Mehmet Tahir Özsoy / Doğruhaber
Birleşmiş Milletler verilerine göre Afganistan'ın 38 milyonluk nüfusunun yüzde 90'ı yoksul ve bunların da üçte ikisi yaşamak için insani yardıma muhtaç. Bu nedenle yardım kuruluşlarının buraya el uzatması hayati önem taşıyor. Bu çerçevede Afganistan’a düzenli yardımda bulunan Umut Kervanı Vakfı geçtiğimiz ay bir heyetle ülkeye çıkarmada bulundu. On binlerce ihtiyaç sahibine ekmek, sıcak yemek, gıda paketi, kırmızı et yardımında bulunan Vakıf, çok sayıda su kuyusunun temelini atmanın yanı sıra yapımı biten 2 caminin de açılışını gerçekleştirdi. Afganistan’da yaptıkları çalışmalar hakkında gazetemize açıklamalarda bulunan Umut Kervanı Vakfı Genel Başkanı Cengiz Kurtaran, ülkede yaşanan şiddetli yoksulluk nedeniyle yardım çağrısında bulundu.
"EKMEK DAĞITIMI YAPTIĞIMIZDA İZDİHAM OLUŞUYORDU"
Ekmek dağıtımı yaptıklarında izdiham yaşandığını belirten Kurtaran, bunun Afganistan’daki yoksulluğun boyutlarını ortaya koyduğunu belirterek şöyle konuştu: “İnsanlar gerçekten ciddi yoksulluk çekiyorlar. Temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Bizim götürdüklerimiz de geçici olarak bir tebessüme vesile olsa da ama hakikaten düzenli bir şekilde desteklenmeleri gerekiyor. Bu konuda belki Umut Kervanı olarak daha kalıcı ve onların ihtiyaçlarının karşılanması için bir program ve proje üretebiliriz. Ne olabilir? Yani şu an bu ihtiyaç sahiplerinin günlük ekmek ihtiyacının karşılanması çok büyük bir projedir. Çünkü hakikaten ekmek bulamayanlar var. Özellikle çıkıp sahada sıcak ekmek dağıtımı yaptığımızda izdiham oluşuyordu. Bu insanlar ekmeğe muhtaç. Bir ekmek için insan komşusuyla yakınıyla kavga eder mi? Maalesef yokluk nedeniyle öyle görüntülere şahit olduk. Biz altın dağıtmıyorduk. Dağıttığımız sadece ekmekti. Ancak insanlar öyle bir yoksulluğun pençesindeler ki; altın dağıtıyormuşuz gibi izdiham oluşuyordu maalesef.”
"20 KİŞİLİK BİR AİLE PATATES KABUKLARIYLA BESLENİYORDU"
“Afganistan’da bizi etkileyen hakikaten çok manzaralar oldu.” diyen Kurtaran, “Attığınız her adımda zor durumdaki ailelerle karşılaşıyorsunuz. Mesela şöyle bir ailenin bilgisini aldık: İki aileden oluşan 20 kişilik bir aile, bir hanede yaşıyorlar. Yiyecek bir şeyleri olmadığı için topladıkları patates kabuklarını kaynatıp onunla besleniyorlardı. Bu aileye ziyarette bulunarak yardım ulaştırdık. Hakikaten çok muhtaç durumdaydılar. Böyle ailelerin sayıları gerçekten çok fazla. 40 yıldan fazladır süren savaşta özellikle yetim olan aile sayısı oldukça fazla. Mesela 40 milyona yakın nüfusu var Afganistan’ın. Yaklaşık bir milyonu yetim. Ve bununla beraber aileler kalabalık olduğu için de dolayısıyla ihtiyaç durumları da daha fazla. Bu nedenle kardeş aile edinme konusunda da inşallah bazı adımlar atacağız. Bu aileleri ayakta tutmak, yardım etmek gerekiyor. Onlar da çevreden gelen yardımlarla ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Bizim de bu ailelere yönelik inşallah yardımlarımız devam edecek.” dedi.
UMUT KERVANI ÇOK SAYIDA PROJEYİ HAYATA GEÇİRDİ
Afganistan’da düzenli yardım çalışmaları yaptıklarını kaydeden Kurtaran, heyet olarak gittikleri ülkede yaptıkları çalışmaları şöyle anlattı: “Umut Kervanı olarak bizim Afganistan’a yönelik daha önceden de çalışmalarımız vardı, çalışmalar yapıyorduk. Bu defa kendi ekibimizle özellikle bu son emperyalist Amerika ve diğer ülkelerin oradan ayrılmasıyla bir ekibimiz Afganistan'a yardım için yaklaşık bir buçuk yıl önce gitmişti. Afganistan'a yardım yapılmasının gerekliliğinden dolayı geçtiğimiz günlerde bir defa daha ekibimizle gittik. Afganistan’daki kardeşlerimiz için gücümüz yettiğince hayırseverlerimizin bağışları ile bazı projeler gerçekleştirmek ve temelini attığımız projelerimizin açılışlarını yapmak üzere oraya gittik. Elhamdülillah oraya gider gitmez çok yoğun bir programla projelerimizi gerçekleştirdik. Projelerimizi sıralayacak olursak; daha önce temelini attığımız iki camimizin açılışını yaptık. Bu camilerimizin hakikaten hem ibadet yeri olmakla beraber ayrıca bir eğitim alanı olarak da görülmesi ve istifade edilmesi bizleri ziyadesiyle sevindirdi. Orada hem kız hem erkek çocuklar kendilerine ayrılan saatlerde gelip derslerini alıp gidiyorlar. Ve orada hafızlık yapan öğrenciler de var. Böylesine yoğun bir eğitim alanı olarak da kullanılıyor camilerimiz. Ve biz yine kardeşlerimizin hayırseverlerimizin sponsor olmalarından dolayı orada yeni bir cami inşa etme adına saha araştırmalarımız oldu. Orada biz bu saha araştırmalarında şunu gördük; bir cami altı medrese, duvarları yapılmış kolonları dökülmüş ama ibadete açılmayan bir cami. Biz yaptığımız istişareyle onu yapmaya karar verdik. 600 metrekare dolayındaki bu cami Selahaddin-i Eyyubi Camii olarak faaliyete geçecek. Başlangıcı için tabiri caizse temel atma ve yapılması için start verdik. Oradaki camimizde de şu an halihazırda 150 erkek, 100 de kız öğrenci olmak üzere caminin medresesinden istifade ediyorlar. Cami onları biraz daha rahatlatacak. Ve orada eğitimlerine devam edecekler.”
"SON 4 YILDIR ÇOK ŞİDDETLİ KURAKLIK YAŞANIYOR"
Afganistan’da yaşanan kuraklık nedeniyle su sorunu yaşandığını belirten Kurtaran, çok sayıda kuyunun temelini attıklarını belirterek şöyle devam etti: “Afganistan’da su kuyularına da gerçekten çok ihtiyaç var. Özellikle son 4 yıldır çok şiddetli kuraklık yaşanıyor. Afganistan dünyada bu kuraklıktan etkilenen ilk 10 ülkenin arasında. Dolayısıyla şu an çok ciddi bir şekilde su ihtiyacı var. Mesela biz Kabil’de olmamıza rağmen Kabil’de halihazırda bir şebeke su sistemi yok. Ancak insanların kazmış oldukları kuyuları elektrikle kendi apartmanlarına bağlayarak su vermeleri ve oradan istifade etmeleri gibi bir durum söz konusu. Son 4 yıllık bu kuraklık döneminde özellikle bazı kuyularda çökme olması veya suyun azalmasından dolayı verimli çalışamaması özellikle yağmur yağmamasından dolayı da derelerin kuruduğunu ve çok ciddi manada su ihtiyacı olduğunu gördük. Ayrıca Afganistan’ın yüzde 80’i de geçimini tarımla sağlıyor. Dolayısıyla bu da etkilemiş durumda. Buradaki hayırseverlerimizin bağışlarıyla 6 tane su kuyusunun temelini attık. Düzenli olarak geçmişten bu yana kuyu açma çalışmalarımız devam etti, ediyor.” Bu projelerin dışında çok sayıda medreseye ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Kurtaran, “Hem nakdi yardımda bulunduk hem de hayırseverlerimizin sponsorluğunda sıcak yemek, sıcak ekmek ve bununla beraber medreselerimize gıda yardımı yaptık.”
"KARDEŞLERİMİZE YARDIM ELİ UZATMALIYIZ"
Umut Kervanı olarak yaptıkları yardımların yoksulluğun boyutları karşısında okyanusta bir damla nispetinde kaldığının altını çizen Kurtaran, “Afganistan’da beni etkileyen husus şu oldu: İnsanlar yoksul ve ihtiyaç sahibi ancak onurlu, mücadeleci ve cesaretli bir halk olduklarını gördük. Belki evinde yiyecek bir şeyi yok ama özgürlüğüne düşkün bir halk olması nedeniyle dilencilik yok denecek kadar az. Bu nedenle bizler Müslümanlar olarak hepimiz gücümüz nispetinde Afganistan’a el uzatmak zorundayız. Çünkü buna ihtiyaçları var. Kardeşlerimize yardım elimizi uzatmalıyız. Bizim Umut Kervanı olarak yaptığımız yardımlar okyanusta bir damla gibidir. Çünkü attığımız her adımda ihtiyaç sahipleriyle karşılaşıyorduk. Gittiğimiz yetimhane ve medreselere binlerce kişilik yemek verip birkaç günlük ihtiyaçlarını karşıladık ama bu ihtiyaç devamlı olan bir şey. Şu an orada kanayan bir yaramız var. Ve dolayısıyla tüm Müslümanların da bu kanayan yarayı sarması, yardım elini uzatması gerekiyor. Bu gıda konusunda olabilir. İçme suyu konusunda olabilir. Çünkü her 10 Afgan kardeşimizden 8’i temiz suya ulaşamıyor. Bu da çok ciddi bir problemdir. Su sorununu çözmek gerekiyor. Orada açtığımız bir su kuyusu onlara ab-ı hayat oluyor. O suyla temizlik ihtiyaçlarını karşıladıkları gibi içme suyu ihtiyaçları da karşılanmış oluyor. Ve bunlarla beraber nakdi yardımlar yapılabilir. Bunların yanı sıra kalıcı eserler de yapılabilir. Mesela yaptığımız Mescitler çok yönlüdür. Hem ibadet hem eğitim yuvasıdır.” ifadelerini kullandı.
"GELİN HEP BERABER AFGANİSTAN’A UMUT OLALIM UMUTLARI YEŞERTELİM DİYORUZ"
Türkiyeli hayırsever ve iş adamlarına Afganistan’a destek olma çağrısı yapan Kurtaran, şunları kaydetti: “Umut kervanı olarak hem Afganistan’ın tanınması açısından hem de oradaki kardeşlerimize el uzatılması ve onlarla yapılacak çok işlerin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü ortam çok müsait. Her iki ülkenin de faydasına olacak şekilde orada iş yapacak bir ortam var. Gittiğimiz her yerde Türkiyeli olduğumuzu duyduklarında haddinden fazla seviniyorlardı. Ve Türkiyeli kardeşlerinin kendilerine kucak açmalarını istiyorlar. Görüştüğümüz yöneticiler de ‘biz Türkiyeli kardeşlerimizin ya da İslam ülkelerinin gelip yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızdan istifade etmelerini istiyoruz.’ diyorlardı. Bizler de kendi hayırseverlerimizden, özellikle Afganistan’daki kardeşlerimize sahip çıkma, umut olma adına el uzatmalarını özellikle istiyoruz. Bu konuda da çağrımız: Gelin hep beraber Afganistan’a umut olalım, umutları yeşertelim diyoruz. İnşallah Rabbim en kısa sürede kazandıkları özgürlükleri gibi devletlerini de en yüksek seviyeye taşıyacak bir noktaya getirecektir inşallah.”