"1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü" münasebetiyle İLKHA’ya önemli açıklamalarda bulunan Elazığ İl Müftü Yardımcısı Tayyip Tüz, yaşlılara saygı gösterilmesi gerektiğini ve yaşlıların rahmet vesilesi olduğunu belirtti.
Günümüzde yaşlılarımıza gereği kadar saygı gösterilmediğini söyleyen Tüz, "Yaşlılarımız bizim için rahmet vesilesidir. Allah kendisinden başkasına ibadet etmememizi bize bildiriyor. Sonra da anne ve babaya ihsanda bulunmayı, saygı göstermeyi emrediyor. Anne ve baba yaşlılığa ulaştığı zaman öf bile denilmemesi gerektiği ayetle ifade ediliyor. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) hadislerinde ‘Yer yüzündekilere siz merhamet ediniz ki göktekiler de size merhamet etsin’ buyuruyor. Günümüzde yaşlıların değeri, saygı ve nezaket hususu toplumda maalesef önemini yitiren bir değerimiz." dedi.
Bizlerin de yarın yaşlı bireyler olacağımızı unutmamamız gerektiğini ifade eden Tüz, "Toplum olarak bu hususta farkındalık oluşturmak için neler yapabiliriz? Özellikle okullarda ve camilerde yaşlılara saygı konusunu dile getirmeliyiz. Bu konuda Peygamber Efendimiz ‘Annesi ve babası yanında yaşlanıp da cenneti kazanamayana yazıklar olsun’ diye buyuruyor ve o kimselere şefaat etmeyeceğini bildiriyor. Bizler de yarın bir yaşlı adayı olduğumuz hatırdan hiç çıkarılmamalıdır. Onlara iyi davranarak saygıda kusur etmememiz gerekir. Büyüklerimiz bizim rahmet vesilemiz. Biz onlara karşı ne kadar şefkat ve merhamet gösterirsek o oranda Allah da bize merhamet gösterecek. Aynı şekilde kendisi de yaşlılığa ulaştığı zaman çocukları da o kişilere yardım eder." diye konuştu.
"Küçüklerimize yeterince örnek olamamamız, ahlaki yozlaşmanın sebeplerinden biri"
Elazığ İl Müftü Yardımcısı Tayyip Tüz
Evladı olan anne ve babaların huzur evleri gibi kurumlara asla bırakılmaması gerektiğini kaydeden Tüz, toplumdaki ahlaki yozlaşmanın bir sebebinin de küçüklere yeterince örnek olunamadığından kaynaklandığını aktardı.
Tüz, "Şu an toplumdaki yozlaşmanın sebeplerinden bir tanesi de bizim küçüklerimize yeterince örnek olamamamızdır. Bizlerin saygı müessesesini hayata geçirmesi gerekiyor. Başta kendimiz yaşayarak çocuklarımıza örnek olmamız gerekiyor. Toplumdaki yozlaşma ancak uygulamalı bir eğitimle sona erer. Bu konuda eskiden huzur evi bulunmamaktaydı. Niye? Çünkü İslami emirleri gereği gibi yerine getiren bir toplum vardı. Maalesef günümüzde bunu yapan bireyler olmadığı için devlet bu açığı kapatmak zorunda kalıyor. Hiç kimsesi olmayanlar için tabi ki huzur evleri olabilir ama evladı olan kimse oraya düşürülmemeli. Bu Allah’ın emri, ona uymak zorundayız. Onlar bizim dünyaya geliş sebeplerimizdir." şeklinde konuştu. (İLKHA)