Fethullah Beyazçiçek

Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen, 92 ülkeden 200'den fazla Müslüman dini liderin katıldığı çevrim içi Uluslararası Filistin ve Gazze Toplantısı'nın sonuç bildirgesi açıklandı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından okunan bildirgede, işgal rejimin Gazze'ye yönelik hiçbir insani, ahlaki ve hukuki temeli olmayan saldırılarının aralıksız devam ettiği, içlerinde çocuk, kadın, yaşlıların da olduğu binlerce masum insanın, dünyanın gözü önünde işgalciler tarafından hunharca katledildiği belirtildi.

On binlerce sivilin yurtlarından çıkarıldığına, elektrik, su ve temel gıda maddelerinden mahrum bırakıldığına, ev, cami, hastane, okul ve kiliselerin bombalandığına, bir milletin acılar içinde ölüme terk edildiğine işaret edilen bildirgede, kurulduğu günden beri gerçekleştirdiği cinayetlere sessiz kalınmasından cesaret alan işgalci İsrail rejiminin, kirli Siyonist emelleri için Gazze'de soykırım yaptığı vurgulandı.

Bildirgede, "Bu alçakça saldırı ve soykırım karşısında Batılı devletler, adeta Siyonist İsrail tarafından esir alınmışçasına derin bir sessizlik ve karanlığa gömülmüş vaziyettedir. İnsanlığa huzur, barış ve refah getirme iddiasıyla ortaya çıkan bütün ideolojiler ve politikalar inandırıcılığını kaybetmiştir. Savunduğunu iddia ettiği bütün değerleri ayakları altına alan Batı, artık iflas etmiştir." denildi.

"Filistin ve Gazze Müslüman yurdudur"
Emperyalistlerin desteğini arkasına alanişgal rejimin sonu gelmez ihtirasları, insanlık dışı politikaları ve zulümlerinin, dünyayı topyekun felakete sürüklediği belirtilen bildirgede, şunlar kaydedildi:

"İsrail, Gazze'ye ve Filistinlilere yönelik saldırılara derhal son vermelidir. Filistinlilerin evlerinden ve yurtlarından çıkarılması, topraklarının işgal edilmesi asla kabul edilemez. İsrail'in işgal ve istila girişimine karşı Gazze halkının verdiği mücadele din, ahlak ve uluslararası hukuk açısından meşru ve onurlu bir mücadeledir. Bu asil mücadeleyi her bakımdan desteklemek ve yaşanan soykırımı durdurmak için maddi manevi mücadele etmek, her Müslüman için iman ve kulluk sorumluluğudur. Kudüs Müslümanlarındır, Filistin ve Gazze Müslüman yurdudur ve kıyamete kadar da öyle kalacaktır."

"Bir an önce bölgeye barış gücü gönderilmelidir"
Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşların, işgal rejimin Gazze'de yaptığı soykırımı durdurmak için bir an önce harekete geçmesi gerektiği vurgulanan bildirgede, "Mazlumları korumak için bir an önce bölgeye barış gücü gönderilmelidir. Bu minvalde Gazze'ye acilen insani yardım koridoru açılması, başta elektrik ve su olmak üzere temel yaşam ürünlerinin Gazze'ye ulaştırılması, yaralıların çevre ülkelerdeki hastanelere intikalinin sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması geciktirilemez bir zorunluluktur." ifadelerine yer verildi.

İşgal rejimin  yöneticilerinin, haksız yere insanların malına, mülküne ve canına kasteden hiçbir iktidarın, emellerine ulaşamadığını bilmesi gerektiği kaydedilen bildirgede, "Zalimlerin sonu hüsrandır, cehennemdir. Zulüm ve haksızlık, tarihin hiçbir döneminde insanlığa huzur getirmemiştir. Başta Müslümanlar olmak üzere vicdan sahibi herkes, Siyonizmin kirli planlarına karşı daima ayakta duracaktır." ifadeleri kullanıldı.

"İslam ülkelerinin zulme ve soykırıma engel olması tarihi sorumluluktur"
Gazze ve Filistin'i işgal edenlerin, İslam toplumlarını dağınık ve zayıf gördüklerinden cesaret buldukları bildirilen bildirgede, "Kudüs ve Gazze, Müslümanları vahdete çağırıyor. İslam ülkelerinin bir araya gelerek ortak bir tavır ve kararlılıkla bir an önce harekete geçmesi, zulme ve soykırıma engel olması, tarihi bir sorumluluktur. Yüreklerin ve duaların birleştiği gibi güç ve imkanlar da Filistin ve Kudüs için birleştirildiğinde başta Gazze olmak üzere yeryüzünün asırlardır beklediği huzur ve barış kendiliğinden gelecek, İslam'ın hayat veren ilke ve değerleri dünyaya yeniden nizam verecektir." değerlendirmesinde bulunuldu.