Belki kalkınmanın ufkunda olan bir ümmetin karşılaşacağı en büyük tehlike İslami ve insani dava içindeki gençliğin olmayışıdır. Tarih boyunca İslam ümmetinde gençlerin varoluşu, o ateşli ve devrimci hareketi gayrete getirmiş hızlı akan kanları yeryüzünün hareket damarlarına akmıştır. Tarihte imanını ve inancını yenileyen gençler öyle bir inancın, eylemin ve söylemin askeri olmuşlardır ki tarihin emperyalist güçleri ve onların karanlık çirkef tutumları gençliğin inkılap hareketine yenilmiş nihayetinde tarihin çöplüğüne atılmışlardır. Tarihin yiğit gençleri sürekli alçak ve zorba efendilere, patronlara ve sahte ilahlara karşı özgün ve özgür bir mücadele sürdürmüş öyle ki bu gayret ayetlerden bir ayet oluvermiştir. "Gerçekten onlar rablerine iman etmiş gençlerdi bizde onların hidayetlerini artırdık. (Kehf 15)" Evet rabbine iman etmiş bir genç. Sahte ilahları zorba patronları karanlık yüzleri yüreklerinin cehennemlerinde yakmış gençler… Uzun uzun secdeleriyle, rablerine iman etmeleriyle, rabbinin emirleri hayata hâkim olsun diye verdikleri mücadele ile tembeller ve korkakların karşısında Allah’ın ilahi kelamlarını korkmadan haykırmalarıyla, Müslümanca düşünmeleri ve Müslümanca ölmeleriyle hayata realite olmuş gençler. İşte bu perspektifte kuranın sözünü ettiği rablerine iman eden gençlerin keza Yusuf Aleyselam’ın zindanını İsa Aleyselam’ın havarilerini ve Hz. Muhammed (s.a.v)’ in genç ensarı ve genç muhacirlerinin ahlakını pratize edip yürek halkalarına geçirilmesi tarihin vazgeçilmez misyonudur. Şüphesiz ki bu misyon inkılabın ilk eylemsel halidir. Zulme ve zalime adanmış yeryüzünün karanlık askerlerine karşı durulan ilk merhaledir. İslam’ın onurlu direnişini tarihin çöplüğüne atmak üzere olan ılımlı savrulmalar, Evangelist -Siyonist çağdaş haçlı seferlerine verilen ilk cevaptır. Yani yeniden hareket halinin psikolojisine sahip muvahhid bir milletin genç dinamiklerine sahip olmak. Ve buna binaen Mecdi el hilalinin hüzünle sorduğu gibi. Bizler yeryüzünün en biçare kimseleri olduk. Herhangi bir kıymetimiz yok. Varlığımızın bir değeri yok. Maymun ve domuzların kardeşleri olanlar ve onlarla anlaşmış olanlar bizleri ayakları altında çiğnediler bize azabın en kötüsünü tattırdılar. Evlatlarımızı öldürmekteler, evlerimizi yıkmaktalar, gençlerimize prangalar vurmakta bütün bunlar tüm dünya gözü önünde olmaktadır. Bu İslam ümmetinin içinde yaşadığı rezil durum ne zamana kadar devam edecek?

YAKUB İSLAM