Köklü Değişim öncülüğünde Ankara'da "Ya Filistin'i Kurtarın Ya Ümmete Yol Açın" sloganıyla basın açıklaması yapıldı.

Mescid-i Aksa davası için mücadele veren Filistinli Müslümanların, siyonist çetelerin vahşet ve zulümlerine karşı "Aksa Tufanı" adıyla başlattıkları operasyona destek amacıyla, Ankara Ulus Meydanında kitlesel basın açıklaması yapılarak, Filistin'in kurtarılması için her yolun açılması gerektiği vurgulandı.

Kur’an-ı Kerim’le başlayan basın açıklamasını Köklü Değişim Yazarlarından Remzi Özer okudu.

Özer, "Kendi peygamberlerinin diliyle lanetlenen bir kavim olan Yahudiler, gasp ettikleri ve işgal ettikleri mübarek topraklarda yıllardır her türlü fesadı ve bozgunculuğu gerçekleştirdiler. Necis postalları ile Mescidi Aksa’yı kirlettiler. Filistinli kardeşlerimizi çocuk, yaşlı, kadın demeden katlettiler. Sırf zevk için Müslümanları hedef alıp öldürdüler. İki milyondan fazla Filistinliyi, Gazze açık hava hapishanesine hapsedip, her türlü haktan mahrum edip, insani yardım malzemelerinin bile girmesine mâni oldular. Yıllardır özellikle her Ramazan ayında üzerlerine bombalar yağdırdılar. Genç yaşlı demeden tuttukları Müslümanları hapsederek ağır işkencelere maruz bıraktılar. Dünyanın gözü önünde yaşanan bu katliamlar karşısında artık canlarına tak eden Filistinliler zelil bir hayattansa izzetli bir ölümü tercih ederek, artık yeter dediler. Bildiğiniz gibi Filistin’deki Mücahitler geçtiğimiz cumartesi günü sabahın ilk saatlerinden itibaren “Aksa Tufanı” adını verdikleri bir harekât ile işgalci Yahudi varlığına karşı saldırılara ve kıyama başladılar. Bu saldırılar karşısında tüm dünya bir anda şaşkınlığa uğradı. İşgalci Yahudi varlığı hiç beklemediği bu saldırılar karşısında şiddetli bir sarsıntı ile sarsıldı. Hem Yahudi varlığını hem de onun destekçisi Batılıları bu derece sarsan ve telaşlandıran ise bir avuç Müslüman’ın mukavemetinden başkası değildi." dedi.

"Tüm bunlara karşı yeryüzünün doğusundan batısına bütün Müslümanlar bu onurlu direnişe sahip çıktılar"

Bu telaşın en büyük sebebinin, yıllardır şişirilmiş bir yalan olan sözde “büyük İsrail devleti” balonunun patlamış olmasına bağlayan Özer, "Yahudi varlığının korkaklığının ve zilletinin açığa çıkmış olmasıdır. Askeri gücünün zayıflığına, sayı ve teçhizat olarak çok geride olmalarına rağmen, inanmış ve ölümü göze almış bir avuç Müslüman karşısında, kâfirlerin o çok büyütülen güçlerinin esasen bir hiç olduğu ortaya çıkmıştır. İşte bu büyük ifşanın telaşı ile kâfirler apar topar harekete geçtiler. Yahudi varlığı tehditler savurarak hiçbir ayırım yapmadan Gazze’ye her zamanki gibi bomba yağdırmaya başladı. Bebekleri, çocukları, anneleri ve yaşlıları katletti. Savunmasız Müslümanlara saldırdı. İşgal altındaki bölgelerin suyunu, gazını ve elektriğini kesti. Hastaneleri, mescitleri ve yerleşim yerlerini fütursuzca bombaladı ve hala da bombalamaya devam ediyor. Yahudi varlığı en iyi bildiği iş olan zulüm ve katliamları gerçekleştirirken diğer taraftan içimizdeki Yahudi seviciler ve Batı hayranları hemen harekete geçtiler. İşgale karşı başlatılan bu onurlu direnişi ‘terör’ olarak lanse etmeye çalıştılar. Yahudi varlığına ait medyanın ellerine tutuşturdukları birkaç görseli kullanarak bu izzetli mukavemeti lekelemeye çalıştılar. Tam 75 yıldır Yahudi varlığının gerçekleştirdiği katliam ve işgalleri görmeyen, bin bir çeşit bombalarla çırpınarak can veren çocukların çığlıklarını duymayan bu güruh, hep bir ağızdan mücahitleri karalamaya ve küçümsemeye çalıştılar. Ama tüm bunlara karşı yeryüzünün doğusundan batısına bütün Müslümanlar bu onurlu direnişe sahip çıktılar. Allah hepsinden razı olsun." ifadelerini kullandı.

"Ya mazlumları kurtarın ve Aksa’ya sahip çıkın ya da Müslümanlara yolu açın"

Müslümanların mukaddes belde olan Kudüs’ü canları pahasına koruyan Filistinli Müslümanlara destek olmak için meydanlara koştuklarını belirten Özer, şu ifadelere yer verdi:

"Tekbirlerle, dualarla, kanımız ve canımız sana fedadır ey aksa nidalarıyla meydanları inlettiler. Ancak Müslüman halkların bu duyarlılığına rağmen maalesef her zaman olduğu gibi yöneticiler ve Müslümanlardan oluşan orduların komutanları sessiz kalmaya devam ettiler. Şahitlerin şahitlik edeceği o günde, Allah’ın izin vermediği hiç kimsenin konuşamayacağı o günde, Rabbinizin huzuruna bembeyaz bir yüzle ve sağdan verilmiş kitabınızla çıkmak istiyorsanız, ebedi cennet nimetlerine kavuşmak istiyorsanız, işte size tarihi bir fırsat. Allah aşkına bu fırsatı kaçırmayın. Şayet bu sıcak çağrıya icabet etmeyecek ve her zamanki gibi yerlerinize çakılıp kalacaksınız Müslümanlara yol verin. Zira bizler; Aksa için, Kudüs için, Gazze için, Filistin için yola çıkmaya hazırız. Katledilen masum bebekler, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar için, onları korumak ve göğsümüzü onlara siper etmek için yola çıkmaya hazırız. İşte genciyle yaşlısıyla buradayız. Günlerdir dünyanın ve ülkenin her tarafında Müslümanlar meydanlarda. Allah için, Rasulullah için ya harekete geçin ve Filistin’i kurtarın, ya da Müslümanlara yol açın bizler gidelim. Bizler yıllarca Mescidi Aksa’da nöbet tutan Osmanlı askeri Iğdırlı Hasan Onbaşı gibi göreve hazırız. Mescidi Aksa’yı asla yalnızlığa terk etmeyeceğiz. Hasan Onbaşı gibi ölene kadar nöbet tutmaya hazırız. Tekrar ediyoruz! Ya mazlumları kurtarın ve Aksa’ya sahip çıkın ya da Müslümanlara yolu açın." (İLKHA)