İSTANBUL - Haziran ayının ortalarında İstanbul`da yaşanan aşırı yağışlar sonucu rögarlar taştı ve evlerin içi lağım sularıyla doldu. Kartal`da kirada oturan ve 4 çocuğuyla yaşam mücadelesi veren Mehmet Atlı`nın evi de rögarların taşması sonucu lağım sularıyla doldu. 3 gün boyunca evini lağım suları basan Atlı`nın mağduriyetinin giderilmesi için yaptığı tüm girişimleri sonuçsuz kaldı. CHP`li Kartal Belediyesi ise mağdur Atlı`yı kaderine terk etti. Belediyeye defalarca gittiğini ama kimsenin kendisiyle ilgilenmediğini söyleyen Atlı, "Tüm ev eşyalarımı çöpe atmak zorunda kaldım. Belediyeyi günlerce aramama rağmen hiçbir yetkili mağduriyetimin giderilmesine yardımcı olmadı" dedi. Olayın yaşandığı günlerde belediye yetkililerinin kendilerine bir dönüş yapmadığını iddia eden Atlı, 8 bin TL`lik zarara uğradığını ve o günlerde bir hafta boyunca çocuklarıyla dışarıda kaldığını sözlerine ekledi.
Tüm eşyalarımı çöpe atmak zorunda kaldım
Evini 3 gün boyunca lağım suları basan Atlı, "Haziran ayının 14, 15 ve 16. günlerinde İstanbul`da yağan sağanak yağmur sonucu belediyeye ait rögarlar taştı ve evimi su bastı. Evimin içi pis kanalizasyon suyu ile doldu. Evin içi yaklaşık 10 santimlik pis sularla doldu. Halı, yatak, yorgan, çekyat, dolap vb. tüm eşyalarım kullanılmaz hale geldi ve çöpe atmak zorunda kaldım" diyerek mağduriyetini ifade etti.
Evini 3 gün boyunca lağım suları basan Atlı, "Haziran ayının 14, 15 ve 16. günlerinde İstanbul`da yağan sağanak yağmur sonucu belediyeye ait rögarlar taştı ve evimi su bastı. Evimin içi pis kanalizasyon suyu ile doldu. Evin içi yaklaşık 10 santimlik pis sularla doldu. Halı, yatak, yorgan, çekyat, dolap vb. tüm eşyalarım kullanılmaz hale geldi ve çöpe atmak zorunda kaldım" diyerek mağduriyetini ifade etti.
Bir hafta boyunca dışarıda kaldık
Baskının yaşandığı ilk gün olan 14 Haziran`da belediyeyi arayarak suyun tahliyesi konusunda yardımcı olmalarını istediğini fakat kimsenin gelmediğini ifade eden Atlı, "Ne kadar aradıysam da `aşırı yoğunluk!` bahanesiyle evimdeki pis suyun tahliyesi için bile gelmediler. 15`inde tekrar su baskını oldu ve yine evin içi pis sularla doldu ama yine de tüm aramalarıma rağmen hiçbir yetkili bana cevap vermedi. Kimsenin gelmemesi üzerine Afet Koordinasyon Merkezini (AKOM) aradım. Onları aradıktan sonra Fen İşlerinden 3 personel ellerinde fırça ve küreklerle gelerek evin içindeki suyu tahliye ettiler. Ancak rögarlar yine tıkalı olarak kaldı ve öylece çekip gittiler. 16`sında tekrar evimi pis sular bastı ve hiçbir aramama belediyeden cevap verilmedi. Ben de komşuların yardımı ve kendi imkânlarımla pis suları evimden tahliye ettim. Ayın 17`sinde tekrardan defalarca belediyeyi aradım ve 3 günlük su baskınından sonra, iş işten geçtikten sonra zabıta ekipleri gelerek rapor tuttu ve gittiler. Yaşanan bu su baskınları nedeniyle bir hafta boyunca çocuklarımla dışarıda kaldım" diye konuştu.
Baskının yaşandığı ilk gün olan 14 Haziran`da belediyeyi arayarak suyun tahliyesi konusunda yardımcı olmalarını istediğini fakat kimsenin gelmediğini ifade eden Atlı, "Ne kadar aradıysam da `aşırı yoğunluk!` bahanesiyle evimdeki pis suyun tahliyesi için bile gelmediler. 15`inde tekrar su baskını oldu ve yine evin içi pis sularla doldu ama yine de tüm aramalarıma rağmen hiçbir yetkili bana cevap vermedi. Kimsenin gelmemesi üzerine Afet Koordinasyon Merkezini (AKOM) aradım. Onları aradıktan sonra Fen İşlerinden 3 personel ellerinde fırça ve küreklerle gelerek evin içindeki suyu tahliye ettiler. Ancak rögarlar yine tıkalı olarak kaldı ve öylece çekip gittiler. 16`sında tekrar evimi pis sular bastı ve hiçbir aramama belediyeden cevap verilmedi. Ben de komşuların yardımı ve kendi imkânlarımla pis suları evimden tahliye ettim. Ayın 17`sinde tekrardan defalarca belediyeyi aradım ve 3 günlük su baskınından sonra, iş işten geçtikten sonra zabıta ekipleri gelerek rapor tuttu ve gittiler. Yaşanan bu su baskınları nedeniyle bir hafta boyunca çocuklarımla dışarıda kaldım" diye konuştu.
Bir ay boyunca çıkacak kurul raporunu beklediğini anlatan Atlı, "Bir ayın sonunda belediyede meclis üyesi olan bir şahıs bizi arayarak, "Mehmet Bey, sizlere kurul kararıyla ayda 200 TL ve toplamda 2400 TL vermek üzere bir karara vardık" dedi. Buna itiraz etmek üzere yine belediyeye randevu talebinde bulundum ama yine bana sözde yoğunluktan dolayı randevu dahi verilmedi" dedi.
Belediyenin meclis üyesi bizi kandırdı
Gelen bir mesaj üzerine bankaya giderek verilecek olan aylık 200 TL`yi çekmek istediğini belirten Atlı, "Bankaya gittiğimizde orada da yine bir şok yaşadık. Banka yetkilileri belediyenin bizlere aylık 100 lira ve toplamda 800 lira vereceklerini söyledi. Verilecek olan bu para da yoksulluk parası olarak verilecekmiş. Bunun üzerine tekrardan belediyeye giderek bize 2400 TL verileceğini söyleyen meclis üyesiyle konuştum. O da bana `Ben günde 500 kişi ile uğraşıyorum. Sana dediğim rakamda yanlışlık olabilir. Yapabileceğim bir şey yok. Şu anda da müsait değilim` diyerek bu işi kulak arkası etti" ifadelerini kullandı.
Gelen bir mesaj üzerine bankaya giderek verilecek olan aylık 200 TL`yi çekmek istediğini belirten Atlı, "Bankaya gittiğimizde orada da yine bir şok yaşadık. Banka yetkilileri belediyenin bizlere aylık 100 lira ve toplamda 800 lira vereceklerini söyledi. Verilecek olan bu para da yoksulluk parası olarak verilecekmiş. Bunun üzerine tekrardan belediyeye giderek bize 2400 TL verileceğini söyleyen meclis üyesiyle konuştum. O da bana `Ben günde 500 kişi ile uğraşıyorum. Sana dediğim rakamda yanlışlık olabilir. Yapabileceğim bir şey yok. Şu anda da müsait değilim` diyerek bu işi kulak arkası etti" ifadelerini kullandı.
Tüm kapılar yüzüme kapandı
Tüm kapıları çaldığını ama kimsenin mağduriyetini giderme noktasında bir adım atmadığını belirten Atlı, "Ben bir vatandaş olarak belediyeden kaynaklı bu sorundan yaşadığım 7-8 bin TL`lik mağduriyetimin giderilmesini istedim. Onlar ise yoksulluk parası veriyor. Onların bana vereceği yoksulluk parasına ihtiyacım yok. Ben özel güvelik görevlisiyim ve dört çocuğum var. Üstelik de evim kira. Belediyeden cevap alamayınca kaymakamlığa başvurdum. İki hafta sonra oradan da olumsuz cevap aldım" dedi.
Tüm kapıları çaldığını ama kimsenin mağduriyetini giderme noktasında bir adım atmadığını belirten Atlı, "Ben bir vatandaş olarak belediyeden kaynaklı bu sorundan yaşadığım 7-8 bin TL`lik mağduriyetimin giderilmesini istedim. Onlar ise yoksulluk parası veriyor. Onların bana vereceği yoksulluk parasına ihtiyacım yok. Ben özel güvelik görevlisiyim ve dört çocuğum var. Üstelik de evim kira. Belediyeden cevap alamayınca kaymakamlığa başvurdum. İki hafta sonra oradan da olumsuz cevap aldım" dedi.
CHP`li belediye vatandaşla dalga geçiyor
Vatandaşın mağduriyetiyle ilgili görüştüğümüz CHP`li Kartal Belediyesi yetkilileri vatandaşa yardımcı olacaklarını ifade etmişlerdi. Belediyeyi aradığımız gün Fen İşlerinden sorumlu bir kişi vatandaşın evine giderek yaşanan olaylarla ilgili bilgi aldı ve vatandaşa yardım edecekleri sözünü verdi.
Vatandaşın mağduriyetiyle ilgili görüştüğümüz CHP`li Kartal Belediyesi yetkilileri vatandaşa yardımcı olacaklarını ifade etmişlerdi. Belediyeyi aradığımız gün Fen İşlerinden sorumlu bir kişi vatandaşın evine giderek yaşanan olaylarla ilgili bilgi aldı ve vatandaşa yardım edecekleri sözünü verdi.
Geçtiğimiz günlerde evine 5 belediye çalışanının geldiğini aktaran Atlı, "Siz belediyeyi aradıktan sonra evime belediyeden yetkili bir kişi gelerek bana yardımcı olacaklarını söyledi. Birkaç gün geçtikten sonra ise evime belediyeden 5 yetkili gelerek, çok eski püskü bir halı getirdi. Günlerce beni oyaladıktan sonra 5 kişinin ellerinde çok eski ve kullanılmış bir halı ile gelmeleri kabul edilebilir bir şey değil. Ben onlardan sadaka istemiyorum sadece yaşadığım mağduriyetimin giderilmesini istiyorum" diyerek mağduriyetini gidermeyen CHP`li belediyenin yardım anlayışını da gözler önüne serdi. (Enes Durmaz, Ali Fidancı - İLKHA)