Remzi Kalkan / Doğruhaber
HÜDA PAR’ın Rojava’da muhalif gruplar arasında devam eden çatışmaların son bulması için arabuluculuk teklifini gazetemize değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, “Arabuluculuk teklifimiz Kur’anî sorumluluğumuzdan kaynaklanıyor” dedi.
HÜDA PAR’ın Rojava’da muhalif gruplar arasında devam eden çatışmaların son bulması için arabuluculuk teklifini gazetemize değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, “Arabuluculuk teklifimiz Kur’anî sorumluluğumuzdan kaynaklanıyor” dedi.
Sonu gelmeyen çatışmaların ve düşmanlıkların bölge halkına ve coğrafyasına bir yarar sağlamadığını, bilakis küresel ölçekte siyonist ve emperyalist güçlere yaradığını, bu nedenle akan kanların son bulması için gayret sarf ettiklerini belirten Şahin, “İnsanlar arasında sonu gelmeyen, kan davasına dönüşecek mahiyetteki çatışmaların ve düşmanlıkların yaşandığı bir yerde Kur’an, arabuluculuğu Müslümanların önüne koyuyor.
Bunu büyük bir ibadet ve sorumluluk olarak önümüze koyan Kur’an’ın belirlediği yol üzere böyle bir teklifimiz oldu.
Bununla birlikte insani olarak yanı başımızda yaşanan bir savaşın, farklı boyutlarında cereyan eden çatışmaların ne kadarını biz engelleyebiliriz, ne kadarıyla bu kanın dökülmesinin önünü alabilirizin endişesiyle ve derdiyle hareket ediyoruz” diye konuştu.
KİM HAKLI, KİM HAKSIZ TARTIŞMASI AKAN KANI DURDURMUYOR
Akan kanın durması için kim haklı, kim haksız tartışmasının bir kenara bırakılarak akan kanı durdurmak için adım atılması gerektiğinin altını çizen Şahin, “Suriye Kürdistanı’nda yaşanan bir çatışma var. Suriye’de üç yıldır devam eden ve çok ciddi manada Suriye halkının mağdur olduğu bir savaş var.
Bu savaş Esed ile muhalifler arasında devam ediyordu. Bugün muhalif gruplar arasına sıçrayan bu tür çatışmalar Suriye için kaygılarımızı arttırıyor. Bu savaş, arkası gelmeyen ve on yıllarca devam edebilecek bir savaş gibi görünüyor.
Bunun haklısı, haksızı artık bir tarafa bırakılmalı. Bir şekilde oradaki kanın durmasına yönelik çalışacak arabuluculara çok ciddi manada iş düşüyor. Onun için biz, HÜDA PAR olarak böyle bir çağrıda bulunduk” şeklinde konuştu.
BİR UZLAŞMA ZEMİNİ OLUŞTURMAK İSTİYORUZ
Oradaki çatışmalardan ve savaştan zarar görenlerin kendi halkları ve kendi kardeşleri olduklarını ve insanların orada hayatlarını kaybetmesinin kendilerini çok üzdüğünü ifade eden Şahin, “Oradaki halk, bizim komşu ve akraba halkımızdır. Böyle bir halkın arasında yaşanacak ve devam edecek olan bir kavga ve çatışma bizi üzer ve de etkiler.
Biz bunun son bulmasını istediğimiz için arabuluculuk sorumluluğunu üstlendik. İki tarafın da uzlaşabileceği bir zemin oluşturmak istiyoruz.
Çağrımıza bir karşılık bulursak ilk olarak Suriye Kürdistanı’nda bilfiil çatışan unsurlardan ziyade, onları destekleyen ve onlar üzerinde etkili olan Türkiye’ de ki aktörler üzerinden girişimlerde bulunmak suretiyle bunu yapabiliriz. Biz burada sorumluluğumuz gereği, gerekli girişimlerde bulunuruz. Ancak taraflar çatışmaktan el çekmez ve bunun devamı mahiyetinde irade ortaya koyarlarsa biz sadece sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz.
Suriye üzerinde, daha çok Suriye dışı unsurların etkisi olduğu göz önünde bulundurulmalıdır” dedi.