25 STK'nın birleştiği Şırnak Şehr-i Nuh Platformu, saldırılarda şehid olan Gazzeliler için gıyabi cenaze namazı ve katliamları kınamak için Ulu Camide bir araya geldi. Öğle namazından sonra İl müftüsü Ahmet Dilek tarafından gıyabi cenaze namazı kılındı. Namaz sonrası Filistin halkı için dualar edildi.
Gıyabi cenaze namazı sonrası Cami avlusunda toplanan Şırnak Şehr-i Nuh Platformu, saldırıları lanetlemek için basın açıklaması yaptı. Platform adına Hamza Tatar tarafından okunan basın açıklaması sık sık "kahrolsun israil", "katil israil", "Şırnak'tan Gazze'ye direnişe bin selam" sloganları ile kesildi. Basın açıklamasından sonra araçlarla kent merkezinde konvoy yapıldı.
"Karşımızda gözü dönmüş alçak bir terör örgütü var"
İşgalci terör örgütünün zulmünü telin etmek için bir araya geldiklerini ifade efen Hamza Tatar, "Zalim, terörist siyonistlrer hastanede yaralı olan çocukların, bebeklerin, kadınların üzerine bomba yağdırdı. İşgalcinin masum ve yaralı Filistinli çocuk, kadın ve yaşlıların kaldığı hastaneye yaptığı alçakça saldırı bir kez daha gösterdi k; karşımızda gözü dönmüş alçak bir terör örgütü var. Şırnak Şehr-i Nuh Platformu olarak burada Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarının şahidi olduğumuzu ve dün akşam vakti Gazze’deki hastaneyi bombalayarak yüzlerce insanı katleden, şehit eden işgalci terör örgütünün zulmünü telin etmek için bir araya geldik. BM kararlarını, uluslararası hukuku ve insanlık değerlerini ayaklar altına alarak bu ihlalleri yapanlara ne yazık ki yaptırım uygulanamamakta, sessiz kalınmakta, bugün ise desteklenmektedir. 'Kim terörist?' sorusuna cevap arayanları, işgalcilerin soykırım ve zulüm politikalarına bakmaya davet ediyoruz. İşbirlikçi devletlerin de desteğiyle, Filistin; kara, deniz ve hava yoluyla kuşatılmış, ambargolarla ve sürekli saldırılarla Filistinlilerin hayatı her geçen gün karartılmaktadır. İşgal edilen topraklar, yok edilen hayatlar ve yıkılan evler, soykırımın kanıtlarıdır. İşgal çetesi, nefretin, ırkçılığın, vahşetin ta kendisidir. Kendilerini, seçilmiş ve hukukun üstünde gören bu insanlık düşmanı güruh, mutlaka durdurulmalı ve kontrol altına alınmalıdır. Filistinli kardeşlerimizin, dinini, ırzını, namusunu, vatanını ve bayrağını korumak için kendilerini feda etmekten başka çareleri kalmamıştır. Bunu da en iyi anlayacak olan asil milletimizdir. Bugün, Gazze Çanakkale, Filistin de Anadolu olmuştur." şeklinde konuştu.
"Mescid-i Aksa ve onu koruyan Filistin halkı ümmetin namusudur"
Filistin halkının İslam ülkelerinin izzetini ve şerefini de savunduğunu söyleyen Tatar, "Filistinlilerin meşru müdafaa eylemlerine "terör" demek, siyoniste destek olmak demektir. Filistinli kardeşlerimiz, kuşatılmışlık içinde nefes alamaz haldedirler. Hayatlarını idame ettirmek için her türlü çıkış yolunu denemeleri meşrudur ve insani haklarıdır. Vicdan sahibi herkesi, işgalci, diktatör ve küresel ittifaka karşı, Filistinli kardeşlerimizin haklı mücadelesinin yanında yer almaya davet ediyoruz. İsrail, bugün hem iç siyasetteki sıkışmışlığından kurtulmak hem de Filistinli nüfusu yok etmek için savaş ilan etmiştir. Mescid-i Aksa ve onu koruyan Filistin halkı ümmetin namusudur, ümmetin onurudur ve bizim kırmızı çizgimizdir. Dün olduğu gibi bugün de yarın da onlara sahip çıkacağız. Ancak bugün her zamankinden daha fazla yardıma ihtiyaçları var. 1948’den bugüne Siyonist işgalci çetenin Filistin halkına ve topraklarına yönelik uyguladığı sistematik işgal ve katliam son safhadadır. Siyonist terör şebekesi yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze’de sivil yerleşim yerlerini aralıksız bombalayarak kelimenin tam anlamıyla soykırım gerçekleştiriyor. Bütün dünyanın gözü önünde yaşananların tek sorumlusu Filistin’i işgal eden, on binlerce kişiyi katleden, milyonlarca kişiyi sürgün eden, Mescid-i Aksa'ya defalarca alçakça saldırılar düzenleyen işgalci çetelerdir. Topyekûn bir soykırım hedefiyle hareket eden işgalciler, mazlum Filistin halkını acımasızca katletmekte ve adeta bütün bir İslam âlemine meydan okumaktadır. Filistin halkı, yalnızca kendi topraklarını savunmamaktadır. İslam ülkelerinin izzetini ve şerefini de savunmaktadır. Hal böyleyken Müslüman ülkeler ekonomik ve askeri olarak Müslüman kardeşlerinin yanında yer almalıdır. Filistinli Müslümanlar, işgale karşı direnişlerinde yalnız bırakılmamalıdır. Canımızla, kanımızla, malımızla mazlum Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha buradan haykırıyoruz. Filistin’in ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden her adımı destekliyoruz ve desteklemeyle devam edeceğiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakârlığı yapacağımıza hiç kimsenin şüphesi olmasın. " dedi.
"İsrail büyükelçisini sınır dışı edin, büyükelçilik ve konsolosluğu kapatın, siyasi, ekonomik ve askeri noktada ne gerekiyorsa yapın"
Şırnak'tan devlet yetkililerine çağrıda bulunduklarını aktaran Hamza Tatar, "Bu kritik dönemde, Arap Birliği’ni, İslam İş Birliği Teşkilatı’nı, Türk Devletleri Teşkilatı’nı, uluslararası İslami kuruluşlarını Filistin’de yapılan kitlesel imha hareketini engellemek için harekete geçmeye davet ediyoruz. Şırnak'tan Türkiye Cumhuriyeti'nin yönetici ve idarecilerine sesleniyoruz; siyasi, ekonomik ve askeri noktada ne gerekiyorsa yapın ve artık bir adım atın. Tüm dünya liderlerini, sivil toplum kuruluşlarını ve Müslümanları işgal çetesinin vahşetinin bir an önce durdurulması için, Filistinlilerin sesi olmaya çağırıyoruz." dedi.
Son olarak Tatar, "Şırnak Şehr-i Nuh Platformu üyeleriyle birlikte, terör şebekesinin zulmüne, insan hakları tecavüzlerine, soykırımlarına Filistin’in işgaline ve Mescidi Aksa’yı yıkma planlarına milletimizle birlikte asla izin vermeyeceğimizi, Filistin davasını nesilden nesile aktarıp unutturmayacağımızı, tüm imkânlarımızla Filistinli kardeşlerimizi ve direnişlerini destekleyip, bağımsız Filistin devleti kuruluncaya kadar, yanlarında olduğumuzu, terör çetesini lanetleyip Filistinli şehitlerimizi ise şükranla yâd ediyoruz." dedi. (İLKHA)