İSTANBUL - Son aylarda Suriye`de iç savaşın iyice kızışması, Mısır`da cuntacı darbecilerin yaptığı katliam, Siyonist İsrail işgali altındaki Filistin meselesini gölgede bırakmış bulunuyor. Mescid-i Aksa`ya yönelik tehditler ve saldırıların ardı arkası kesilmezken Gazze`ye uygulanan ambargo, başladığı günden bu yana kesintiye uğramadan halen devam ediyor. Özellikle de İhvan`ın Mısır`da yönetime gelmesiyle Refah Sınır Kapısı`nın tamamen açılacağı ümidiyle büyük bir rahatlama yaşayan Gazze halkı, cuntanın yönetimi gasp etmesi sonrası büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Daha da kötüsü Mısır cuntası, Refah Bölgesinde tampon bir bölge oluşturmaya çalışıyor. Bu çerçevede Gazze`nin adeta nefes boruları diye anılan sınırdaki tünelleri yıktığı gibi tünellerin çıkabileceği sınır boyundaki tüm evleri de yıkıyor.
Gazze`de yayın yapan Aksa Radyo sunucusu Ahmed Eburtima, Gazze halkının içinde bulunduğu sıkıntıları ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi. Gazze halkının çok büyük sıkıntılar yaşadığını belirten Ahmed Eburtima, Mısır ile aralarındaki tünellerin, Gazze`nin Siyonist ambargoyu kırma noktasında en iyi yol olduğunu ancak cunta yönetiminin bu tünellerin tamamını yıkma çalışmalarını sürdürdüğünü dile getirerek Gazze`nin içinde bulunduğu zor şartlara dikkat çekti.
Gazze`de halk çok gergin
Siyonist işgalci İsrail`in yıllardır sürdürdüğü ve hem karadan hem de denizden kuşattığı Gazze`ye yönelik ambargoya rağmen halkın direndiğini ve çok zor şartlarda açılan tünellerden sadece insani ihtiyaçlarını gidermeye çalıştığını ifade eden Eburtima, "Şu anda Gazze`de halk çok gergin. Tünellerin neredeyse tümü kapatılmış ve hatta tahrip edilmiş durumda. Gıda ve temel tüm ihtiyaç maddeleri bulunamadığından halk çok büyük sıkıntılar yaşıyor. Cunta yönetimi, Mısır tarafında tampon bölge oluşturuyor. Mısır`ın Refah Bölgesinde önce 250 metre, sonra bir 250 metre ile daha ileri giderek Mısır tarafında bulunan sınır boyundaki tüm evleri yıkarak tampon bölgeyi oluşturuyorlar. Evleri yıkılan halkın yanı sıra bölge halkı tepkilerini göstermek için eylemler düzenliyor. Mısır ordusunun yıkımlarına karşılık Gazze tarafında yaşayan halk ise tünellerin yıkılmasına karşın bir şey yapamamanın sıkıntısını yaşıyor" diye konuştu.
Siyonist işgalci İsrail`in yıllardır sürdürdüğü ve hem karadan hem de denizden kuşattığı Gazze`ye yönelik ambargoya rağmen halkın direndiğini ve çok zor şartlarda açılan tünellerden sadece insani ihtiyaçlarını gidermeye çalıştığını ifade eden Eburtima, "Şu anda Gazze`de halk çok gergin. Tünellerin neredeyse tümü kapatılmış ve hatta tahrip edilmiş durumda. Gıda ve temel tüm ihtiyaç maddeleri bulunamadığından halk çok büyük sıkıntılar yaşıyor. Cunta yönetimi, Mısır tarafında tampon bölge oluşturuyor. Mısır`ın Refah Bölgesinde önce 250 metre, sonra bir 250 metre ile daha ileri giderek Mısır tarafında bulunan sınır boyundaki tüm evleri yıkarak tampon bölgeyi oluşturuyorlar. Evleri yıkılan halkın yanı sıra bölge halkı tepkilerini göstermek için eylemler düzenliyor. Mısır ordusunun yıkımlarına karşılık Gazze tarafında yaşayan halk ise tünellerin yıkılmasına karşın bir şey yapamamanın sıkıntısını yaşıyor" diye konuştu.
Bu sıkıntılı günler mübarek döneminde bile yaşanmadı
Diğer yandan sıkıntılarının had safhada olmasına rağmen Gazze halkının sabrettiğini dile getiren Eburtima, "Hastanelerde ilaç ve yeterli tıbbi malzeme olmaması sebebiyle sıkıntı yaşanıyor. Şehre çok kısıtlı bir şekilde elektrik verilebiliyor. Aynı zamanda temiz içme suyu problemi yaşanıyor. Yakıt sıkıntısı had safhada. Şu an yaşanan bu sıkıntılar daha önce Mübarek döneminde bile yaşanmadı. Gazze halkı görülmemiş büyük sıkıntılar yaşıyor" dedi.
Diğer yandan sıkıntılarının had safhada olmasına rağmen Gazze halkının sabrettiğini dile getiren Eburtima, "Hastanelerde ilaç ve yeterli tıbbi malzeme olmaması sebebiyle sıkıntı yaşanıyor. Şehre çok kısıtlı bir şekilde elektrik verilebiliyor. Aynı zamanda temiz içme suyu problemi yaşanıyor. Yakıt sıkıntısı had safhada. Şu an yaşanan bu sıkıntılar daha önce Mübarek döneminde bile yaşanmadı. Gazze halkı görülmemiş büyük sıkıntılar yaşıyor" dedi.
Bizi birbirimizden ayırmak istiyorlar ancak biz akrabayız
Gazze ile Mısır halkının kardeş halklar olduğunu, aradaki sınırın İngilizlerin çizdiği yapay sınırlar olduğunu kaydeden Eburtima, "Gazze ile Mısır ve Sina bölgesi akrabadır. Çünkü aramızdaki bu sınır, yapaydır. Örneğin benim iki kimliğim var. Hem Gazze, hem Mısır kimliğim. Amcalarım, halalarım ve tüm akrabalarım hep öyle. Buna rağmen bizi tamamen birbirimizden ayırmak istiyorlar" diyerek bölgenin trajik gerçeğine dikkat çekti.
Gazze ile Mısır halkının kardeş halklar olduğunu, aradaki sınırın İngilizlerin çizdiği yapay sınırlar olduğunu kaydeden Eburtima, "Gazze ile Mısır ve Sina bölgesi akrabadır. Çünkü aramızdaki bu sınır, yapaydır. Örneğin benim iki kimliğim var. Hem Gazze, hem Mısır kimliğim. Amcalarım, halalarım ve tüm akrabalarım hep öyle. Buna rağmen bizi tamamen birbirimizden ayırmak istiyorlar" diyerek bölgenin trajik gerçeğine dikkat çekti.
Mısır Cuntası, Suudi, BAE, İsrail ve El Fetih ortaklığı…
Geçtiğimiz günlerde Temerrüt hareketi yaptığı açıklamada, Gazze`de Hamas yönetimine Kasım ayına kadar süre vermiş ve eğer Hamas, hükümeti bırakmaz ise hükümeti düşürmek için eylemler başlatacağını açıklamıştı. Hamas hükümetinin bu söylemlere yönelik bir endişesinin olup olmadığını ve halkın, Temerrüt hareketine teveccüh gösterip göstermeyeceğine karşılık Eburtima, "Askeri Mısır rejimi, Suudi, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Siyonist İsrail ve El Fetih beşlisi, Gazze`ye karşı tamamen birlikte hareket ediyorlar. Amaçları Gazze`de bulunan Hamas hükümetini tamamen yıkmaktır. Bunun için baskılarını artırıyorlar. Halkı kışkırtıyorlar. Temerrüt hareketini kullanıyorlar. Gazze`de Ramallah hükümetinden maaş alan çok sayıda aile var. Bu aileleri Hamas`a karşı kullanıyorlar. Ancak Hamas yönetimi bu gibi tehditlere prim vermiyor. Yapılan bu kirli çalışmalara karşı halkın gerginliğini azaltmaya çalışıyor. Bunun için tedbirler alıyor. Hamas`a yönelik Gazze`de çok güçlü bir halk desteği var." şeklinde konuştu.
Geçtiğimiz günlerde Temerrüt hareketi yaptığı açıklamada, Gazze`de Hamas yönetimine Kasım ayına kadar süre vermiş ve eğer Hamas, hükümeti bırakmaz ise hükümeti düşürmek için eylemler başlatacağını açıklamıştı. Hamas hükümetinin bu söylemlere yönelik bir endişesinin olup olmadığını ve halkın, Temerrüt hareketine teveccüh gösterip göstermeyeceğine karşılık Eburtima, "Askeri Mısır rejimi, Suudi, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Siyonist İsrail ve El Fetih beşlisi, Gazze`ye karşı tamamen birlikte hareket ediyorlar. Amaçları Gazze`de bulunan Hamas hükümetini tamamen yıkmaktır. Bunun için baskılarını artırıyorlar. Halkı kışkırtıyorlar. Temerrüt hareketini kullanıyorlar. Gazze`de Ramallah hükümetinden maaş alan çok sayıda aile var. Bu aileleri Hamas`a karşı kullanıyorlar. Ancak Hamas yönetimi bu gibi tehditlere prim vermiyor. Yapılan bu kirli çalışmalara karşı halkın gerginliğini azaltmaya çalışıyor. Bunun için tedbirler alıyor. Hamas`a yönelik Gazze`de çok güçlü bir halk desteği var." şeklinde konuştu.
Tüm insanlığa `ambargoyu kırın` çağrısı
Hamas yönetimi, işgal altında bulunan tüm Filistin topraklarının özgürleşinceye kadar Siyonist İsrail`e karşı direnişi sürdürmeye kararlı olduğunu her fırsatta dile getiriyor. Gazze halkı da açlığa, yokluğa ve Siyonist saldırılara rağmen direnişin yanında durmaya, Hamas`ı desteklemeye kararlı olduğunu ispatlamış durumda.
Hamas yönetimi, işgal altında bulunan tüm Filistin topraklarının özgürleşinceye kadar Siyonist İsrail`e karşı direnişi sürdürmeye kararlı olduğunu her fırsatta dile getiriyor. Gazze halkı da açlığa, yokluğa ve Siyonist saldırılara rağmen direnişin yanında durmaya, Hamas`ı desteklemeye kararlı olduğunu ispatlamış durumda.
Eburtima, Hamas`ın uygulanan ambargoya ve türlü sıkıntılara rağmen başarılı bir yönetim sergilediğini ifade ederek, halkın tüm olumsuzluklara karşın Hamas`ın yönetim anlayışını beğendiğini ve Hamas hükümetini sahiplendiğini belirtti. Başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerine seslenen Ahmed Eburtima, açık hava hapishanesine dönen Gazze üzerindeki ambargonun kırılması için tüm insanlığın harekete geçmesi gerektiğini dile getirdi. (Mehmet Özcan - İLKHA)