Son yıllarda gerek Türkiye'de gerekse de dünyanın pek çok yerinde depremler, seller gibi ciddi musibetlerin yaşandığına dikkat çeken Altun, bu musibetlerin çok sayıda insanın ölümüne neden olduğunu aktardı.

Bela ve musibetlerin dayandığı bir takım sebeplerin olduğunu vurgulayan Altun, Müslümanların bela ve musibetleri bir doğal afet olarak görmemesi gerektiğini ifade etti.

Yeryüzünün bir sahibinin olduğunu, insanların asla başıboş bırakılmadıklarını dile getiren Altun, Müslümanların bela ve musibetlerden çıkaracakları çokça ders ve ibretlerin olduğunu kaydetti.

"Musibetlerin tümü insanın kendi elleriyle yaptıklarından dolayıdır"

Musibetlerin bir nasihat, ikaz olduğunun altını çizen Altun, "Allah Teâlâ Kur'an'ı Kerim'de, 'Yeryüzünde cereyan eden musibetlerin tümü kendi ellerinizle yaptıklarınızdan dolayıdır ve Allah yaptıklarınızın çoğunu da affediyor' buyuruyor. Musibetler insanların yaptıkları zulümler, cürümler, günahlar sebebiyle ilahi bir ikaz olarak algılanması lazım. Ayeti kerime bu dersi bize veriyor." dedi.

"Musibetler gafletten uyanmamız için ilahi bir ikazdır"

Kimi insanların televizyon ekranlarında yaşanan büyük musibetleri doğal afetlermiş gibi topluma lanse ettirmeye çalıştığını belirten Altun, "Bu musibetlerin bilinmeyen sebeplerden olduğu söyleniyor. Oysa Allah Teâlâ kullarının gafletten uyanması, Allah'a rücu etmesi, Allah Teâlâ'ya yönelmesi; zulümlerinden, günahlarından vazgeçmesi için ciddi bir ikazdır bunlar. Böyle okumak gerekiyor." diye konuştu.

"Yasalarını kala almadan yaşanan bir hayata Allah göz yumar mı?"

Günümüzde sadece deprem, sel gibi musibetler değil toplum olarak manevi musibetler de yaşadıklarına dikkat çeken Altun, şöyle devam etti:

"Allah'ı dinlemeden, Allah'ın yasalarını, kanunlarını kala almadan yaşanan bir hayata Allah göz yumar mı? Allah kabul eder mi? Şu an sokaklarımız çok kirli. Nesil elimizden gidiyor. Namazsız bir nesil yetişiyor. Allah'ın helal ve haram sınırlarının dışına çıkan maalesef bir toplumla karşı karşıyayız. Dolayısıyla bu büyük musibetler ilahi ikazlardır. Bilelim ki bu kainatın bir sahibi vardır. Allah bizden itaatsizliği kabul etmiyor. Allah bizi kulluk için yaratmıştır. Bize düşen bu afetleri, musibetleri böyle algılamak ve kainatın sahibine kul olduğumuzu itirafında bulunarak tövbe ve istiğfarlarımızı çoğaltmak suretiyle Allah'a dönmemiz gerekiyor." (İLKHA)