Cuma namazının ardından Beyazıt Meydanı'ndan binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen programa, İHH, MAZLUMDER, Ümran Hareketi, İnsan Değer Hareketi, İnsan ve Medeniyet Hareketi, İstikamet Vakfı ve Medeniyet Vakfı destek verdi.

Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan ve sık sık işgal rejimi aleyhine, Filistin ve HAMAS lehine sloganların atıldığı programda yapılan konuşmalarda Gazze'de devam eden direnişe, HAMAS'a destek mesajları verildi.

"İsrailin gücü, devlet geçinen Müslümanların güçsüzlüğüdür"

Ümran Hareketi adına bir konuşma yapan Şemsettin Özdemir, "Bu meydanlarda son 40 yıl içerisinde birçok mitingler yaptık. Zaman zaman israil ve Kudüs ile ilgili, zaman zaman iç problemlerimizle ilgili yaptığımız eylemlerimizin çoğunu kazandık. Bugün israil diye bir korkaklar sürüsü var. Onu destekleyen zalim güç var. Dolayısıyla İngiltere, Avrupa ve başka zalimlerin desteklediği israil, şımarık ve aynı zamanda korkak, kişiliksiz bir güç. İsrailin gücü, devlet geçinen Müslümanların güçsüzlüğüdür. Son 15-20 yılda iç kavgalarla, mezhep, etnisite, menfaat, hizip kavgaları ile birbirini mahfeden ve parçalanan, dağılan ülkelerin sonucunda israil tarihinin en güçlü dönemini elde etti. Bu geçiş döneminde kullanacağımız dil stratejik olarak düşmanlığa dönüşmeden aramızda birlik sağlamak gerekir." dedi.

"Sadece bin 200 mücahit yenilmez denen kâğıttan devi yerle bir etmiştir"

Yenilgi yenilgi gelen bir zaferi müjdelemek istediğini vurgulayan İnsan ve Medeniyet Hareketi Başkanı Kemal Özden, "Eğer kardeşlerimiz orada ölümü göze almışsa, çoluk çocuk demeden başlarına tonlarca bomba yağarken, ölüm her yerde kol gezerken, düşmanları onların karşısında birleşip hep beraber 'sizi yok etmeye geldik' diye mesaj verirken onların ölüme gülümsediğini görüyoruz. Önemli olan bu korku bariyerini aşmak, ölüme meydan okumaktır. Kardeşlerimiz, bu bariyeri çoktan aştılar. Sadece bin 200 mücahit yenilmez denilen, son teknolojik silahlara sahip olduğu söylenen kâğıttan bir devi Allah'ın izniyle yerle bir etmiştir." diye konuştu.

"İzzettin el Kassam, Hasan el Benna ve Şeyh Ahmet Yasin'in hayatlarını öğrenin ve örnek alın"

Müslümanların HAMAS ile ilgili yapılan propagandalara kapılarak haksızca eleştiride bulunmamaları, HAMAS'ın gücünü hesap etmeden bu işe kalkıştığını iddia edenlere asla inanılmaması gerektiğini söyleyen Medeniyet Vakfı Üyesi Yazar Ömer Küçükağa, meydanda bulunanlara İzzettin el Kassam, Hasan el Benna ve Şeyh Ahmet Yasin gibi kişiliklerin hayatını öğrenmeye davet etti.

Küçükağa, "İzzettin el Kassam, bir Osmanlı subayıydı. O günkü israillileri ve İngilizleri darmadağın etti. 15 kişilik bir grup olan Kassam'a 500 kişi ile uçaklarla hücum ederek şehit ettiler. Hasan el Benna, Osmanlıdan sonra en kapsamlı İslami hareketin kurucusudur. Üçüncüsü de Şeyh Ahmet Yasin. Felçli ve tekerlekli sandalyede olan bu şahsı korkak israil sabah namazında füze ile vurarak şehid etti. Ona da selam olsun. Müslümanlar! Bu 3 ismin hayatını lütfen okuyun, öğrenin ve kendinize örnek alın. Göreceksiniz ki onlar sahabe döneminden çağımıza düşmüş önderlerdir. Şehadet mektebini kuran insanlardır." şeklinde konuştu.

"HAMAS, Filistin halkının en meşru temsilcisi ve bir halk hareketidir"

Programda bir konuşma yapan İnsan ve Değer Hareketi Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çamurluoğlu da şu ifadeleri kullandı:

"İzzettin el Kassam Tugayları, Müslümanların şeref duyacağı 'Aksa Tufanı' operasyonu ile işgalci siyonist terör örgütüne büyük bir hezimet yaşattılar. 13 gündür Müslümanlar ve duyarlı bütün halklar dünyanın her tarafında Filistinli kardeşleriyle dayanışma içerisinde hareket etmektedir. Türkiyeli Müslümanlar olarak Filistinli kardeşlerimizi yürekten tebrik ediyoruz. HAMAS İslami Direniş Hareket, Filistin halkının en meşru temsilcisi ve bir halk hareketidir. Aynı zamanda islam ümmetinin gurur kaynağıdır. İntifada başladığı günden bugüne ortaya koyduğu direniş örnekliği ile dünya Müslümanlarına ve onurlu halklara ilham kaynağı olmuştur. Aksa Tufanı operasyonu, ihya edilme şekliyle her türlü takdire şayan bir operasyondur ve bütün dünya halklarına yeniden diriliş ve direniş ruhunun canlanmasına vesile olmuştur."

Program, işgal rejiminin saldırılarında katledilen çocukların kefene sarılı halde doktorlar tarafından taşındığı anları simgeleyen bir gösteri ve gökyüzüne bırakılan beyaz balonlarla son buldu. (İLKHA)