İkindi namazının ardından Fatih Camii'nde bir araya gelen yüzlerce HÜDA PAR üyesi ve gönüllüsü kadın, buradan sloganlar eşliğinde Saraçhane Parkı'na kadar yürüdü.
Yapılan ürüyüşün ardından Saraçhane Parkı'nda düzenlenen basın açıklaması öncesinde konuşan HÜDA PAR İstanbul İl Kadın kolları Başkanı Meryem Kiraz, Gazzeli annelere ve HAMAS'a destek veren kadınlara selam gönderdi.
HÜDA PAR İstanbul İl Kadın kolları Başkanı Meryem Kiraz
"İşgalci siyonist kadın-çocuk demeden Filistin'de, Gazze'de katliam yapıyor"
Kiraz, "Bizler açık açık gördük ki bu zulüm karşısında dini ve ırkı bir olanlar dahi sesiz kalabiliyormuş. Bu sessizlik vicdan sahibi olan tüm insanlığında canını acıtıyor. İşgalci siyonist israil bir aydır gece-gündüz demeden, kadın-çocuk demeden Filistin'de, Gazze'de katliam yapıyor. Bu katliama insan olan sesiz kalmaz." dedi.
HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Şükran Kaya
"Dünya Gazze'de eşi benzeri görülmemiş bir soykırıma şahit olmaktadır"
Grup adına basın açıklamasını okuyan HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Şükran Kaya, "Filistin toprakları 1948 yılından bu yana israil terör şebekesi tarafından işgal edilmiş, milyonlarca Filistinli sistematik olarak zulme ve tehcire maruz bırakılmıştır. Ne insana ne de kutsala saygısı olan bu barbar siyonist çete zulümlerinin dozunu artırarak sürdürmektedir. Filistin, şu sözde uygar dünyanın ikiyüzlülüğünü her daim ifşa etmiştir. 75 yıldır devam eden bu siyonist işgalin ve zulmün ardından Aksa Tufanı Operasyonu ile 7 Ekim günü, siyonizmin ve onun uşaklarının kara günü, Müslümanlarının ise iftiharı olmuştur. Gazze'nin yetimleri büyümüş ve şanlı bir mücadeleye imza atmışlardır. İşgalci korkak çete ise yalnızca masum sivilleri, çocuk ve kadınları hedef alarak insanlık tarihinin en barbar, en cani katliamlarını gerçekleştirmektedir. Sözde medeniyet timsali batı ise bu katliamlara alenen destek olmuş ve elini bebeklerin kanına bulaştırmıştır. Tarih bir daha göstermiştir ki, batının insan hakları adına ortaya koyduğu her şey çocuk masalı olmayacak kadar kirli ve ikiyüzlüdür. Filistin meselesi bir kez daha göstermiştir ki, uluslararası hukukun uygulanması isteğe, insan hakları ise ırka ve inanca bağlıdır. Zira bir aydan bu yana Dünya Gazze'de eşi benzeri görülmemiş bir soykırıma şahit olmaktadır." diye konuştu.
"Henüz vicdanını kaybetmemiş olan bütün insanlara sesleniyoruz! Bu sessizlik daha ne kadar devam edecek?"
7 Ekim'den bu yana katledilen 4 bine yakın çocuk için kalplerinin kan ağladığını vurgulayan Kaya, Her gün çocuklarını bombalar altında şehit veren Gazzeli annelerimizin feryatları yürekleri dağlamaktadır. Henüz insanlığını kaybetmemiş tüm Dünya anneleri gibi biz İstanbullu anneler de bu acıları yüreklerimizde derinden hissediyoruz ve bu vahşete lanet okuyoruz. Gazze'de anneler çocuklarını aç olarak toprağa vermekte, çocuklarının uyanıp korkmadan sükûnet içerisinde canlarını teslim etmeleri için Allah'a dua etmektedir. Gazze'de her sabah kefenlerini giymiş bebeklerin cenaze namazı kılınmakta, anne karnındaki henüz doğmamış bebekler bile katledilmektedir. Gazze'de anneler evlatlarını bir bir toprağa verirken aslında toprağa gömülenin insanlık olduğunu Dünyaya haykırmaktadır. Evet, bugün Dünya insanlığını Gazze'de kaybetmiş durumdadır. Dünyanın herhangi bir yerindeki bir kadın için ayaklanan sözde kadın hakları savunucuları mesele Gazzeli anneler olunca sus pus olmaktadırlar. Çocuklar konusunda ahkâm kesenler, çocuk haklarından dem vuranlar mesele Gazzeli çocuklar olunca kulaklarını tıkamaktadırlar. Bebekler beşiklerinde katledilirken Birleşmiş Milletler ve UNICEF kınamanın ötesine geçmemektedir. Buradan henüz vicdanını kaybetmemiş olan bütün insanlara özellikle annelere sesleniyoruz! Daha ne kadar bu sessizlik devam edecek? Daha kaç annenin bedeninin çocukları ile birlikte parçalanmasına seyirci kalacağız? Kaç çocuk annesine son kez bakıp onu cennete uğurlayacak? Kaç tane abla, abi kardeşine kefen almak için sıraya girecek? Kaç çocuğun adı eline, ayağına yazılacak? Kaç çocuk beninden tanınacak? Soruyoruz ey dünya! Daha kaç tane çocuğun kanının akması lazım uyanman için? Ve buradan ilan ediyoruz ki; Hangi evladının acısına yanacağını bilmeyen Gazzeli annelerin acısı biz İstanbullu annelerin de acısıdır. Geride evladını emanet edecek kimseyi bulamayıp onu Allah'a emanet edip şehit olan annelerin emaneti bizlerin emanetidir. Bizler bu emanetlere sahip çıkıp çocuklarımızı Filistin davasıyla büyüteceğiz. Evlerimize siyonist israilin silah sermayesini sağlayacak ürünleri almayacağız. Kararlılığımızla bu zulmün bir bedeli olacağını onlara göstereceğiz. Allah’ın izniyle bu mücadeleye omuz vererek tıpkı Filistinli annelerin yiğit evlatları gibi bizlerin de yetiştirdiğimiz evlatlar Ümmetin gururu olacaktır." şeklinde konuştu.
Program, Arapça ve İngilizce olarak da okunan basın açıklamasının ardından HÜDA PAR İl Kadın kolları Üyesi Meryem Karakaya'nın yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)