İkindi namazına müteakiben Fatih Camii'nde başlayan yürüyüşe yüzlerce partili, parti gönüllüsü ve vatandaş katıldı. Ellerinde Filistin ve tevhid bayrakları taşıyan grup, sık sık HAMAS ve direniş lehine, işgal rejimi ile işbirlikçilerinin aleyhine sloganlar atarak Saraçhane Parkı'na kadar yürüdü.
"Gazze bizim, Filistin bizim, Mescid-i Aksa ümmetindir"
Saraçhane Parkı'nda Molla Nizamettin Yaçin'in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılışında konuşan HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı İsa Güvendik, "Hepimizin kalbinde Kudüs'ün yarası var. Hepimizin kalbinde Mescid-i Aksa'nın mahzunluğu var. 75 yıldır bitmeyen bir zulüm var. İşte bizler bu zulüm son bulsun diye buraya geldik. Kudüs'teki şehitler tüm ümmetin şehitleridir. Anlıyoruz ki bu toplanmalar boşuna değildir. Biz, Gazze ile Kudüs ile Filistin ile beraberiz. Çünkü Gazze bizimdir, Filistin bizimdir, Mescid-i Aksa ümmetindir." dedi.
"Elimizden ne geliyorsa yapmakla sorumluyuz"
Programda bir konuşma yapan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yunus Emiroğlu, "Biz, çok zor bir süreçten geçiyoruz. Omuzlarımızda çok ağır bir mesuliyet taşıyoruz. Günlerdir 7 Ekim sabahından itibaren dünyanın dört bir tarafında bu sorumluluk için ayaktayız. Gözlerimize uyku girmiyor. Gözlerimizden yaş eksilmiyor. Bir kulağımız Gazze'de, bir kulağımız İslam ümmetini idare edenlerin söyleyeceği sözde, atacağı adımda. Ancak biz kendi vazifemize bakacağız. Herkes vazifesini yapmakla yükümlü. Ben bir vatandaş olarak, bir siyasi partinin yetkilisi olarak elimdeki imkânlarla elimden ne geliyorsa onu yapmaya memurum ve yapmaya çalışıyorum." diye konuştu.
"Mescid-i Aksa'yı çiğnetmeyiz, ezdirmeyiz, vazgeçmeyiz"
Mescid-i Aksa davasının Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle etrafı mübarek kılındığı ve Müslümanların ilk kıblesi olduğu için önemli olduğunu vurgulayan Emiroğlu, "Mescid-i Aksa Peygamberler diyarıdır. Tevhidin şehridir. Mescid-i Aksa deyip geçmeyelim. Yeryüzünün daraldığı anda gökyüzüne açılan penceredir. Onun için kıymetlidir. Peygamberin ayağının değdiği yerdir. Çiğnetmeyiz, ezdirmeyiz, vazgeçmeyiz." şeklinde konuştu.
"Kudüs davası sıradan bir hükümranlık davası değil bir iman davasıdır"
Emiroğlu, "Kervan yola dizildi. Müjdeler olsun! Gidin, siyonistlere söyleyin, Muhammedin ordusuyuz ve geri dönüyoruz. Bu öylesine söylenmiş, hamaset içeren bir söz değildir. Bunun işaretlerini 7 Ekim sabahı Filistin'de işgal topraklarına harekât başladığında söyledik. Hamdolsun fişek atılmış, ok yaydan çıkmıştır. Bu mesele bir toprak davası değildir. Mescid- Aksa ve Kudüs davası sıradan bir hükümranlık, egemenlik davası değildir. Bu mesele bir iman davasıdır. Bu mesele akide meselesidir." ifadelerini kullandı.
"Bu, zalimle mazlumun, hak ile batılın savaşıdır"
75 yıldır devam eden bir işgalin olduğunu ve her gün Filistinli Müslümanların katledildiğini hatırlatan Emiroğlu, son olarak şu ifadelere yer verdi:
"Kundaktaki bebekler katlediliyor. Beli bükülmüş yaşlılarımız Şeyh Ahmet Yasin gibi füzelerin hedefi oluyor. Kadın, çocuk, yaşlı demiyorlar, herkesi imha etmek istiyorlar. 75 yıldır bu plan böyle işliyor. Filistinli kardeşlerimiz tüm zorluklara rağmen bu sorumluluğu yüklendiler. Aç kalmaya razı oldular ama 'hürriyetsiz yaşamaya razı olmayız' dediler. Gazze 17 senedir abluka altında. Karadan, denizden, havadan giriş yok ama bu aslan parçaları kıt imkânlarla israilin kalbini sarstılar, Amerika'nın bağrına saplandılar. 75 yıl önce, 1948'de bu zehirli hançer kalbimize saplandığında o zaman bazı İslam ülkeleri itiraz ettiler, savaş ilan ettiler. O gün egemen güçler 'Bu israil ve Arap savaşıdır, Müslümanlar karışmasın' dediler. Sonra, 'Bu israil-Filistin savaşıdır, Araplar, ümmet karışmasın' dediler. Biz bunları yuttuk, yuttuğumuz için şimdi de 'Bu savaş israil-HAMAS savaşıdır' diyorlar. Bu, zalimle mazlumun, hak ile batılın savaşıdır. Kendinize gelin! Haber bültenine bakıyorsunuz israilin Kudüs şehri yazıyor. Hadi oradan... israil diye bir devlet yok ki başkenti Kudüs olsun. Filistin bizimdir, Kudüs bizimdir. Aziz kardeşler! Uyanık olun, bu tezgâha gelmeyelim. Biz bunu bu saatten sonra yemeyiz. Bu dava hak batıl davasıdır. Bu mücadele zulme karşı direniş mücadelesidir. Onun için mutlak surette buna destek olmamız gerekir. Eğer buna destek olmazsak oradaki kardeşlerimizi sahipsiz bırakırsak vallahi dünyada da ahirette de iflah olmayız. Hedef sadece Gazze değildir. Bu melun şebekenin yahudilikle de hristiyanlıkla da alakası yoktur. Sadece menfaatleri ve çıkarları vardır. Şimdi bakmayın Amerika'nın, İngilizlerin buna arka çıktıklarına. Sadece menfaatleri uyuştuğu için bir aradalar. Bu siyonist melun şebeke yarın Amerika ile İngilizler ile arası açıldığında onları da def edecektir."
Program, HÜDA PAR İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı Hayrullah Seçen tarafından okunan basın metni ve Molla Nizamettin Yaçin'in yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)