Hükümetin Medya Ofisi Başkanı Salama Maruf, Nazi-Siyonist işgalinin Gazze Şeridi'ne yönelik üst üste 18. gününde de devam eden saldırısına ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Atom bombasına denk 33 ton patlayıcı atıldı

İşgal soykırımında şu ana kadar 2 bin 360'ı çocuk, 1.292'si kadın ve kız çocuğu olmak üzere 5 bin 791 kişini şehit olduğunu, 16 bin 297 kişinin de yaralandığı hatırlatan Maruf, "İşgal, Gazze Şeridi'ni, Hiroşima'ya atılan nükleer bombanın gücüne eşdeğer 12 bin tondan fazla patlayıcıyla bombaladı. Gazze Şeridi'nde savaşın başlangıcından bu yana kilometre kareye ortalama 33 ton patlayıcı atıldı." dedi.

Gazze Şeridi'nde devam eden Nazivari soykırım sonucunda her 100 vatandaştan birinin ya şehit olduğunu ya da yaralandığını ifade eden Maruf, "Yerinden edilmiş kişilerin toplam sayısı yaklaşık bir milyona ulaştı ve Gazze Şeridi nüfusunun yüzde 70'ini temsil eden 400 bin vatandaş, Gazze ve Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki 100 merkez dahil olmak üzere 222'den fazla barınma merkezine gitmek zorunda kaldı." ifadelerini kullandı.

Gazze'deki konutların yarısı tahrip edildi

Devam eden saldırılar nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki konutların yüzde 50'sini oluşturan 183 binden fazla konutun hasar gördüğünü, 28 binden fazla konutun ise işgal nedeniyle tamamen yıkıldığını ya da oturulamaz hale geldiğini aktaran Maruf, 75 hükümet binası ile onlarca kamu ve hizmet tesisinin de işgal tarafından yıkıldığını kaydetti.

Maruf, işgalin neden olduğu diğer zararlara ilişkin şunları söyledi:

"İşgal, su, elektrik ve kanalizasyon şebekelerini hedef alarak bir kısmını hizmet dışı bırakırken, 32'si hizmet dışı olmak üzere 177 okul çeşitli hasarlara maruz kaldı.

İşgal, kilise ve camileri hedef almaya devam ederken, 35 cami tamamen, 3 kilise ise ağır hasar gördü."

"İşgalcinin yaptıklarını halkımız affetmeyecek ve unutmayacak"

İşgalci rejimin, başta beyaz fosfor olmak üzere uluslararası yasaklı silah ve mühimmat kullandığına dair açık delillerin olduğuna dikkat çeken Maruf, bazı Batılı medya kuruluşlarının işgal saldırganlığının yanında yer almasını kınadı.

Maruf, "Bu Nazi işgalinin işlediği suçların bedelini ödeyeceği günün çok yakında geleceğinden eminiz. İşgalcinin yaptıklarını halkımızın affetmeyeceğini, unutmayacağını bilinmesini istiyoruz." diye ekledi.

"İşgal, şehit ve yaralıların sayısını artırmayı hedefledi"

İşgalin, Filistin direnişinin sivilleri canlı kalkan olarak kullandığı yönündeki iddialarının, işgalin kiliseleri, camileri ve hastaneleri, özellikle de Baptist Hastanesi katliamını ve barınma merkezlerini bombalaması ile bir kez daha çürütüldüğüne işaret eden Maruf, "İsrail işgali, Gazze'ye yönelik saldırısında sivil toplantıları, marketleri, mağazaları, fırınları ve barınma merkezlerini hedef alarak şehit ve yaralıların sayısını artırmayı hedefledi. " diye konuştu.

Refah Sınır Kapısı'ndan göstermelik olarak birkaç yardım tırının geçmesine izin verildiğini ve bunun işgal rejimini imajını düzeltmekten başka bir işe yaramadığını vurgulayan Maruf, söz konusu sınır kapısının kalıcı olarak açılması gerektiği çağrısını yineledi.

Maruf, kuşatma altındaki Gazze sakinlerine başta yakıt, tedavi, yardım ve gıda malzemeleri olmak üzere yaşam malzemeleri ve insani ihtiyaçların ulaştırılması gerektiğini kaydetti. (İLKHA)