HÜDA PAR Siirt Kadın Kolları İl Başkanlığı öncülüğünde bir araya gelen binlerce anne, çocuklarıyla birlikte siyonist işgal rejiminin Gazze'deki bebek, çocuk ve kadın katliamlarını düzenlediği kitlesel yürüyüşle protesto etti.
"Anneler Gazze için yürüyor" teması ile yapılan yürüyüş, 15 Temmuz Demokrasi meydanında kortej eşliğinde başladı.
Filistin ile Tevhid bayrakları taşıyan ve yürüyüş esnafında sık sık tekbir getiren kadınlar; "Kahrolsun israil, kahrolsun Amerika", "Katil israil Filistin'den defol", "HAMAS'a selam direnişe devam", "Zalimler için yaşasın cehennem" sloganları attı.
Siyonistleri lanetleyen sloganlar eşliğinde devam eden yürüyüş, Güres caddesi sancaklar ortaokulu "Gazze Yardım Çadırının" önüne kadar sürdü.
Protesto gösterisi burada yapılan basın açıklamasıyla devam etti. Basın açıklamasını okuyan Peygamber Sevdalıları üyesi Berivan Yüksek, işgalcilerin yalnızca masum sivilleri, çocuk ve kadınları hedef alarak insanlık tarihinin en barbar, en cani katliamlarını gerçekleştirdiğini söyledi.
"Filistin, şu sözde uygar dünyanın iki yüzlülüğünü her daim ifşa etmiştir "
Filistin toprakları 1948 yılından bu yana terör şebekesi tarafından işgal edildiğini hatırlatan Yüksek, "Milyonlarca Filistinli sistematik olarak zulme ve tehcire maruz bırakılmıştır. Ne insana ne de kutsala saygısı olan bu barbar siyonist çete zulümlerinin dozunu artırarak sürdürmektedir. Filistin, şu sözde uygar dünyanın iki yüzlülüğünü her daim ifşa etmiştir. 75 yıldır devam eden bu siyonist işgalin ve zulmün ardından Aksa Tufanı operasyonu ile 7 Ekim günü, siyonizmin ve onun uşaklarının kara günü, Müslümanlarının ise iftiharı olmuştur. Gazze'nin yetimleri büyümüş ve şanlı bir mücadeleye imza atmışlardır. İşgalci korkak çete ise yalnızca masum sivilleri, çocuk ve kadınları hedef alarak insanlık tarihinin en barbar, en cani katliamlarını gerçekleştirmektedir. Sözde medeniyet timsali Batı ise bu katliamlara alenen destek olmuş ve elini bebeklerin kanına bulaştırmıştır." ifadelerini kullandı.
"Siirtli anneler de bu acıları yüreklerimizde hissediyoruz ve bu vahşete lanet okuyoruz"
Filistin meselesi bir kez daha göstermiştir ki uluslararası hukukun uygulanmasının isteğe, insan haklarının ise ırka ve inanca bağlı olduğunu söyleyenyen Yüksek, "Tarih bir daha göstermiştir ki Batı’nın insan hakları adına ortaya koyduğu her şey çocuk masalı olmayacak kadar kirli ve iki yüzlüdür. Zira 21 günden bu yana dünya Gazze’de eşi benzeri görülmemiş bir soykırıma şahit olmaktadır. 7 Ekim’den bu yana katledilen 3 bin çocuğumuz için kalplerimiz kan ağlamaktadır. Her gün çocuklarını bombalar altında şehit veren Gazzeli annelerimizin feryatları yürekleri dağlamaktadır. Henüz insanlığını kaybetmemiş tüm dünya anneleri gibi biz Siirtli anneler de bu acıları yüreklerimizde derinden hissediyoruz ve bu vahşete lanet okuyoruz. Gazze’de anneler çocuklarını aç olarak toprağa vermekte, çocuklarının uyanıp korkmadan sükûnet içerisinde canlarını teslim etmeleri için Allah'a dua etmektedir. Gazze’de her sabah kefenlerini giymiş bebeklerin cenaze namazı kılınmakta, anne karnındaki henüz doğmamış bebekler bile katledilmektedir." şeklindeki hazin tabloya dikkat çekti.
"Evet, bugün Dünya insanlığını Gazze'de kaybetmiş durumdadır"
Gazze’de anneler evlatlarını bir bir toprağa verirken aslında toprağa gömülenin insanlık olduğuna dikkat çeken Yüksek, "Evet, bugün Dünya insanlığını Gazze'de kaybetmiş durumdadır. Dünyanın herhangi bir yerindeki bir kadın için ayaklanan sözde kadın hakları savunucuları mesele Gazzeli anneler olunca sus pus olmaktadırlar. Çocuklar konusunda ahkam kesenler, çocuk haklarından dem vuranlar mesele Gazzeli çocuklar olunca kulaklarını tıkamaktadırlar. Bebekler beşiklerinde katledilirken Birleşmiş Milletler ve UNICEF kınamanın ötesine geçmemektedir. Buradan henüz vicdanını kaybetmemiş olan bütün insanlara özellikle annelere sesleniyoruz. Daha ne kadar bu sessizlik devam edecek? Daha kaç annenin bedeninin çocukları ile birlikte parçalanmasına seyirci kalacağız! Kaç çocuk annesine son kez bakıp onu cennete uğurlayacak. Kaç tane abla, abi kardeşine kefen almak için sıraya girecek. Kaç çocuğun adı eline, ayağına yazılacak? Kaç çocuk beninden tanınacak? Soruyoruz ey dünya! Daha kaç tane çocuğun kanının akması lazım? uyanman için." şeklinde çağrıda bulundu
Filistin'de Şehit olan bütün annelerin çocukları, Siirtli annelerin emaneti olduğunu ifade eden Yüksek, "Ve buradan ilan ediyoruz ki; Hangi evladının acısına yanacağını bilmeyen Gazzeli annelerin acısı biz Siirtli annelerin de acısıdır. Geride evladını emanet edecek kimseyi bulamayıp onu Allah'a emanet edip şehit olan annelerin emaneti bizlerin emanetidir. Bizler bu emanetlere sahip çıkıp çocuklarımızı Filistin davasıyla büyüteceğiz. Evlerimize siyonistlerin silah sermayesini sağlayacak ürünleri almayacağız. Kararlılığımızla bu zulmün bir bedeli olacağını onlara göstereceğiz. Allah’ın izniyle bu mücadeleye omuz vererek tıpkı Filistinli annelerin yiğit evlatları gibi bizlerin de yetiştirdiğimiz evlatlar ümmetin gururu olacaktır." şeklinde sözlerini tamamladı.
Anneler son olarak Gazze için kurulan yardım çadırını ziyaret etti ve program daha sonra son buldu. (İLKHA)