en temel insanî haklarının, sınırların kapatılması ve hedef gözetmeksizin hastanelerin ve yerleşim yerlerinin ağır bombardımana tutulmaları yoluyla engellenmesi, artık kabul edilemez, kelimeler ile ifade edilemez bir cinnet halini almıştır. Gazze'de yaşanan insani kriz maalesef felaket boyutlarına ulaşmış durumda ve her geçen gün daha da kötüye gidiyor. İsrail, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu masum sivilleri katlediyor. Hastaneleri, okulları ve ibadet yerlerini bombalayarak açıkça bir savaş suçu işliyor." ifadelerini kullandı.

"Binlerce Filistinlinin güvenliğinden israille beraber, ABD ve uluslararası toplumu sorumludur"

Açıklamanın devamında Karabekmez, şunları aktardı:

"Filistin’de yıllardır sistematik olarak uygulanan işgal ve soykırım hiçbir sınır tanımadan dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilmeye devam ediyor. israil, bütün uluslararası sözleşmeleri ve ahlak yasalarını yok sayarak Gazze Şeridi'nde 7 Ekim'den bu yana hastanelere ve sağlık merkezlerine 300’ü aşkın saldırı düzenledi. Bu bombalamalar sonucu çok sayıda hastane boşaltılırken, bazı hastaneler ise bombardımandan zarar görmeleri ya da yakıtlarının bitmesi nedeniyle çalışmalarını durdurmak zorunda kaldı. İsrailin Gazze Şeridi'ne saldırıları nedeniyle hastaneleri büyük bir bölümü çalışmalarını tamamen duran durdurdu. İsrailin saldırıları ve ambargoları ile su, elektrik, ilaç, bez gibi en temel insani ihtiyaçların Gazze’ye girişi engellenerek 3 milyona yakın insana her haliyle soykırım uygulanmaktadır. Son olarak dün gece gözü dönüş israil ordusu, binlerce hasta ile yerinden edilmiş sivilin bulunduğu bölgenin en büyük sağlık tesisi Şifa Hastanesi'ne baskın düzenledi. israil ordusunun Gazze'deki Şifa Hastanesi'ne saldırı uluslararası hukukun açıkça ihlalidir. israil ordusunun Gazze'deki Şifa Hastanesi'ne düzenlediği baskında katliam yapılması, sağlık personelinin, yaralıların ve hastanede yerinden edilmiş binlerce Filistinlinin güvenliğinden İsraille beraber, ABD ve uluslararası toplumu sorumludur."

"Maalesef Gazze, mazlum kanlarına boyanmıştır"

Karabekmez, "Şifa Hastanesi ve çevresinin yanı sıra Gazze Şeridi'ndeki diğer tüm hastaneler günlerdir israil ordusu tarafından sürekli bombardımana maruz kalıyor. israil ordusu, Şifa Hastanesi'nin ameliyathane, böbrek, dâhiliye, hasta kabul ve doğumhane binalarına baskın düzenleyip bodrum katlarında ise patlamalar gerçekleştiriyor. israil askerlerinin, baskın düzenlediği binalarda arama yapmak üzere kapalı kapıları patlayıcı ile patlatıyor. israil askerlerinin hastanede onlarca sağlık personelini ve yerinden edilmiş kişiyi alıkoyarak sorguya alıyor. Hastaneye sığınanları ellerini ve gözlerini bağlayarak ve kıyafetlerini çıkararak bilinmeyen bir yere götürüyorlar. Üzerimizde bulunan beyaz önlüklerimiz bugün maalesef Gazze’de mazlum kanlarına boyanmıştır. Ateşkesin olmadığı ve savaş suçlarının işlenmeye devam ettiği her gün, tertemiz yüreklere sahip çocukların ve suçsuz sivillerin kanlarıyla boyanmaya devam edecektir." şeklinde belirtti.

Son olarak Karabekmez, "Buradan; tedavi vermeye çalışırken bombalanan, anestezi imkânı olmadan ameliyat olan hastalarının acısını içinde hisseden, ilaç olmadığı için ölümü bekleyen hastalarına yoldaşlık eden, yiyeceğe ve temiz suya ulaşamayan halkının sağlığını korumak için çırpınan Gazze’deki meslektaşlarımızın bombalar altında canları pahasına verdikleri mücadeleye verdiğimiz desteği dünya kamuoyuna haykırıyor, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi din veya millet mensubu olursa olsun, sağlık hizmeti veren tüm insanları ayağa kalkmaya ve bu barbarlığın karşısında durmaya davet ediyoruz." çağrısında bulundu.

Ahmet İmamoğlu hocanın yaptığı dua ile protesto eylemi son buldu. (İLKHA)