HABER MERKEZİ – Siyonist işgal rejiminin Filistin halkına yönelik saldırılarını protesto amacıyla HÜDA PAR tarafından Diyarbakır’da tertiplenen Aksa Tufanı'na destek mitingi yoğun bir katılımla gerçekleşti. Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitinge çevre il ve ilçelerden de birçok kişi katıldı. Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan mitingde Molla Mahmut Kılınç, HAMAS Alimler Birliği Dış Ülkeler Sorumlusu Dr. Nevvaf Tekruri ve HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, birer konuşma yaparken HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Vedat Turgut, basın açıklaması yaptı.
Aksa Tufanı'na destek mitinginde konuşan Molla Mahmut Kılınç, ‘HAMAS sadece israil ile savaşmıyor. Tüm müstekbir devletlerle savaşıyor. Bu savaş, İslam ile küfrün, hak ile batılın savaşıdır.’ dedi.
Diyarbakır'da Aksa Tufanı'na destek mitinginde konuşan HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, "Kudüs özgürleşirse insanlık özgürleşir ve sömürgeden kurtulur. İşgalci terör şebekesi olduğu müddetçe yeryüzünde adalet sağlanmaz ve kölelik bitmez." açıklamasında bulundu.
Diyarbakır'da Aksa Tufanı'na destek mitinginde konuşan HAMAS Âlimler Birliği Dış Ülkeler Sorumlusu Dr. Nevvaf Tekruri, "Kalplerinizi imanla, beyinlerinizi ilimle, vücudunuzu da kuvvetle hazırlayın ki Aksa'yı, Kudüs'ü ve Filistin'in tüm topraklarını fethedelim." dedi.
Mitingde konuşan HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Vedat Turgut, "Siyonistlerin her bir saldırı, katliam, cürüm ve hukuk tanımayan uygulamalarına karşı mutlaka caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. Siyonistler ancak güçten anlar, İslam ümmeti bu gücünü göstermelidir." çağrısı yaptı.
Diyarbakır’daki kitlesel mitingde sık sık tekbirler getirilerek, işgalci yapılanma aleyhine sloganlar atıldı. Konuşma aralarında Filistin ile ilgili marş ve ezgiler de seslendirildi.
“SİYONİST KATİLLER HASTANELERİ VURUYOR."
Molla Mahmut Kılınç, Filistin'deki işgalin dün başlayan bir işgal olmadığını belirtti. Siyonist rejimin, 75 yıldır Filistin'i adım adım işgal ettiğini belirten Kılınç, "Gazze, 17 yıldır 4 bir yanı kuşatılmış durumda. Siyonistler, Gazze halkının ihtiyacını gidermesine izin vermiyor. Dünya ise bu zulmü ekranlardan sadece izlemekle kalıyor. Mescid-i Aksa'ya sistematik bir şekilde saldırılar ilk gününden bu yana devam ediyor. Siyonist katiller hastaneleri, binaları, sağlık tesislerini ve insani konvoyları vuruyor." dedi.
“BİZ FİLİSTİN'İN, GAZZE'NİN, HAMAS'IN TARAFIYIZ”
Siyonizmin, İslam ümmetinin bağrına saplanmış bir hançer olduğunu ifade eden Kılınç "Bu vahşet karşısında ses çıkmıyor. Diğerleri de sadece kınamakla yetiniyor. Bu nedenle Filistin, kendi başının çaresine bakmaya çalışıyor. HAMAS, onların anladığı dilden karşılık veriyor. Bu kapsamda Aksa Tufanı operasyonunu başlattılar. İki taraflı çözümden bahsediyorlar. İki taraf yoktur. Bir yandan vahşi bir katil rejim, diğer yandan mazlum insanlar, kimsesiz ve kendi imkânlarıyla yetinen kahramanlar var. Böyle bir durumda biz tarafsız değiliz. Biz Filistin'in, Gazze'nin, HAMAS'ın tarafıyız." diye konuştu.
“KUDÜS ESİR İSE ÜMMETİN TAMAMI ESİRDİR”
Dünyanın bu zulme karşı sessizliğinin tarih tarafından kaydedildiğini ifade eden Kılınç, "Filistin davası sadece Arapların davası değildir. Filistin davası ümmetin davasıdır. Kudüs'e bakın, eğer Kudüs esir ise ümmetin tamamı esirdir. Eğer Kudüs özgür ise ümmetin tamamı özgürdür. Kudüs fethedilmeyene kadar İslam ümmeti arasında birlik var olmayacaktır. Kudüs'ün fethedilmesi için ümmetin, kardeşlik elini uzatması gerekiyor." şeklinde konuştu.
"BU SAVAŞ, İSLAM İLE KÜFRÜN SAVAŞIDIR"
Kılınç, "HAMAS sadece israil ile savaşmıyor. Tüm müstekbir devletlerle, ABD, İngiltere, Avrupa Birliğine karşı savaşıyor. HAMAS, savaş uçaklarıyla, dünyanın teknolojisi ile savaşıyor. Bu savaş, İslam ile küfrün, hak ile batılın savaşıdır." diye ekledi.
"AVRUPALILARIN GÖSTERDİĞİ GAYRETİ SİZ DE GÖSTERİN"
İslam ülkelerinin liderlerine seslenen Kılınç, "Gayretli olun, en azından Avrupalıların gösterdiği gayreti siz de gösterin. ABD yetkileri binlerce kilometreden gelip israil’e desteğini bildiriyor. Bunun karşısında utanın, korkun ey İslam ülkelerinin liderleri! Eğer bundan utanmıyorsanız bari bağlı olduğunuz ırktan utanın. Siz Arap’sınız, Arap kardeşlerinize zulmediliyor. Mesuliyetiniz var. Saddam ve Kaddafiyi idam ettikleri gibi gün gelir sizi de öldürürler. Bu nedenle Filistinli, Gazzeli kardeşlerinize yardım edin." diye konuştu.
HÜDA PAR Milletvekili Dinç:
KUDÜS ÖZGÜRLEŞİRSE İNSANLIK ÖZGÜRLEŞİR
Mitingde konuşan HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, konuşmasına, "Selam olsun Aksa Tufanı Harekâtı ile Siyonistlerin kâbusu olanlara… Selam olsun kollarında yavrularının parçalanmış bedenlerini taşırken dahi Kudüs muhafızlığını yapanlara… Ve selam olsun meydanlara akın edip yüreği Kudüs’te atan Diyarbakırlı hemşerilerime! Allah’ın selamı ruhuyla, bedeniyle ve tüm kalbiyle Kudüs’e destek olanların üzerine olsun." ifadeleriyle başladı.
Bundan birkaç gün önce Ankara’da Meclis'te Filistin Sağlık Bakanı ile bir görüşme sağladıklarını hatırlatan Dinç, bakanın kendisine, "Aksa Tufanı Harekâtının başlamasından hemen sonra dünyada hiçbir yerde Filistin’e destek gösterileri yok iken, Diyarbakır’da yürüyüşler yapıldı. Bu bizi çok memnun etti." dediğini aktardı. Dinç, "Bu meydanlar Filistinli mücahitleri sevindirirken terör şebekesi siyonistleri ve uzantılarını da kahretmektedir." diye ekledi.
"75 YILDIR TERÖR ŞEBEKESİ BU VAHŞETİ İŞLİYOR”
Diyarbakır’dan, İstanbul’dan ve Türkiye’nin dört bir yanından Aksa’da yaşanan zulümleri duyurmak için burada olduklarını ifade eden Dinç, Filistin’de insanlık suçu işlendiğini; siviller, yaşlılar, kadınlar ve kucağındaki bebeklerle beraber katledildiğini belirtti.
İşgal rejiminin, hastaneler, ambulanslar ve insani yardım konvoylarını da bombaladığını, Gazze'yi binlerce ton bombalarla yakıp yıktığını ifade eden Dinç, "75 yıldır terör şebekesi bu vahşeti işliyor. Filistin halkı kendi başının çaresine bakmak için işgalcilere tufan olmak zorunda kaldılar. Ama düşmanlarına benzemediler. Çocukları öldürmediler. Aksa Tufanı harekâtı 75 yıldır yapılan zulümlerin oluşturduğu öfkenin tufan olup patlamasıdır. Son bir aydır Filistinliler uluslararası kamuoyuna, Birleşmiş Milletlere, İslam ülkelerine çağrıda bulunuyorlar. Kimse, kınamadan başka bir şey yapmadı. Tarih; işgalci siyonistlerin bir kedisi ölse hoplamaya hazır olanlar ile Filistin’de binlerce çocuğun katledilmesine sesiz kalanları unutmayacaktır." dedi.
"AKSA TUFANI HAREKÂTI YEVMU'L FURKAN'DIR"
Dinç, "Aksa Tufanı Harekâtı Yevmu'l Furkan'dır. Hak ile batılın ayan beyan görünmesidir. İşgalci katillerle onlara karşı direnen yiğitlerin mücadelesidir. İşgalciler ile topraklarını savunmaya çalışanların direnişidir. Bir tarafta her türlü mukaddesatı çiğneyen barbarlar, diğer tarafta ümmet adına kutsallarımızı canları pahasına korumaya çalışan kadınlar, erkekler ve hatta çocuklar var." diye ekledi.
Bir tarafta çok güçlü silahlara sahip, süper güçlerin şartsız açık desteğini alan katillerin; diğer taraftan elektriksiz, susuz, ekmeksiz, ilaçsız bırakılan mazlumların olduğunu belirten Dinç, "Bir tarafta terör şebekesi siyonistler, diğer tarafta iliklerine kadar zulme uğramış mazlumlar var. Bu meydanlarda tarafımızı belirlemek için buradayız. Hepimiz Filistin halkının yanındayız. Malımızla, canımızla ve her türlü imkânlarımızla Lebbeyk ya Aksa diyoruz." diye konuştu.
KUDÜS MESELESİ ÜMMETİN MESELESİDİR
Dinç, "Bize diyorlar ki niye Kudüs denince yerinizde duramıyorsunuz. Kudüs meselesi öncelikli meselemizdir. Kudüs namusumuzdur. Kudüs direniş ruhumuzdur. Kudüs’ü muhafaza etmek cihadımızdır. Kudüs meselesi, Filistin ile işgalci israil meselesi değildir. Arap ile Yahudi meselesi de değildir. HAMAS ile işgalci israil meselesi de değildir. Kudüs meselesi akide meselesidir, ümmetin ve tüm insanlığın meselesidir. Kudüs özgürleşirse insanlık özgürleşir ve sömürgeden kurtulur. İşgalci terör şebekesi olduğu müddetçe yeryüzünde adalet sağlanmaz ve kölelik bitmez. Biz de Kudüs mücahitleri ile birlikte köleliğe dur diyoruz." ifadelerini kullandı.
“AKSA KOLLARINI AÇMIŞ SİZİ BEKLİYOR”
"Ey Selahhadin-i Eyyübi’nin torunları, Aksa kollarını açmış sizi bekliyor. Aksa, kokunuzu özlemiş, yüreği dağlanmış bir şekilde Selahaddin’in evlatlarını arıyor." diyen Dinç, "Aksa’da mukaddesatlar çiğneniyor, namuslar talan ediliyor, küçücük bebeler katlediliyor. Havadan, karadan ve denizden bombalar yağıyor. Fosfor bombaları kullanılıyor. İnsanlık suçu işleniyor. Ey Şeyh Saidin Torunları Kudüs özlemle sizi bekliyor." çağrısı yapan Dinç; siyonist terör şebekesi ve uzantılarına da seslenerek, "Attığınız iftiralarla ve medyada oluşturduğunuz kirli algılarla kendinizi temizleyemezsiniz. Zulmünüze yer ve gök şahittir. Sırtınızı ABD’ye veya silahlarınıza dayanmış olabilirsiniz. Ancak sırtını yerin ve göğün Rabbi olan Allah’a dayayanlar sizi kahredecektir. Gargat ağacının arkasına saklanmanız da sizi kurtaramaz." ifadelerini kullandı.
"İSLAM ÜLKELERİ SOMUT ADIMLAR ATMALIDIR"
Dinç, konuşmasının sonunda "İslam ülkelerine ve tüm insanlığına çağrımız; İslam ülkeleri somut ve uygulanabilir adımlar atmalıdır. Vicdanı sönmemiş ülkeler terör şebekesi siyonistlerle her türlü diplomatik, askeri ilişkilerini kesmeli ve onlara somut yaptırımlar uygulanmalıdır. İşgalci israilde olan büyükelçimiz geri çağrılmalı, Ankara’daki terör şebekesinin elçisi sınır dışı edilmeli. İslam ülkeleri ABD ve siyonistlere petrol satışını durdurmalıdır. Siyonistler bütün Müslümanların mukaddesatına saldırıyor, insanlığa karşı cürümler işliyor, insani, ahlaki, hukuki ne kadar kural ve ilke varsa hepsini çiğniyor. Bütün İslam ülkeleri sözde 'normalleşme' siyasetini durdurmalıdır. Bütün özgür dünya bu vahşete karşı sesini yükseltmelidir. Yarın çok geç olabilir." şeklinde konuştu.
Nevvaf Tekruri:
İMAN, İLİM VE KUVVETLE HAZIRLANIN
KUDÜS'Ü FETHEDELİM
Mitingde bir konuşma yapan HAMAS Alimler Birliği Dış Ülkeler Sorumlusu Dr. Nevvaf Tekruri, düşman Siyonistlerin, direniş karşısında yenildiğini söyledi. Tekruri, "Sizlerin şu meydanları doldurması siyonistlerin yüzlerindeki maskeyi düşürmüştür. HAMAS, Kassam Tugayları, Kudüs Seriyyelerine moral olup onları siyonistlerin sonunu getirtmek için hazırlamıştır." dedi.
“ŞU CİHATTA KARDEŞLERİNİZE ORTAKSINIZ”
Daha önceleri, Filistin'in fethi için sürekli hazırlık yapılması çağrısında bulunduklarını hatırlatan Tekruri, "Artık zamanı geldi. Sizler şu cihatta kardeşlerinize ortaksınız. Bu cihat, izzet ve şeref cihadıdır. Bu cihat, bazılarının yüzünü ortaya çıkardı. Filistinlileri destekleyenleri ve hainlerin yüzünü ortaya çıkardı." diye konuştu.
"SAVAŞIN BAŞLAMASINA SEBEP OLANLAR İŞGALCİLERDİR"
Bazılarının, "Niçin HAMAS, israile saldırdı?" diye soru yönelttiğini belirten Tekruri, "Bu, akıllı bir insanın soracağı bir soru değildir. Bu cihat aslında 100 yıl önce başladı. Ne zamanki Theodor Herzl, Abduhamid'den topraklar istedi o da vermedi, işte o dönemden bu yana cihat başladı. Abdulhamid Han'dan bu yana başlayan bu cihat, İzzeddin Kassam ile devam etmiş, bugün Kassam Tugayları ile devam etmiştir. Bugün bu savaşı aslında başlatan siyonistlerdir ki onlar sürekli Mescid-i Aksa'ya ve kutsallarımıza saldırmışlardır. Cenin bölgesini kana bulayan, orayı tarumar eden siyonistlerdir. Savaşın başlamasına sebep olanlar onlardır. Kassam Tugaylarının, silahlarını sivillere yöneltmiş sanıyorlar Hayır, onlar Filistin'i, Gazze'yi, Kudüs'ü korumak için silahlarını yöneltmişlerdir." diye konuştu.
"BİZLER 100 YILDIR KAZANIYORUZ VE KAZANMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Tekruri, "israil 5 sefer Gazze'ye saldırdı. ABD'de de işgale, "kendisini muhafaza ediyor' dedi. Üzülerek söylüyorum ki bazı Arap devletleri de bunu söyledi. Kardeşlerim bu cihadımız, Netenyahu'nun burnunu yere sürttü, askerlerini toprağa yığdı. Netenyahu dönemi bitmiştir. O kendi başarısızlığını hafifletmek için bu savaşı veriyor. Şu bilinsin ki onların başlattığı savaş, onların içinde yenilgiye uğrayanlar içindir. Bizler 100 yıldır kazanıyoruz ve Allah'ın izniyle Allah'ın askeriyle kazanmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"ÜZÜLMEKLE MEŞGUL OLMAYIN, DAHA ÖNEMLİ İŞLERİMİZ VAR"
Şehit ve yaralı çocuklar karşısında Müslümanların mahzun olmamasını isteyen Tekruri, "Çünkü bu katliamları, işgalin yenilgisinin bir göstergesidir. İşgalin, mücahitler karşısında duramayıp kardeşlerimize saldırmaları, hainlikleri, ellerinden bir şeyin gelmediğinin göstergesidir. Anneler, babalar, paramparça olan çocuklarını kucaklarına alırken, 'çocuklarımız Kudüs'e feda olsun' diyorlar. Üzülmekle meşgul olmayın. Daha önemli işlerimiz var. Zamanı gelmiştir. Şu an burada toplanmanız Gazze'ye destektir ama bununla yetinmeyin. Her yerde, her zaman Kudüs için bir araya gelin, mücadele edin. Kendinizi cihada hazırlayın. Kim ki kalbinden cihadı isterse Allah, onları şehitlerin derecesine ulaştırır." şeklinde konuştu.
"BU CİHADIMIZ AKSA'YI HÜRRİYETİNE KAVUŞTURMA CİHADIDIR"
Tekruri, "Kalplerinizi imanla, beyinlerinizi ilimle, vücudunuzu da kuvvetle hazırlayın ki Aksa'yı, Kudüs'ü ve Filistin'in tüm topraklarını fethedelim. Size, Filistin'deki kardeşlerinize sadaka verin demiyorum ancak oradaki kardeşlerimizi de görmezlikten gelmeyin. Çünkü bu da sizin cihadınız olacaktır. Hiçbir konuda cimrilik yapmayın. Bu cihadımız Aksa'yı savunmak ve onu hürriyetine kavuşturma cihadıdır. Bu cihat, bütün siyonizmi yok etme, onların destekçilerini yok etme cihadıdır. İnşallah, hep beraber Aksa'da bulaşacağız. Sadece Aksa'da namaz kılmak için değil, bunu Aksa'yı özgürleştirerek yapacağız.” dedi.
HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Turgut:
SİYONİSTLER GÜÇTEN ANLAR,
İSLAM ÜMMETİ BU GÜCÜNÜ GÖSTERMELİ
HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Vedat Turgut da mitingde bir basın bildirisi paylaştı. Açıklamasına, "Onlarla savaşın ki Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın, onları rezil rüsvâ etsin, onlara karşı size yardım ve zafer ihsân buyursun, baskı ve zulüm altında inleyen mü’min toplulukların gönüllerini ferahlatsın!' Tevbe /14" ayetine atıfta bulunarak başlayan Turgut, Mescid-i Aksa’nın çevresinde bulunması hasebiyle Filistin topraklarının Allah tarafından mübarek kılındığını belirtti. Turgut, bu nedenle Aksa’nın kudsiyetini muhafaza etmenin sadece Filistinlilerin değil, bütün ümmetin ortak sorumluluğu olduğunu belirtti.
"VATANINI KATİL SÜRÜLERİNDEN KURTARMAYA ÇALIŞAN MAZLUM BİR HALK VAR"
Turgut, "Önce olayı doğru tanımlamalıyız; yaşanmakta olan savaş iki denk tarafın olduğu bir savaş değildir. Bu nedenle her iki tarafa da aynı çağrıyı yapmak, yaşanan mezalime karşı zalimin yanında olmak anlamına gelir. Eğer iki taraftan söz edilecekse; bir tarafta hiçbir kural ve kutsiyeti tanımayan, güçten ve zorbalıktan başka bir dilden anlamayan, dünyanın değişik yerlerinden Filistin topraklarına üşüşen vahşi katiller sürüsü; diğer tarafta gasp edilmiş vatanlarını canları pahasına savunan, kendi vatanlarında hapis hayatı yaşatılan, Rabbine dayanıp vatanını bu katil sürülerinden kurtarmaya çalışan mazlum bir halk vardır." dedi.
“KIYAS KABUL ETMEYEN BİR DENGESİZLİK VAR”
Hiçbir uluslararası sözleşme ile hukuk düzeni ve hiçbir vicdanın bu iki tarafı eşit ve denk olarak kabul edip aynı muameleyi yapmaması gerektiğini vurgulayan Turgut, şart ve imkânlar bakımından kıyas kabul etmeyen bir dengesizliğin olduğunu kaydetti. Turgut, "Bugün silah ve teknolojik imkânlar bakımından en donanımlı devletler, Siyonistlerin yanında yer aldıklarını açıkça beyan etmekte ve bu desteklerini fiilen icra etmektedirler. Buna karşılık vicdan sahibi insanlığın büyük bir kısmı, yaşanan bu zulme karşı Filistin’i desteklemelerine rağmen ülkeleri idare edenler Filistin halkının katliamdan kurtarılması için sadra şifa bir uğraş vermemektedir. Bu yalnızlık ve imkânsızlık içerisinde Filistin ve Gazzeli kardeşlerimiz büyük bir fedakârlık göstermektedir." diye konuştu.
“İNSANLIK BÜYÜK BİR İMTİHAN İLE KARŞI KARŞIYA”
Bugün, insanlığın büyük bir imtihan ile karşı karşıya olduğunu belirten Turgut, "Ya bir halkın topyekûn yok edilmesine sessiz kalan gayretsiz insanlar yığını olarak anılacak, ya da kardeşlerinin göz göre göre ölümüne rıza göstermeyip mazlumun yanında yer alarak tarihte şerefli yerini alacaktır." dedi ve "Filistinli kardeşlerimiz bizden fazla bir şey istememektedir. Öncelikli olarak zalimle mazlumun mücadelesinde mazlumun yanında olduğumuzu açıkça göstermemiz, sonra da direnişin ihtiyaçlarının teminini istemektedir. Bu ümmet, Filistinli kardeşlerinin tüm ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılamaya muktedirdir. Gazzeli bir avuç imanlı genç 'Aksa Tufanı' harekâtıyla onlarca yıldır basın, yayın ve küresel emperyalizmin yaymaya çalıştığı Siyonistlerin üstün askeri güç oldukları, Demir kubbelerinin delinemez olduğu efsanesinin bir balon olduğunu göstermiştir. Demir kubbe kevgire dönüşmüştür. Aynı zamanda siyonistlerin, Kur’an-ı Kerim’de Haşr suresinin 14. ayetinde de belirtildiği gibi 'Ancak müstahkem yerlerde ve siperler ardında, yani 'demir kubbeler' arkasında savaşabiliyorlar. Yine Kamer suresinde müjdelendiği gibi 'Yoksa onlar biz yenilmez bir topluluğuz mu diyorlar, yakında o topluluk da yenilecek ve arkalarını dönüp kaçacaklar.' Bugün bu ayetlerin tecelli ettiğine şahit oluyoruz. İnşallah siyonist katillerin toplu bir şeklide arkalarını dönüp Filistin topraklarından defolduklarını da göreceğiz." açıklamasında bulundu.
"İSLAM ÜLKELERİ ACİLEN MÜDAHALE ETMELİ"
Bunun için herkese düşen görev ve hizmetlerin olduğunu vurgulayan Turgut, "İslam ülkeleri acilen bir araya gelip siyonistlerin yetmiş yıldan beri rutin haline getirdiği soykırımın engellenmesi için acilen müdahale etmelidir. Filistin halkının yaşadığı meskûn mahallere havadan ve karadan yaptığı saldırılar ve bombalamalar durdurulmalıdır. Gazze’nin tamamıyla yakılıp yıkılmasına engel olunmalıdır." çağrısında bulundu.
"SİYONİST İŞGAL REJİMİ İLE TÜM İLİŞKİLERE SON VERİLMELİ"
Turgut, çağrısında "Gazze’de yaşayan iki buçuk milyona yakın mazlum insanın hayatlarının idamesi için gerekli su, gıda, ilaç, barınma ve temel ihtiyaçların karşılanması için 'insani yardım koridoru' acilen açılmalıdır. Filistin’i devlet olarak tanıyan ülkeler, Filistin topraklarından bir parça olan Gazze’ye denizden, karadan ve havadan ulaşmak için siyonistlerden izin alma zilletinden kurtulmalıdır. Uluslararası hukuka uygun olarak Filistin’i devlet olarak tanıyan ülkeler Filistin yönetimi ile her alanda siyasi, ekonomik ve askeri iş birliği yapmalıdırlar. Filistin halkının yaşadığı topraklarda uydu kentler şeklinde işgalci Siyonistlerin yerleştirilmesinden vazgeçilmeli, 'yerleşimciler' adı altında meşru görüntü verdirilen bu silahlı çetelerin işgallerine son verilmelidir. İşgal tamamıyla son bulana kadar siyonist işgal rejimi ve ticari kurumları ile askeri, siyasi, diplomatik ve ekonomik tüm ilişkilere son verilmeli, asla yeni iş birliği yapılmamalıdır." ifadelerini kullandı.
Tarihe Kudüs fatihi olarak geçen Selahaddin Eyyubi'nin, Kudüs’ün işgalden kurtarılması için ümmetin birliğini sağlayarak aynı zamanda çağının ümmet önderi ve lideri olduğunu ifade eden Turgut, Bugün de kim Kudüs’ün kurtarılması için ümmeti bir araya getirir ve buna rehberlik ederse doğal olarak Ümmetin lideri ve önderi olacaktır." diye belirtti.
"SİYONİSTLER ANCAK GÜÇTEN ANLAR"
70 yılı aşkın bir süreden beri siyonist rejimin yaptığı tüm katliamlara ve hukuk tanımaz icraatlarına İslam ülkelerinin “kınama” dışında bir yaptırım uygulamadığını kaydeden Turgut, "Kınamaların siyonistleri caydırmadığı açık bir şekilde kendini göstermektedir. Bu nedenle siyonistlerin her bir saldırı, katliam, cürüm ve hukuk tanımayan uygulamalarına karşı mutlaka caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. Siyonistler ancak güçten anlar, İslam ümmeti bu gücünü göstermelidir." diye konuştu.
"MÜSLÜMANLAR İHTİLAFLARI BİR KENARA BIRAKIP BİRLİKLERİNİ KURMALIDIR"
Turgut, "Siyonistlerin, yeryüzünde iki milyarı aşkın mensubu olan İslam âlemine rağmen, İslam ümmetinin üç mukaddes şehrinden birinin bulunduğu Filistin topraklarında bu barbarlığı yapabilmesinin en büyük etkeni Müslümanların dağınık görüntüsü ve yaşadığı ihtilaflardır. Müslümanlar izzetli bir şekilde yaşamak istiyorsa aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp siyasi, ekonomik ve askeri birliklerini kurmalıdırlar." değerlendirmesinde bulundu.
"BU SAVAŞTA TARAFSIZ KALMAK ZULME RAZI OLMAKTIR"
Siyonistlerin Filistin coğrafyasındaki işgalini, Filistin ile siyonistlerin sorunu ya da Arap-Yahudi savaşı olarak görmenin ya da göstermenin meseleyi basitleştirmek olduğunu vurgulayan Turgut, "Bu savaş bir hak ve batıl savaşıdır. Zalim ile mazlumun savaşıdır. İşgale uğramış vatanlarını kurtarmaya çalışan kahramanlar ile dünyanın tüm askeri, ekonomik ve siyasi güçlerini arkalarına alarak bir halkı soykırımla yok etmek isteyen zorbaların savaşıdır. Bu savaşta tarafsız kalmak zulme razı olmaktır. Zulme razı olmak zulümdür. Filistin davası ümmetin ortak davasıdır. Mescid-i Aksa ve Kudüs, Müslümanların ortak değeridir. Bu bilinç kaybolmamalı ve nesiller boyu diri tutulmalıdır. Ümmetin tüm kurumları için en önemli hedef bu olmalıdır." şeklinde konuştu.
Yüzbinlerin katılımıyla gerçekleşen miting Şehitler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik'in okuduğu dua ile son buldu. (İLKHA)
İSTANBUL'DA "ÖZGÜR FİLİSTİN MİTİNGİ"
HABER MERKEZİ - HÜDA PAR, Saadet Parti ve Gelecek Partisi'nin Filistin direnişine destek amacıyla İstanbul'da düzenlediği ortak ‘Özgür Filistin Mitingi’ne binlerce kişi katıldı. İşgal rejiminin saldırılarına tepki, Filistin direnişine destek amacıyla İstanbul Maltepe Miting Alanı'nda gerçekleştirilen miting Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Sık sık Filistin ve HAMAS lehine sloganların atıldığı mitingin selamla konuşmasını yapan Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı, mitingin organizasyonunda emeği geçen ve katılım sağlayan herkese teşekkür etti. Düzenlenen mitinge Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Peygamber Sevdalıları Onursal Başkanı Mehmet Göktaş, Filistin Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, Gazze Hükümeti Genel Sekreteri Kemal Aboun, İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın, Umut Kervanı Genel Başkanı Cengiz Kurtaran katılım sağladı.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu:
MÜMİNLER SIKILI BİR YUMRUK GİBİ BİR ARAYA GELDİKLERİNDE
FİTNENİN KARARGÂHI DAĞILACAK
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İstanbul'daki Özgür Filistin mitinginde yaptığı konuşmada, "Müminler, adalet isteyenler sıkılı bir yumruk gibi bir araya geldiklerinde, 'Allah'ın ipine topluca sımsıkı sarılın' emrine uydukları zaman fitnenin karargâhı (işgal rejimi) dağılacak." dedi.
Filistin'de zulümlerin 1917'de İngiliz işgali ile başladığını, 1948'de siyonizmin kendisini devlet olarak ilan etmesinden sonra zulümlerin katmerlenerek sistematik bir hale geldiğini belirten Yapıcıoğlu, "Tam 75 yıldır işgal edilen Filistin topraklarında zulüm her gün biraz daha arttı. Her gün katliam, her gün mukaddesat çiğnendi. Siyonistler oradaki kardeşlerimizin üzerine bomba yağdırmak, camileri, hastaneleri vurmak için bir bahaneye ihtiyaç hissetmiyorlar. Ama şimdi yani 9 gün önce geçtiğimiz cumartesi günü oradaki mücahitler Aksa Tufanı adıyla bir operasyon başlattıktan sonra onların Demir Kubbesi başlarına çöktü. Yenilmez ordu hikâyeleri çöktü. Bundan dolayı çok hınçlılar, bundan dolayı öfkeliler, bundan dolayı panikteler. Bundan dolayı o dünyanın en güçlü ordularından birine sahip olduğunu iddia eden siyonistler, bütün dostlarını yardıma çağırdılar." dedi.
Yapıcıoğlu, "Amerika'nın savaş gemileri, uçak gemileri, ardından İngilizlerin ve peşi sıra inen büyük çaplı kargo uçaklarla taşınan mühimmatlar sizleri korkutmasın. Oradaki kardeşlerimizin gözünü korkutmuyor. Bu, inşallah büyük bir müjdenin habercisidir. Onların dizleri titremeye başlamıştır. Onlar, bir başlarına Filistin'deki mücahit kardeşlerimizle baş edemeyeceklerini anlamışlardır." diye ekledi.
"AKSA DAVASI BÜTÜN MÜSLÜMANLARIN DAVASIDIR"
İşgal rejiminin ve batının, Müslümanları ayrıştırma çabalarına işaret eden Yapıcıoğlu, "1948'de savaş başladığında buna Arap-israil savaşı dediler. Daha sonra bizim saflarımızı ayırmak için küçülttüler, Filistin-israil savaşı dediler. Şimdi Gazze savaşı diyorlar. Filistin savaşı gitti onun yerine israil-HAMAS savaşı diyorlar. Yani önce İslam ümmetine dediler ki sizi ilgilendirmez, siz kenara çekilin bu sadece Arapların meselesidir. Sonra dediler ki ey Arap ülkeleri, sizi ilgilendirmez bu Filistinlilerin davasıdır. Şimdi de Batı Şeria'daki, Kudüs'teki Filistinli kardeşlerimize, bu Gazze'nin savaşıdır, sizi ilgilendirmez, diyorlar. Hayır. Merhum Erbakan hocamızın da defalarca altını çizdiği gibi Filistin davası, Aksa davası bütün Müslümanların davasıdır, hatta bütün insanlığın davasıdır. Orası bize Hazreti Peygamber aleyhisselatu vesselamın anılarını, İsra ve Miraç mucizesini barındıran kutsal bir mekândır. Allah-u Teâla’nın Kitab-ı Kerimi'nde bahsettiği mübarek bir beldedir. Yeryüzünde kurulan mescitlerin ikincisi, Müslümanların ilk kıblesi, İslam'ın üçüncü Harem-i Şerifi'dir. Dolayısıyla hepimizi ilgilendirir, hepimizin davasıdır." açıklamasında bulundu.
"BİR YUMRUK GİBİ BİR ARAYA GELDİĞİMİZDE FİTNENİN KARARGÂHI DAĞILACAK"
Yapıcıoğlu, "Müminler, adalet isteyenler, barış isteyenler, yeryüzünde adalet hâkim olsun isteyenler sıkılı bir yumruk gibi bir araya geldiklerinde, 'Allah'ın ipine topluca sımsıkı sarılın' emrine uydukları zaman fitnenin karargahı dağılacak. O zaman zulmün beli kırılacak, o zaman zalimlerin dizleri titreyecek. İnşallah o gün mazlumların yüreğine bir sürur, bir ferahlık gelecektir. O günün yakın olması dileğiyle hepinizi Allah'a emanet ediyorum." sözleriyle konuşmasına son verdi. (İLKHA)