Dün akşam, cani işgal ordusu, Filistin'de ve özellikle Gazze Şeridi'nde işlenen en korkunç tarihi katliamlardan biri olarak kabul edilen yeni bir katliam gerçekleştirdi.
Siyonist uçaklarının “Baptist” olarak bilinen Ehli Arap Hastanesini hedef alması, 500'den fazla Filistinlinin şehit olmasına ve hastane yakınlarına güvenli olduğu kanısıyla sığınan çoğu kadın ve çocuk yüzlerce kişinin yaralanmasına yol açtı.
Bu katliam, işgalin Filistin halkına yönelik katliamlarla dolu saldırganlığındaki ilk olay değildi. İşgalci rejimin geçmişteki katliamları da günümüzdeki katliamlardan farklı değildi; yine çocuklar, kadınlar ve yaşlılar daima hedef halindeydi.
Beled el-Şeyh katliamı
Siyonist çete Haganah, 31 Aralık 1947'de bugün "Tel Hanan" olarak anılan Beled el-Şeyh'e saldırarak silahsız vatandaşların peşine düşmüş, evlerinin içinde 60 Filistinliyi şehit etmişti.
Deyr Yasin katliamı
Nisan 1948'de Siyonist Irgun ve Stern grupları tarafından Deyr Yasin köyünde (Kudüs'ün batısında) gerçekleştirilen ve 250 ile 360 arasında kişinin katledildiği olay, sivillerin yerinden edilmesinde de önemli bir etken olmuştu.
Ebu Şuşa katliamı
İşgal ordusuna bağlı birlikler, 14 Mayıs 1948 sabahı Ramla'nın doğusundaki Ebu Şuşa köyüne saldırı düzenleyerek 60'a yakın kişiyi katletmiti.
Tantura katliamı
Deyr Yasin katliamından yaklaşık bir ay sonra ve köyün kendilerine tehdit oluşturduğu iddiasıyla sözde “israil devletinin” kurulduğunun duyurulmasından bir hafta sonraydı. Hayfa yakınlarında bulunan bir köy olan El-Tantura katliamında farklı kaynaklara göre 40 veya 200'den fazla kişi şehit edildi.
Kibya katliamı
Ariel Şaron liderliğindeki işgal askerleri, 14 Ekim 1953'ü 15 Ekim 1953'e bağlayan gece Batı Şeria'da (o dönem Ürdün egemenliği altındaki) Kibya köyüne saldırı düzenledi ve 69 Filistinli şehit oldu.
Kalkilya katliamı
10 Ekim 1956'da işgal ordusu ve yerleşimciler tarafından gerçekleştirilen saldırıya askeri bir müfreze, topçu taburu ve 10 savaş uçağı katıldı. Şehrin bombalanması sonucu en az 70 şehit verildi.
Kafr Kasım katliamı
Siyonist sınır muhafızları tarafından 29 Ekim 1956'da Kafr Kasım köyünde gerçekleştirilen saldırıda 23'ü 18 yaş altı çocuk olmak üzere 49 kişi şehit oldu.
Han Yunus katliamları
12 Kasım 1956 Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnasır'ın Süveyş Kanalı'nı kamulaştırma kararı almasının ardından işgalci rejim, İngiltere ve Fransa üçlüsü Mısır'a savaş açtı. Savaş sırasında işgalci rejime bağlı birlikler, Gazze'nin Han Yunus kentinde büyük bir katliam yaptı. 9 gün süren katliamda, işgal askerleri, evlerinden çıkardıkları gençleri sıraya dizdikten sonra infaz etti ve 600'den fazla insanı katletti.
Sabra ve Şatilla katliamı
Lübnan'daki Sabra ve Şatila Filistin mülteci kamplarında 16 Eylül 1982'de Lübnan Falanj Partisi, Güney Lübnan Ordusu ve işgalci rejim ordusunun temsil ettiği Lübnanlı gruplar tarafından üç gün boyunca katliam yapıldı. Katliamlarda 3 binden fazla kişi şehit edildi.
İlk Mescid-i Aksa katliamı
Mescidi Aksa'ya yönelik saldırıların en geniş çaplısı 8 Ekim 1990 tarihinde gerçekleştirilen ve 30 Müslümanın şehid edilmesine, 800 Müslümanın da yaralanmasına yol açan saldırıdır. Tarihe 'Kudüs katliamı' olarak geçen bu saldırı, siyonist işgal yönetiminin bazı fanatik yahudi gruplarını kışkırtması sonucu gerçekleştirildi. İşgal yönetimi Mescid-i Aksa'ya yönelik sabotajları düzenleyenleri genellikle 'deli' diye niteleyerek ilk sorgulamadan sonra serbest bıraktı.
İbrahimi Camii katliamı
Saldırı, 25 Şubat 1994'e denk gelen 15 Ramazan Cuma günü şafak vakti, Yahudi aşırıcı Baruch Goldstein tarafından El Halil kentindeki İbrahim Camisi'nde gerçekleştirildi. Goldstein, cami içinde ibadet eden 29 kişiyi katletti, 150 kişi yaralandı. 29 kişi o gününün tek şehitleri değildi. Yerel halk, gün içinde katledilenlerin toplam sayısının 50 ile 70 arasında değiştiğini tahmin ediyor ve gün boyunca süren gerginlikte tahminen 250 kişinin yaralandığı belirtiliyor.
Kana katliamı
İşgal kuvvetleri, Lübnan'da başlattığı "Gazap Üzümleri" saldırısında 18 Nisan 1996'da Güney Lübnan'ın Kana köyünü bombalamış ve 106 sivili katletmişti.
Son 20 yıldır katliamlar aralıksız sürüyor
Öte yandan Gazze Şeridi'nin son yirmi yıl boyunca katliamlar ve binlerce Filistinlinin şehadeti dahil olmak üzere pek çok işgal saldırısına maruz kalıyor. Baptist Hastanesi katliamı ne ilkti ne de son olacak; işgal savaş makinesi durdurulmadığı müddetçe… (İLKHA)