Basın metnini platform adına İbrahim Dağılma okudu. Basın açıklamasında STK temsilcilerinin yansıra HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç'in yanı sıra bazı siyasi prtai temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Basın açıklamasında, dünya Müslümanlarının, Filistin halkının ve direnişinin yanında olduğunun altı çizildi. Açıklamada, Müslümanların canlarıyla, mallarıyla ve evlad-u iyalleri ile Mescid-i Aksa ve Filistin halkının yanında olduğu hatırlatıldı. Açıklamada ayrıca HAMAS ve İslami direnişçilere yönelik içerde ve dışarda Müslümanlara yönelik ‘terör ve terör saldırısı’ söylemleri de kınandı.
“Mescid-i Aksa Ümmetin namusu ve bizim kırmızı çizgimizdir”
Programda kısa bir konuşma yapan HÜDA PAR Mersin milletvekili Faruk Dinç, “Bildiğiniz üzere 1948’den buyana terör şebekesi İsrail, Gazze’de ve Kudüs’te huzur bırakmamıştır. Bu terör şebekesi İsrail sokakta kadın, yaşlı ve çocuk demeden sivilleri katletmektedir. Bu güne kadar yaptığı zulümler ve akıttığı kan, müminleri artık direnişe geçirmiştir. Dünden itibaren, yani 2 Ekim 1187’de Selahattin-i Eyyubi tarafından Kudüs fethedilmişti. İnşaallah dün itibari ile 'Aksa Tufanı' olarak harekete geçen ve siyonizmin kalbinden vuran, onları rahatsız eden 'Aksa Tufanı' hareketini selamlıyoruz. Bu vesile ile kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ve her daim onları desteklediğimizi buradan deklare ediyoruz. Mescid-i Aksa, ümmetin namusu ve bizim kırmızı çizgimizdir. Dün olduğu gibi bugün de ve yarın da inşaallah Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmaya devam edeceğiz.” dedi.
“Kalbinde insanlık ve adalet adına iyilik taşıyan herkesi de bu mücadeleye destek olmaya davet ediyoruz”
Dinç, “Tüm İslam âleminde ve kalbinde insanlık ve adalet adına iyilik taşıyan herkesi de bu mücadeleye destek olmaya davet ediyoruz. Ve diyoruz ki Rabbim o mücahitlere güç ve kuvvet versin. Ve attıklarını 12’den vurdursun. Rabbimiz onların yar ve yardımcısı olsun." çağrısında bulundu.
“Filistin halkına ve topraklarına yönelik uyguladığı sistematik işgal ve katliam devam etmektedir”
Platform adına basın metnini okuyan Eğitimci Dr. İbrahim Dağılma, "Zulmedenler hangi akıbete uğrayacaklarını görecekler.” ayetini hatırlattı.
Dağılma, “Bir asırdan uzun bir süredir Siyonist işgalci çetenin Filistin halkına ve topraklarına yönelik uyguladığı sistematik işgal ve katliam devam etmektedir. Topyekûn bir soykırım hedefiyle hareket eden işgalci siyonistler, her geçen gün işgali genişletmekte, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı necis postallarıyla kirletmekte, bu kutsal beldenin kutsiyetini hiçe saymakta ve adeta bütün bir İslam âlemine meydan okumaktadır.” dedi.
“Filistin halkının şanlı direnişini selamlıyoruz”
Dağılma, “Filistin halkı, soykırım ve işgal karşısında meşru müdafaa hakkını kullanarak kendi topraklarını, vatandaşlarının canını ve İslam ümmetinin izzetini ve şerefini korumaktadır. Her gün şehit vermesine rağmen, direnişi cephe cephe büyüten Filistin halkının şanlı direnişini selamlıyoruz. Biliyor ve inanıyoruz ki mazlum olmak erdem değildir, zulme karşı direnmek erdemdir! Erdemli Filistin halkının haklı mücadelesinde muvaffak olması için dualarımızı gönderiyoruz. Yüce Allah yardımcıları olsun, onları muzaffer kılsın! Filistin halkı, yalnızca kendi topraklarını savunmamaktadır. İslam ülkelerinin izzetini ve şerefini de savunmaktadır. Hal böyleyken Müslümanların resmi-sivil tüm unsurları ekonomik, askeri ve manevi olarak Müslüman kardeşlerinin yanında yer almalıdır. Filistinli Müslümanlar, işgale karşı direnişlerinde yalnız bırakılmamalıdır.” ifadelerini kullandı.
“İsrail saldırısı olmadan ilk kez bir taarruz olması, birçok ilki barındırmaktadır”
Sözlerinin devamında Dağılma, “Bu bağlamda; Filistin’de yapılan saldırıların enerji, Mescid-i Aksa, abluka ve normalleşmeler gibi birden fazla sebebi vardır. Sürecin normalleşmelerin sonunu da getirdiğini görmek gerekmektedir. Saldırıların hemen ardından hareketin liderlerinin ortak şekilde şükür secdesine giden görüntülerin paylaşılması ve verilen mesajlar, sürecin ortak bir irade neticesinde şekillendiğini gösteriyor. Alınan esirler süreçte oldukça belirleyici olacaktır. Onlarca askerin esir alınmasının İsrail’in alacağı aksiyonlara önemli ölçüde etki edeceği aşikârdır. 'Aksa Tufanı' olarak bildiğimiz bu süreç yani İsrail saldırısı olmadan ilk kez bir taarruz olması, birçok ilki barındırmaktadır. İlk defa bir operasyona yahut saldırıya karşılık olarak değil; doğrudan ilk kapsamlı operasyon hareket tarafından yapıldı. Gazze’ye giriş kapısının kontrolünün alınması, yerleşim yerlerindeki kontrolün sağlanması, Yahudilerin yaşadığı yerlerde kontrolün sağlanması bunu göstermektedir. Hareket bu saldırı için çok yoğun bir mühimmat kullandı. İsrailli yerleşimciler bölgelerini hızlı bir şekilde terk etmeye başladı. Bu savaş İsrail’de yaşayan herkes için bir değişim başlangıcıdır. Bundan sonra nerede yaşıyor olurlarsa olsunlar, tüm Siyonistler bu endişeyi taşıyacaklardır.” dedi.
“Aksa Tufanı; Mossad ve İsrail için çok büyük bir prestij kaybı oldu”
Dağılma, "Aksa Tufanı; Mossad ve İsrail için çok büyük bir prestij kaybı oldu. Çizmeye çalıştıkları imaj, verdikleri büyük güvenlik zafiyeti nedeniyle yerle bir oldu. Bu görüntüler aksi bir dalga oluşturma ihtimali barındırsa da, İsrail komutanları dâhil bu görüntülerin verilmesi, Filistin direnişi adına büyük bir zaferdir. İlk kez Filistinliler İsrail’e büyük bir aşağılanma hissi yaşatıyor. İsrail 1973 sonrası en büyük şoku yaşıyor demek doğru olur. Hedef alınan yerler Filistin topraklarıdır. Hedef alınanlar sivil değil, hepsi asker hükmünde olan silahlı yerleşimcidirler. Söylem olarak burada yaşayan hiç kimsenin sivil olmadığının altını defaatle çizmek gerekir. Dolayısıyla ölen Siyonistler için çocuk, kadın ve sivil edebiyatı yapmak vicdan yoksun Siyonist sevicilerin işidir. Onlara kulak vermemek ve prim vermemek lazımdır. Filistinlilerin meşru müdafaa hakkı olduğunu, İsrail’e yönelik saldırıların meşru olduğunu belirtmek gerekir. Görüntülerde yıkılan duvarlar, ele geçirilen tanklar var. Filistin toprakları üzerinde bunların neden var olduğunun üzerinde durmak gerekir. Yaşananları sadece Gazze’ye de sıkıştırmamak gerekir. Kudüs, 48 toprakları, Batı Şeria, diaspora, Doğu Akdeniz derken Filistinlilerin yaşadığı tüm topraklarda ve ilgilendiren konularda kapsamlı hak ihlalleri olduğunu muhakkak belirtmek gerekir. Yaşananlar 2021’in devamıdır. Savaşların mutlak kazanan ve kaybedeni olmaz; ancak ivme ve psikoloji olarak Filistin bu sabah önemli bir adım daha attı.” ifadesini kullandı.
“HAMASI’ı ve direnişi terör olarak görüp öyle düşünmek ayıptır”
“Şimdi birileri çıkmış direniş cephesi niye saldırdı diyor, Hamas’ı terörist olmakla suçluyor. Yaptığınız ayıptır, aymazlıktır, art niyettir; sadece Batı Şeria içinde son bir sene içinde nelerin yapıldığı aşikârdır." diyen Dağılma, şunları kaydetti:
"Huwarada adlı belde komple yakılmaya çalışıldı. Cenin Kampı'nın hali ve dramı ortadadır. Nablus’ta her gün gençler öldürülüyor. Yenilenen Filistin mukavemeti, bu baskılara cevap veriyor. Savaşın süreceği göz önünde bulundurulursa; çağrılar, metinler, davetler, söylemler ve alınacak aksiyonlar için doğru bir ifade ediş rüzgârın yönünü bu tarafa doğru tutacaktır. Bingöl İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu olarak; Filistin’i, Başkenti Kudüs olan, Doğusu ve Batısıyla bölünmez bir bütün ve İslam’ın mukaddes toprakları olarak görüyoruz. İslam dünyasını, işgal altında olan ilk kıblesi için bütün ayrılıklarını bir kenara bırakmaya, Filistin’e sahip çıkmaya ve kardeşlerinin yanında durmaya davet ediyoruz. Unutulmamalıdır ki Siyonizm, İslam dünyasının bağrına saplanmış zehirli bir hançerdir.”
“Direnişe ve dirilişe selam olsun”
Sözlerinin devamında Dağılma, şunalrı kaydetti:
"Bingöl İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu olarak, bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; canımızla, kanımızla, malımızla ve evlad-u iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Filistin’in ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden her meşru eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakârlığı yapmaya hazırız. Dünya Müslümanlarına selam olsun! Hakkı ayakta tutmak arzusunda olan tüm mücahitlere selam olsun! Filistin halkına selam olsun! Kahramanca direnen ve gönlümüze su serpen İzzeddin el-Kassam, İslami Cihad ve adını sayamayacağımız tüm direniş hattına selam olsun! Direnişe ve dirilişe selam olsun!”
Basın açıklaması eğitimci Yusuf Boğatekin’in yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA)