DOĞRUHABER

Türkiye’de yıllardır tarla ile market arasındaki korkunç fiyat farkı gündem olur, manşetlere taşınır ama bir türlü çözüm bulunmaz. Özellikle fiyat istikrarı ve düşük enflasyondan dem vuran ekonomi yöneticilerinin bu duruma adeta kayıtsız kalmaları ne yaman bir çelişkidir. Neden bu konuda ciddi bir adım atılmıyor. Daha iki gün önce Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Eylül ayına ilişkin enflasyon verilerini yayımladı. Verilere göre yıllık enflasyon yüzde 60 eşiğini aştı ve yılın en yüksek seviyesine çıktı. Çarşıda, pazarda, markette fiyatlar cep yakıyor…

 “TARLADA 2 LİRA OLAN BİR ÜRÜN MARKETTE 20-25 LİRAYA SATILIYOR…”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu üyesi ve Malatya Bölge Koordinatörü Yunus Kılınç, Malatya’nın ilçelerinin ziraat odaları başkanlarıyla birlikte, konteynerlerde görevlerini yapmaya devam eden yerel ve ulusal basın çalışanlarını ziyaretinde yaptığı açıklamada "Tarla ile market arasındaki fiyat farkı 10 kata çıktı. Tarlada 2 lira olan bir ürün markette 20-25 liraya satılıyorsa sorun büyür. Üreticimiz ürettiği ürünü özellikle deprem bölgelerinde satamıyor. Bugün tahılda Toprak Mahsulleri Ofisi 10 milyon ton arpayı, buğdayı almasaydı geçen yıl 8 liraya sattığı ürünü bugün 6 liraya satacaktı. Çiftçi zor durumda, bizim girdi maliyetlerimiz yüzde 100 arttı. Mazotta, gübrede ve işçilikte yüzde 100'ü aşan maliyetler karşısında ürünlerimizi geçen yılın aynı fiyatıyla satamıyorsak bu sorumluluk TBMM'ye aittir." diye konuştu.

"YASAL DÜZENLEME KAÇINILMAZDIR"

Geçen sene 5,80'e alınan mısırın bu sene 6 liraya alınması durumunun düşünülmesi gerektiğine dikkat çeken Kılınç, yasal düzenlemenin kaçınılmaz olduğunu ve Meclis'in bu konuda çalışma yapması gerektiğini söyledi. Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO), ürün alacağını açıkladığını ancak henüz alım yapmadığını kaydeden Kılınç, "TMO alım yaparak müdahale etmediği için çiftçinin çektiği çileyi kimse anlayamaz” dedi

"ŞEKER PANCARININ ALIM FİYATI 3 TL’NİN ALTINDA OLMAMALI"

Kılınç, "Üretici bugün devlete teslim ettiği şeker pancarının parasını mart ayında alacaksa bu üreticinin durumu ne halde olur düşünün. Deprem bölgesindeki pancar üreticilerinin paralarının bir ay içerisinde ödenmesi gerekiyor. Bugün fiyat açıklayacaklar maliyetler katlanacak, ödemeler mart ayında olunca çiftçi ürün alamayacak. Çiftçiye sahip çıkın. Pancar fiyatlarında maliyetler hesaba katılmalı. Kilogram fiyatı 3 liranın altında olmamalı. Aksi durumda sürdürülebilirlik olmaz. Pancarda fiyatlar düşük olursa ve üretici mart ayında parasını alırsa üretici bu yıl pancar ekmez" şeklinde konuştu.

"TARIM HAYVANCILIKTA İTHALAT DURMALI, ÜRETİCİYE YAZIK EDİLMEMELİ"

Sözleşmeli tarımın artık kaçınılmaz olduğunu ve bundan yana olduklarını belirten Kılınç, "Böyle bir uygulama olursa üreticimiz rahatlar. Tarım hayvancılıkta ithalat durmalı. Üreticiye yazık edilmemeli." değerlendirmesinde bulundu.

FİYAT ARTIŞ HIZI KATILAŞMAYA BAŞLADI

Konu ile ilgili araştırma yapan kuruluşlardan birisi de Tüketici Birliği Federasyonu(TBF). TBF Market Endeksi Çalışma Grubu Başkanı Bingül Ceviz, Eylül 2023 dönemi Market Endeksi verileri hakkında şu ifadeleri kullandı: “2023 Eylül ayında kaydedilen yüzde 5,40 oranındaki fiyat artışı, market endeksindeki artış hızının katılaşmaya başladığını göstermektedir. Bu durum, önümüzdeki üç ay içinde olumlu/olumsuz bir gelişme olmazsa, Market Endeksinin yüzde 60 ve üzeri artışla 2023 yılını bitireceğine işaret etmektedir.”

FİYAT OYNAKLIĞININ ENGELLENMESİ NASIL MÜMKÜN OLUR?

Bingül Ceviz konu ile ilgili DOĞRUHABER’e yaptığı açıklamada, “İki yıldır devam eden market endeksi çalışmamız süresince market raflarındaki fiyat farklılıklarını tespit ederek market endeksini belirlemeye gayret gösteriyoruz. Bu zaman zarfında 2023 yılı Ocak ayı itibariyle takibimizdeki ürünlerin arasına kuru soğan, patates, limon, domates, fındık ve ay çekirdeğini de ekledik. Tarladaki fiyat ile markette tüketiciye yansıyan fiyat farklılıkları bizler de tespit ettik. Tarladan çıkan ürünlerin tüketiciye ulaşıncaya kadar aradaki aracılar, lojistik, depolama hizmetleri üreticiden tüketiciye gelene kadar fiyatın bazen bir kaç misline ulaşmasına neden oluyor. Özellikle enerji fiyatlarındaki yüksek artış da bu fiyat oynaklığının asıl sebebiymiş gibi gösterilmeye çalışıyor. Üreticiden tüketiciye ürünlerin ulaşımında aracıların; el değiştirenlerin sayısının azalması ve hatta üretici kesimin kooperatif gibi kendi aralarında oluşturacakları yapısal değişikler fiyat oynaklığının önünün kesilmesine yardımcı olacaktır” dedi.

BİTSİN ARTIK BU İSTİKRARSIZLIK

Kalıcı, uzun vadeli ciddi bir tarım politikası için artık kollar sıvanmalı. Piyasada fiyat dalgalanmalarına sebep olanlar için sıkı bir takip sistemi ve caydırıcı cezalar getirilmeli. Dünyanın tarım ve hayvancılık yapılabilecek en verimli bereketli toprakları bağrında saklayan Anadolu’nun vefakar köylüsü çiftçisi fiyat oyunları yapanların insafına terk edilmemeli. Sonuç olarak zaten dünyanın en yüksek enflasyonu altında geçinmek için bin bir türlü çarelere başvuran ve bu ülkenin ezici çoğunluğunu oluşturan dar gelirli vatandaşlara bir soluk nefes aldırılmalıdır.