HÜDA PAR Genel Merkezi, 9'uncu sene-i devriyesi münasebetiyle 6-8 Ekim katliamına ilişkin yazılı basın açıklaması yayımladı.
HÜDA PAR açıklamasında, 6-8 Ekim katliamının genelde İslami yaşam tarzına, özelde ise Kürt dindarlığına karşı yapılmış topyekûn bir imha saldırısı olduğuna vurgu yapıldı.
Açıklamada, "6-8 Ekim Vahşeti! Bundan 9 yıl önce PKK ve yandaşları tarafından tarihte eşi benzeri olmayan büyük bir vahşetle başta parti üyelerimiz olmak üzere mütedeyyin insanlara yönelik katliam ve saldırılar gerçekleştirildi.
Küresel vesayet odaklarının güdümünde gerçekleştirilen 6-8 Ekim katliamı, genelde İslami kimliğe ve İslami yaşam tarzına, özelde ise Kürt dindarlığına karşı yapılmış planlı bir topyekûn imha saldırısıdır. Katliam aynı zamanda, zayıf olduğu yerde 'demokrasi ve barış havarisi' kesilen, güçlü olduğu yerde ise kendisinden başkasına hayat hakkı tanımayan o bildik zihniyetin tipik bir tezahürüdür." ifadelerine yer verildi.
"Şehitlerimizin pak kanları, halkımızın İslami kimliğine yönelik bu saldırıları akim bırakmıştır"
Katliamın amacına yer verilen HÜDA PAR açıklamasında, "Katliam ve saldırıların temel amacı; küresel vesayet odaklarının güdümünde bölgesel vesayet oluşturmak, bölgeyi İslamsızlaştırıp sekülerleştirmek, Kürt meselesini çözümsüzlüğe mahkûm etmek ve askeri bir darbeye zemin oluşturmaktı. Ancak şehitlerimizin pak kanları, halkımızın İslami kimliğine yönelik bu saldırıları akim bırakmıştır." ifadeleri kullanıldı.
6-8 Ekim vahşetinin 90'lı yılların karanlığına ışık tuttuğuna vurgu yapılan açıklamada, "Katliamı planlayıp örgütleyenler kadar, kan ve gözyaşından beslenen Kandil baronlarıyla eşgüdüm içinde sokak çağrısı yaparak katliama azmettiren sözde siyasetçiler ve katliama seyirci kalan resmi makam ve yetkililer de 6-8 Ekim vahşetinin ortağıdırlar. Küresel vesayet odaklarının güdümünde, ulusal ve bölgesel vesayet odaklarının işbirliği ile gerçekleştirilen 6-8 Ekim katliamı, mazlum ve dindar Kürt halkının ve onun İslami kimliğinin nasıl iki ateş arasında bırakıldığının resmidir ve bu yönüyle 90'lı yılların karanlığına da bir ışık tutmaktadır." denildi.
6-8 Ekim katliamının yaşanmasında dahli olan herkesin hukuk önünde hesap vermesi gerektiği belirtilen yazılı açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Halkı kamplara bölüp birbirine karşı kışkırtanlar halkın dostu değil, düşmanıdırlar. 9 yıl önce yaşanan menfur hadiselerin bir daha yaşanmaması için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Hiç kimse bir başkasını inancından ya da siyasi fikir ve tercihinden dolayı hedef haline getirmemelidir. 6-8 Ekim vahşetinin yaşanmasında doğrudan ya da dolaylı dahli olanlar, kitleleri kışkırtıp sokağa salanlar ve sokağı onlara terk edenler yaptıklarının hesabını hukuk önünde vermelidir."
"Şehitlere rahmet diliyor, katilleri ve azmettiricilerini lanetliyoruz"
Açıklamanın sonunda, "Bu vesileyle 6-8 Ekim 2014'de, Kobani ve benzeri yerlerdeki katliamlardan kaçan mazlumların da dahil olduğu yoksullara kurban eti dağıtırken vahşice katledilen Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Hasan Gökgöz, Riyad Güneş ile yine aynı günlerde katledilen Turan Yavaş, Cumali Güneş, Fethi Yalçın, Cengiz Tiryaki ve diğer tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Katilleri ve azmettirenleri lanetliyor, seyirci kalanları Allah’a havale ediyoruz." ifadeleri kullanıldı. (İLKHA)