YAĞMUR SUYUNU TOPRAK İLE BULUŞTURACAK KENTLER İNŞA EDİLMELİ
- Her şiddetli yağmurda olduğu gibi yine benzer manzaralar var. Arnavutköy deresi taştı, Esenyurt’ta istinat duvarı yıkıldı. Yağmur suyunu şehirlerden neden tahliye edemiyoruz?
Çünkü suçu küresel ısınmaya atmak kolay. ‘Küresel ısınma oldu da böyle oldu’, ‘Bir anda yağdı’, ‘Beklenen miktardan çok yağdı’ diye avutuyoruz kendimizi. Valilik, AKOM ve Meteoroloji uyardı, ‘Geliyor’ dedi. Önlemler de alındı ama sorun şu ki dere yatağına/ yakınına/ etrafına iskân vermeye devam ettiğimiz sürece bu manzara pek değişmez. İstanbul’da bizim bildiğimiz 500’den fazla akar, bir o kadar da kuruyan, ıslah edilen, yönü değiştirilen ya da bir şekilde ‘kaybolan’ dere var. Bunların tespit edilmesi ve iskana kapatılması şart. Bir de diyorlar ki: ‘Dereleri ıslah ettik.’ Hayır, doğru ıslah yapamıyoruz. Derenin iki kenarını betonla çevirmek ‘ıslah’ etmek değildir. Dün, Arnavutköy’de taşan dere ve çevresindeyim tüm gün. İnceledim.”
SIFIR GİRİŞ BİNA YASAKLANSIN
“Öncelikle dere yatağı olan bir bölgede yerin 50 metre altına ev yapmışlar. Olmaz! Madem dere yatağına ev yapıyorsun o zaman direklerin üzerine dikeceksin, merdiven ile çıkılan ev yapacaksınız ki su alttan aksın gitsin. Bu bölgelere sıfır ve eksi seviyede girişli bina yapımı acilen durdurulmalı. Su basan binaların çoğu sıfır ve eksi katlardı.”
DOĞRU ISLAH YAPILSIN
“Ayrıca rüsubat dediğimiz çalı, çırpı, odun ile dolu idi dere kenarı. Derenin üzerinde köprü var. Altına menfez örmüşler. Üç tane büyükçe de künk koymuşlar ki dereden gelen odun, çalı, çırpı borulardan rahatça geçsin diye ama kocaman odun parçası nasıl geçsin o borudan? Bilmeden koca bir taş duvar örmüşler aslında dere yatağının çıkışına. Debisi yüksek suyun önüne engel çıkması halinde sıçrama kuvveti normalin iki katıdır. Ne oldu? Taştı haliyle. Bu da gösteriyor ki ‘doğru’ ıslah yapamıyoruz. Şanlıurfa’da da gördüm aynısını. E, insan hatalarını da ekle buna. ‘Bana bir şey olmaz’ bakış açısı var halkımızda. ‘Yapma’ diyorsun illa bir yolunu buluyor. Sonra su basınca da ‘vay!’ Sıfır mühendislik.”
SUYU TOPLAYAMIYORUZ
- Dere yatağında olmadığı halde bazı ana ve yan yollar da dereye döndü.
Yağışı toplayamıyoruz maalesef. Yağmur toprak ile buluşamıyor, topraktan süzülüp yer altı suyunu besleyemiyor, akıp barajlarda toplanamıyor. Oysa tek yapmak gereken ‘sünger şehirler’ yaratmak. Örneğin, yol kenarını asfalt değil toprak atacaksın, çatıları yağmur suyunu toplayan malzemeden yaptıracaksın, su biriken noktalara depolar kuracak, suyu oradan barajlara aktaracaksın. Maalesef yağmur yağıyor ama su şehirleri basarak, hayatları yok ederek denize akıyor, suyu kaybediyoruz.
ANİ VE ŞİDDETLİ YAĞIŞLAR BARAJLARI DOLDURMAYA YETMEZ
- İstanbul’a su sağlayan barajlardaki toplam doluluk oranı yazıyı yayına hazırladığımda yüzde 22,74’lerdeydi. ‘Yağacak’ dendiğinde sevindik ama bu, barajları doldurmaya yetti mi?
Hiç kendimizi kandırmayalım, yetmez. Evvelsi gün Arnavutköy’e 24 saatte yaklaşık 200 kilo yağmur düştü, barajlarda kıpırdanma yok. Barajlar için en faydalı olan kar yağışıdır.
- Ani yağışlar ise hızlı akışa geçtiğinden yeraltı sularını besleyemez.
- Betonlaşma, suyun emilimini önler.
- Ve yağmur suyunu toplayacak sistemlerimiz olmadığından toplanabilecek su da kanalizasyona karışır.
Ayrıca İstanbul’un suyu zaten çoktan bitti. İstanbul’a su, Melen ve Yeşilçay’dan geliyor. Barajların dolması için yağmur beklemek yerine İstanbul’un su bilançosunun acil yeniden yapılması gerekiyor.
DOĞU KARADENİZ’E DİKKAT
- Hasretle beklediğimiz yağışlar geldi ama sevinelim mi üzülelim mi bilemedik. Bu şiddetli yağışlar daha ne kadar etkili olur?
İstanbul başta Marmara’nın doğusu; Kocaeli’nden, Batı Karadeniz’de Zonguldak, Bartın, Bolu, Düzce, Kastamonu sahili ile Hatay, Osmaniye, Adana dün alacağı kadar yağışı aldı. Bugün öğleden itibaren şiddetli yağış yerini normal yağışa bırakacak. Büyük bir risk görünmüyor. Ama Doğu Karadeniz’e dikkat! Ordu, Rize, Artvin’e kadar olan kesimde sel ve taşkın riski çok yüksek. Herkes tedbirini alsın. Zira buralarda su basmaları saniyeler içinde oluyor, sonra ‘aniden geldi’ demeyin. Özellikle bodrum katlarda yaşayanlar kapı, pencere önlerine kum torbaları koysun. Mümkünse evlerinizi terk edin. Dere yatağı ya da çevresinde iseniz aracınızı yüksek yere bırakın. Unutmayın 30 cm. yüksekliğinde sel insanı yıkar, 60 cm. ise arabayı yüzdürür.