Gazze’de yaşananların acı verici olduğunu söyleyen Arınç HAMAS'ı hedef alarak skandal açıklamalarda bulundu.
İşte o skandal açıklamalar;

Gazze'ye ve Filistin'e çokça yardım götürdüklerini söyleyen Arınç,

"Teknik anlamda da çok yardım yapıyoruz. İlaç gönderiyoruz, yiyecek gönderiyoruz gemiler dolusu gidiyor. İş bu değil ki kardeşim bir ara Birleşmiş Milletler'in kabul ettiği iki devletli bir çözüme doğru gitmek lazım. Oslo'da böyle bir karar alınmış. İsrail onu da tanımıyor ama biz bir noktaya kadar getirmiştik. Filistin kendi sınırları içerisinde bağımsız bir devlet olacak. İsrail kendi sınırları içerisinde bağımsız bir devlet olacak. İki devleti de dünya tanıyacak ve artık bu sorun kendi sınırları içerisinde bitmiş olacak. Tabi ihtilaflı noktalar var, Golan Tepeleri, Batı Şeria var o var bu var bunlar da sulh yoluyla çözülebilir. Çünkü Birleşmiş Milletler de bu kavgalardan usandı. Onların da bir programı çerçevesinde Türkiye'nin de öncülüğüyle bir şeyler yapılabilir. Gazze’yi buna yanaştıramıyoruz. İsmail Hani olsun bir başkası olsun, bir Müslüman olarak seviyoruz. Bir Filistinli olarak seviyoruz ama hala onlar İsrail'i tanımamakta ısrar ediyorlar. Şimdi diplomaside bir söz vardır. Sıkılı yumrukla el sıkışılmaz, yumruğunuzu açacaksınız ki karşı tarafta elinizi sıksın."

HAMAS'a, iki uydurma füze atıyorsun diyen Arınç, skandal açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Her defasında da onlara söylüyorum yanlışlık şurada. Senin ne gücün var, senin gıdanı bile dışarıdan gönderiyoruz, senin teknik aletlerine ihtiyaçlarını dışarıdan karşılıyoruz. Sen iki uydurma füze atıyorsun, İsrail'de sinek vızıltısı gibi. Fakat onlar diyor ki Hamas bize hücum etti, senin başına bomba yağdırıyor. Sana olan oluyor ve sen onlara haklılık payı kazandırıyorsun. Bana füze attılar, benim işte bilmem stratejik tesislerimi bombaladılar. Onlar 10 öldürdü, ben de onların başına yıkacağım. olan bu maalesef. Niye bunu yapıyorsun, burada çıkarımız ne bizim? dinlemiyorlar. Artık Sayın Cumhurbaşkanımız dün de kongrede çok güzel konuştu. Yani iki tarafı da dilini almadan, taraflara sükunet tavsiye ediyoruz dedi. Bu bir diplomatik değildir en azından bombalamalar dursun. Özel görüşmelerimizde yapmayın artık demeye başladık bunlara. Eskiden Katar'da Kuveyt'te bunlara kol kanat gererdi, Türkiye'nin yanında. Onlar zaten çektiler ellerini bir tek biz kaldık. Bizi de zor durumda bırakıyorsunuz yani biz bu ülkede elbette sizin haklarınızı gözetiriz. Fakat bunun barış içinde olması lazım, bizim gücümüz ne? siz kiminle mücadele ediyorsunuz deme noktasındayız. Ben bu olayların çıkmasına sebep nedir ne değildir, bunlar uzun uzun konuşmayacağım. Fakat başlangıcı Gazze’den karşı tarafa füze fırlatarak veya onları esir alarak onları teşhir ederek, karşı tarafı kızdırmış. Binyamin Netanyahu bitme noktasındaydı fakat tekrar hayat kazandı, çünkü İsrail'e karşı döndü dedi ki ‘ben savaş ilan ediyorum bunları ortadan yok edinceye kadar’. Hükümet güven oyu aldı adeta. Buna ne gerek var."