Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşilköy'deki Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi Açılış Töreni'nde konuştu.
"Afganistan'daki depremde vefat eden kardeşlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyor, yaralılara acil şifalar diliyorum."
"BAŞKENTİ KUDÜS OLAN BİR FİLİSTİN DEVLETİ KURULMALI"
Üç semavi dinin de mukaddes beldesi olan Kudüs-ü Şerif'in hepimizin için anlamı, önemi ve değeri tartışılmaz. Kanuni Sultan Süleyman tarafından El Halil kapısının üzerine yazdırılan, 'La ilahe illallah, İbrahim halilullah' ifadesi, atalarımızın ihtimamının en güzel sembolüdür. Osmanlı'nın bölgeden çekilmesiyle birlikte Müslüman ve Hristiyanların Kudüs üzerindeki hakları adım adım ihlal edilmiştir. Yüzyıllar boyunca barış ve esenlik şehri olan Kudüs, gerilimin, işgalin ve gasbın sembolü haline gelmiştir. Orta Doğu tarihini bilenler şu gerçeği görüyor: Bugün bölgemizdeki sorunların tamamının kökeninde Filistin meselesi bulunuyor. Bu mesele hakkaniyete uygun şekilde çözülmedikçe bölgemiz sorunları yaşamaya devam edecektir. İki devletli çözüm perspektifinin muhafazası son derece önemlidir.
1967 sınırları temelinde bağımsız ve coğrafi bütünlüğü haiz başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin hayata geçirilmesi artık ertelenemez bir ihtiyaçtır.
"FİLİSTİN MESELESİ ULUSLARARASI HUKUKA UYGUN ŞEKİLDE ÇÖZÜLMELİ"
Kudüs'ü zaman ve mekan olarak bölme gayretleriyle haremi şerife yönelik tacizlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Türkiye olarak bu konudaki tepkimizi ve itirazımızı her fırsatta dile getirdik. Tüm dünyanın sustuğu dönemlerde biz hakkı, hakikate ve doğruyu söylemekten hiçbir zaman çekinmedik. Filistinli kardeşlerimizle daima dayanışma içinde olurken, sorunları daha da derinleştirilecek her türlü adımdan imtina edilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Gazze'de ablukanın hafifletilmesi için de her türlü gayreti gösterdik. Bugün de adil bir barışın kaybedeni olmaz düsturuyla hareket ediyoruz.
Muhataplarımızla en fazla üzerinde durduğumuz husus, Filistin meselenin uluslararası hukuka göre çözülmesidir. Adaleti teslim etmekte geç kaldıkça maalesef bunun faturasını Filistin ve İsraillilerle birlikte tüm coğrafya ödüyor. Daha kundaktaki çocukların ölümü hepimizi yaralıyor. Ateşe körükle gitmenin, başta her iki taraftaki siviller olmak üzere hiç kimseye faydası olmaz. Türkiye, çatışmaların bir an önce durması, son hadiselerle birlikte iyice tırmanan gerilimin düşmesi için elinden geleni yapmaya hazırdır. Diplomatik çabaları yoğunlaştırarak devam ettirmekte kararlıyız. Söz sahibi tüm aktörleri de barışa samimiyetle katkı vermeye davet ediyoruz."