Katil İsrail'in başbakanı Netanyahu, son konuşmasında Filistinlilere "Amalek" benzetmesi yaptı.Peki  Amalek nedir?

AMALEK NEDİR?

Tahrif edilmiş Tevrat’taki nesep şeceresine göre topluluğun atası, Hz. İshak’ın torunu Elifaz’ın câriyesi Timna’dan doğan oğlu Amalek’tir Tevrat’a göre Amâlika dünyanın en eski milleti olup  anayurdu Akabe körfezi ile Lut gölü arasında yer alan Edom ülkesidir (Tekvîn, 36/16). 

Tevrat’ta Amâlika’nın geçmişiyle ilgili ilk kayıtlar milâttan önce II. binyılın birinci çeyreğine tarihlenen Hz. İbrâhim’in devrine rastlamaktadır (Tekvîn, 14/1-12). Bu pasajda anlatıldığına göre birleşik düşman güçler Amâlekîler’in ve komşularının bütün arazisini ele geçirmişler ve Hz. Lût dahil pek çok insanla mallarını yağmalayıp götürmüşlerdir; ancak peşlerine düşen Hz. İbrâhim hepsini geri almıştır. Bu olaydan birkaç yüzyıl sonra Amâlekîler’in, Hz. Mûsâ’nın önderliğinde Mısır’dan çıkan İsrâiloğulları’na, bugün Sînâ yarımadasının güneyinde Tûr-ı Sînâ’nın batısında olduğu tahmin edilen Refidim’de saldırdıkları, ancak güneş batıncaya kadar devam eden savaşın sonunda mağlûp oldukları görülmektedir.

Tahrif edilmişTevrat’a göre Amâlika ile İsrâiloğulları arasındaki ezelî düşmanlık bu savaşla başlamış ve  Yahova bu kavmin adını yeryüzünden sileceğine orada yemin etmiştir (Çıkış, 17/8-16). Ayrıca İsrâiloğulları, kendilerine vaad edilmiş Filistin-Ürdün bölgesine ( ARZ-ı MEV‘ÛD) varıncaya kadar Amâlekîler tarafından devamlı surette tâciz edilmişler ve  Yahova da her seferinde onları yeniden lânetlemiştir. İslâm tarihçileri, Hz. Mûsâ’nın vefatından sonra İsrâiloğulları’nın başına geçen Yûşa‘ b. Nûn’un, Arz-ı mev‘ûd’u fethedip ümmetini oraya yerleştirebilmek için bölgenin yerli halkı olan Amâlekîler’le savaştığını kabul etmektedirler . Bu olayı ayrıntıları ile anlatan Eski Ahid’in Yeşû kitabında ise Amalek ismine rastlanmamakta, ancak diğer kitaplarından bu kavmin o bölgenin en kalabalık halkı olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Daha sonra Amâlika adının Hâkimler döneminde tekrar ortaya çıktığı görülmekte ve Amâlekîler’in Ammanlılar’la birlikte Moab Kralı Eglon’un müttefiki olarak saldırıya geçtikleri, bunun sonucunda İsrâiloğulları’nın on sekiz yıl Kral Eglon’a haraç vermek zorunda kaldıkları öğrenilmektedir . Yine XI. yüzyıla ait olayların açıklandığı başka bir pasajda da Amâlekîler’in Medyenliler ve Kenan’ın doğusunda yaşayan diğer göçebe kabilelerle birlikte İsrâiloğulları’nın topraklarını işgal ettikleri ve onları yedi yıl süreyle dağlarda, mağaralarda yaşamaya mecbur bıraktıkları anlatılmaktadır.

Tevrata göre Milâttan önce XI. yüzyılın son çeyreğinde İsrail'in  kurulması üzerine, İsrâiloğulları’nı devamlı surette rahatsız ettikleri anlaşılan Amâlekîler’in tamamen ortadan kaldırılmasına karar verilmiş ve “erkekten kadına, çocuktan emzikte olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsinin hiç ayırt edilmeksizin öldürülmesi” şeklinde verilen bu kararın  Yahova’nın emri olduğuna inanılmıştır. Bu katliam kararı yalnız semiz hayvanlar hariç tamamen uygulanmış ve ele geçirilen memedeki çocuklar dahi öldürülmüştür. Buna karşılık Amâlekîler ise onların şehirlerini ele geçirdiklerinde, “kadınlardan kimseyi öldürmemişler, küçükten büyüğe kadar hepsini esir alarak sürüp yollarına gitmişlerdir”  Açıklanan bu durum, iki milletin karakterleri arasındaki farklılık açısından fevkalâde dikkat çekicidir.