Şehitleri anma programı Bingöl Belediyesi konferans salonunda gerçekleşti. Kur'an tilaveti ile başlayan programda HÜDA PAR İl Başkanı Refik Alpaya ve HÜDA PAR Bingöl Gençlik Kolları Başkanı Yusuf Doğru birer selamlama konuşması yaptı.
Programda 6-8 Ekim Şehitleri temalı oynanan kısa tiyatro katılımcılara duygu dolu anlar yaşattı.
Programda konuşan HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, tarihe 6-8 Ekim Saldırıları olarak geçen ve Doğu Güneydoğu Bölgesi'nde unutulmayacak yaralar açan vahşet hakkında değerlendirmelerde bulundu.
6-8 Ekim'de HDP/PKK saldırıları sonucu yaşanan şehadetlerin temelinde Mescid-i Aksa'nın yattığını belirten HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, "Bugün Diyarbakır'da, Bingöl'de, Van'da, Adana'da, Mardin'de onlarca şehitlerin katlediliş yıldönümüdür. Bu vesile ile şehitlerimizi rahmetle yâd ediyoruz. Aslında bu şehadetlerin temelinde Mescid-i Aksa vardır. Nitekim bu katliamlar olmadan önce Diyarbakır'da Şeyh Said Meydanı'nda Mescid-i Aksa'daki kardeşlerinin yanında olduğunu göstermek adına orada teravih namazlarında dualar ediyorlardı. Bundan 9 yıl önce bir Ramazan ayında 2014'te kardeşlerimizin anma programlarının devam ettiği bir süreçte ABD'nin Adana Konsolosluğu'ndan birileri gelip Şeyh Sait Meydanı'nda ABD'nin paramilitarist aparatı olan HDP/PKK ve onların uzantıları ile birlikte sözde bir çadır kurdular. Neyin iftarını açıyorlar? Onlar sırf Müslümanların Mescid-i Aksa'ya olan bağlılıklarını provoke etmek adına o çadırı kurdular. Nitekim daha iftara 1 buçuk saat kalmasına rağmen sözde iftar çadırındakiler orada bulunan halkın gözlerinin içine baka baka yemek yiyor ve sigara içiyorlardı." diye konuştu.
"Gezi olayları, 6-8 Ekim ve 15 Temmuz olayları aslında darbe girişimiydi"
Dinç, "6-8 Ekim olayları öyle birden gerçekleşmedi. Bunun öncesi var. 2013'te Gezi Olayları oldu. Bu Türk solunun bu ülkeye yaptığı bir darbeydi. 2014'te Kürt solunun bu memlekete yaptığı bir darbeydi. 15 Temmuz 2016 ise Amerika menşeli FETÖ tarafından yapılan bir darbeydi. Aslında bu üçü de birer darbeydi." dedi.
"6-8 Ekim olayları PKK ve uzantılarının röntgenidir" diyen Dinç, "Elhamdülillah bizim elimizdeki kurban eti şahittir. Şehadetimize alnımızdaki nurlar şahittir. Adana'da yaptığımız secdeler şahittir. Bizim kardeşlerimizin şehadetine yer ve gök şahittir. Elimizdeki kurban eti olan iyilikler şahittir. Bizim elimizde molotof yoktu. Peki, onlara ne şahit? Onların zulmüne yer ve gök şahit." dedi.
"6-8 Ekim saldırılarını gerçekleştirenler pişman değiller"
Dinç, "Kardeşlerimizi, bu olayları yapanların birkaç provokasyoncu olduğu yalanını söyleyip manipüle etmeye çalışıyorlar. Biz onların yalanlarına ve iftiralarına kanmayacağız. Allah'a hamd olsun artık Müslümanlar uyandı. Ve bugüne kadar sesimiz duyulmuyordu ancak artık sesimiz Ankara'nın göbeğinde TBMM'de çıkacak. 9 Ekim 2014'te HDP'nin Eşbaşkanı, 'Hiçbir yerde şiddete başvurulmadı. Binlerce kez halkımıza teşekkür ediyoruz ki çok duyarlı davrandılar ve hiçbir şiddete başvurmadılar.' diyor. Yüzleri kızarır mı? Kızarmaz. Hiçbiri silah kullanmadı diyor. Peki, soruyoruz; bu vahşetler nedir, bu nasıl oldu? Bunlar bu söylemleri ile 6-8 Ekim olaylarından pişman olmadıklarını gösteriyorlar." dedi.
"6-8 Ekim saldırıları bölgede Müslümanları inancından koparmak adına onların son hamlesiydi"
Dinç, "Bunlar yalanda pik yapmış ve hiçbir şekilde yüzü kızarmayan bir topluluk. Gerçekten bu topluluk bu memlekete ait değildir. Bunların DNA'larının üzerindeki şifrelerde İslam'a düşmanlık vardır. Bunların zihniyeti CHP ile aynıdır. Bunlar tarih boyunca Müslümanlara düşmanlık etmekte ve Müslümanları katletmektedirler. Zaten bunların CHP zihniyetinden bir farklarının olmadığını son seçimlerde de gördük. Anlamakta zorlanıyoruz. Çünkü bunların bir çizgisi yok. Bunların bu memlekette en büyük çalışma ve amaçları Müslümanları, bölge Kürtlerini kendi dini ve inancından koparmaktır. 6-8 Ekim olayları onların son hamlesiydi. Bu kardeşlerimiz onlara karşı dik durmasalardı olacakları tahmin bile edemezdik. Bu kardeşlerimiz, HÜDA PAR ve ona yakın STK'lar olduğu müddetçe onlar hiçbir şekilde bu memleketi İslam'dan Kur'an'dan, Peygamber'den, sahabelerden uzaklaştıramayacaklar. Bizler de şehit kardeşlerimiz gibi insanlığa iyilik etmeye, mazlumlara sahip çıkmaya, bunların kalleşliğine ve alçaklığına rağmen devam edeceğiz." dedi.
"Zeynebi misyon lazım"
Dinç, son olarak, "Hüseyin, Zeynep, Yezit denklemi her zaman var olacaktır. Hak batıl mücadelesi hep var olacaktır. Hüseyinlerimiz çoktur hamdolsun, bu dava çok Hüseyin verdi. Bize Zeynebi misyon lazım. Zeynebi misyonu yüklenecek gençler lazım. Zira Hazreti Zeynep anlatmasaydı biz Hazreti Hüseyin'i tanımayacaktık." şeklinde konuştu.
Program 6-8 Ekim Şehitlerini anlatan kısa bir tiyatro gösterimi ve yapılan duanın ardından sona erdi. Program çıkışı katılımcılar, mücahitlerin siyonist işgalcileri hezimete uğratmasından dolayı Filistin'e destek ve zafer kutlaması amacıyla gerçekleştirilen araç konvoyuyla şehir turuna katıldı. (İLKHA)