Dr. Muhammed El-Hindi, El Cezire'ye yaptığı açıklamada, işgalci rejimin "ölü bir askerin esir alınmış bir askerden daha iyi olduğunu" öngören “Hannibal Yasası”na göre hareket ettiğini ve Gazze Şeridi'ndeki tüm esirlerini ortadan kaldırmaya çalışarak bunu yapmaya çalıştığını söyledi.
Buna rağmen, çok sayıda esiri olan ve siyonist kamuoyu önünde esir aileleriyle çok fazla muhatap olan tarafın işgal rejimi olduğunu ifade eden El-Hindi, işgalci rejimin ister istemez kendini, "her Filistinlinin evine neşe getirecek" bir esir takası anlaşmasında kendini bulacağını kaydetti.
Şu an itibariyle savaşın ortasında olduklarını belirten El-Hindi, bu nedenle konuşulanların şimdilik bazı sivil ve yabancı esirler meselesi olduğunu ifade etti.
El-Hindi, 7 Ekim direnişininde zafer elde etmenin, düşman ve onun Batı'daki ve bölgedeki destekçileri üzerinde sersemletici bir etki oluşturdurduğu belirterek işgalin Gazze halkının tehcir planlarının da boşa çıktığını kaydetti.
Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa meselesinin neredeyse unutulduğu bir dönemde direnişin geldiğini ifade eden El-Hindi, böylece söz konusus meselelerin dünyanın öncelikleri arasına girdiğini kaydetti.
El-Hindi 7 Ekim operasyonunun, Filistin halkının tüm haklarını almadan bölgede barış ve güvenliğin olmayacağını teyit etmek için geldiğini vurgulayarak, "Ne israilin gücü, ne Arap rejimleriyle yapılan barış ve normalleşme anlaşmaları, ne de Batı'nın herhangi bir suç ortaklığı Ortadoğu'da güvenlik ve istikrarı sağlayamaz." diye ekledi.
Hareketin askeri kanadı olan Kudüs Tugayları'nın sahada iyi bir durumda olduğunu söyleyen El-Hindi, "Kudüs Tugayları, karada Gazze'yi işgal eden düşman güçlerine havan topları ve diğer roketlerle karşı koymaya devam ederken, siyonist derinliklere ve korunan şehirlere de roket atmaya devam ediyor. Tugayların morali yüksek ve uzun süre mücadeleye devam etmeye hazırlar." diye konuştu.
El-Hindi, Kahire toplantısında Gazze'ye bir damla su getirmeyi başaramayan Arap ülkelerinin, ne işgal rejimi ne de Amerikalılar nezdinde hiçbir değeri ve ağırlığının olmadığını bildirdi. (İLKHA)