Diyarbakır

İTTİHADUL ULEMA, her yıl İslam coğrafyasından âlim, akademisyen, siyasetçi, STK temsilcileri ve kanaat önderlerinin katılımıyla düzenlediği Alimler Buluşması'nın sekizincisini düzenliyor. Bu yıl "İslami Uyanışa Rehberlik Etme" temasının öne çıktığı buluşma, İTTİHAD'ın Diyarbakır'daki Genel Merkezi'nde düzenleniyor.

ÂLİMLER BULUŞMASI'NIN AMACI VE ELE ALINACAK TEMEL KONULAR

İTTİHADUL ULEMA yetkilileri, buluşmalardaki temel amacın, "Kürt coğrafyası başta olmak üzere İslam coğrafyasındaki ulemayı ortak noktalarda bir araya getirmek; İslam âleminde bulunan mevcut problemlere çözüm üretmek ve kalkınmasında öncü rol oynamak" olduğuna dikkat çekiyor. Geçen yılki buluşmada bazı âlimlerin dikkat çektiği meseleler, tertip komitesi tarafından yapılan istişareler neticesinde bu yıl işlenecek konular olarak belirlendi. Bu bağlamda özellikle aileyi korumak, kavmiyetçilik ve Kürt meselesi, gençlerle iletişim, fıtrata ve insanlık değerlerine yapılan müdahaleler, batı kültürü tesirinde kadının yaşadığı problemler vb. konuların yanı sıra toplumsal meselelerde ulemanın rolü, İslami uyanışa rehberlik etmede ulemanın rolü, Selahaddin Eyyubi ve Kudüs gibi bazı önemli konularda âlimler görüşlerini ve yapılması gerekenleri ele alacak, fikirlerini sunacak ve netice itibarıyla hazırlanacak sonuç bildirgesiyle bu çözümleri kamuoyuyla paylaşacaktır.

YAPICIOĞLU: İSLAMİ UYANIŞA REHBERLİK EDECEK OLANLAR ÂLİMLERDİR

Programda katılımcılara hitap eden HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "İslam ümmetinin yaşadığı sıkıntıların sebebini doğru teşhis etmek, tedavi edebilmenin ön şartıdır. Kuşkusuz bu konudaki en büyük mesuliyet ulemaya düşer, İslami uyanışa rehberlik edecek olanlar, âlimlerdir." dedi. Âlimler ve Medreseler Birliği tarafından düzenlenen "8. Âlimler Buluşması"nın hayırlara vesile olmasını dileyen Yapıcıoğlu, "Ümmet coğrafyasının farklı beldelerinden gelen siz değerli üstatlarımızı, kardeşlerimizi ve ekranları başında bizi takip edenleri hürmet ve muhabbetle selamlıyorum." diyerek katılımcıları selamladı.

"İTTİHAD'UL ULEMA'YI TAKDİR VE TEBRİK EDİYORUM"

"Konuşmama bir hakkı teslim ederek başlamak istiyorum." diyen Yapıcıoğlu "Müslümanların tarihinde özellikle de Resul-i Ekrem Efendimizin ebediyete irtihalinden bugüne kadar İslam ümmeti ne zaman dara düşse ne zaman bir çıkmaza girse, ulemanın inisiyatifi ve rehberliği sayesinde yeniden istikamet yoluna girmiştir. Binaenaleyh İslam âleminin çeşitli buhranlarla boğuştuğu günümüzde bu tür buluşmaların tertip edilmesi son derece kıymetlidir. Bu vesileyle 'Âlimler Buluşması'nı organize eden İTTİHAD'UL ULEMA'nın Saygıdeğer Genel Başkanı Seyda Enver Kılıçarslan'ı ve bu kıymetli etkinliği tertip eden, sunum yapan, destek veren herkesi can-ı gönülden takdir ve tebrik ediyorum. Allah cehdinizi bereketli kılsın ve hepimizi kendi yolunda muvaffak eylesin." ifadelerini kullandı.

"ÇOK KRİTİK BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ"

İslam aleminin yaklaşık 200 yıldır Batı’nın ve modernizmin zihinsel, kültürel ve fiili taarruzlarıyla karşı karşıya olduğunu belirten Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Batı'dan yayılan modern paradigma saf ve temiz inancımızı, ferdî ve ictimaî hayatımızı, kimliğimizi ve nesillerimizi çok yönlü olarak etkisi altına almakta ve ciddi bir tehlike arz etmektedir. Çoğu insanın yaradılış gayesini unuttuğu, hedef ve istikametini şaşırdığı, insanî ve İslami değerlerini yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı çok kritik bir süreçten geçiyoruz. Şuurlu tüm Müslümanların ve ümmetin azalarına rehberlik edenlerin bu olumsuz gidişatı dert edinmesi, yaşanan sorun ve sıkıntılara makul çözümler üretmek için çaba ve gayret sarf etmesi gerekmektedir. Rabbimize hamdolsun ki bugün İslam coğrafyasında ve dünya genelinde ümmetin gidişatını ve İslam'ın evlatlarının durumunu dert edinen alim şahsiyetler, kurumlar ve camialar vardır. Bütün zorluklarına rağmen sadece istikamete odaklanıp mücadele sahasından ayrılmayanlar, pes etmeyenler hedeflenen neticeye ulaşamasalar bile bu işten kazançlı çıkacaklardır. Çünkü bütün mesele hak yolda istikamet üzere kalabilmektir. Asıl başarı ve zafer de budur."

"İSLAMİ UYANIŞA REHBERLİK EDECEK KADROLAR DÜNÜ VE BUGÜNÜ İYİ OKUMALI"

"İslamî uyanışa rehberlik edecek kadroların, geleceği inşa etmesi için dünü ve bugünü iyi okuyarak mevcut şartlara ve ihtiyaçlara cevap verebilecek bir yetkinliğe sahip olması elzemdir." diyen Yapıcıoğlu "Müslüman halkların kurtuluşu ancak kendi asıllarına dönmeleri, medeniyetlerini ihya etmeleri ile mümkündür. Modernleşme adına benzemeye çalıştığımız Batı uygarlığının bize biçtiği gömlek bedenimize uymadı. Değdiği yerlerde yaralar açtı. İki yüz yıldır bu yara kanamaktadır. Şimdi önümüzde iki yol var. Ya küresel zilleti kabul edip şer güçlerin bize dayattığı rolü oynayacağız; maddi ve manevi dünyamıza çizilen sınırlara hapsolacağız. Birbirimizi sahip olduğumuz etnik ve mezhebi aidiyetler üzerinden kırmaya devam edeceğiz. Ya da sorunlarımızı emperyal güçlerin müdahalesine alan açmadan, adalet temelinde çözüp kardeşlik hukukunu cari kılacağız ve böylece birlik olup yeniden izzet bulacağız. Bunun için öncelikle zihinlerimize ve kalplerimize örülen kalın duvarları yıkmalı ve istikamete odaklanmalıyız." şeklinde konuştu.

ALİ KARADAĞİ: YERYÜZÜNÜN İMAR EDİLMESİ ŞERİ BİR SORUMLULUKTUR

Dünya Âlimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği, Alimler Buluşması'nda yaptığı konuşmada "Yeryüzünün imar ve yeryüzünden istifade edilmesi şeri bir sorumluluktur. Batı 'oku'macılığı sadece dünya için okumaktır. Fakat bizim 'oku'mamız terazinin iki kefesi içindir; hem dünya hem ahiret." dedi. İTTİHADUL ULEMA ile Selahaddin Eyyubi Enstitüsüne, programa sundukları katkılarından dolayı teşekkür eden Karadaği, bu tür programlarda İslam ümmetinin sorunları ile ilgilendiklerini belirtti. Karadaği, "Kim ki Müslümanların sorunları ile ilgilenmezse o Müslümanlardan değildir. Bundan ötürü bizlerin İslam ümmetinin sorun ve sıkıntıları ile ilgilenmemiz gerekiyor." dedi.

Maalesef kimi ulemanın bazı söylemlerini İslam'a nispet ettiğini ve bunun da büyük bir sorun olduğunu belirten Karadaği, "İslam tecrübesi Hazreti Muhammed'in tecrübesidir. Hazreti Muhammed, iç sorunları çok mükemmel bir şekilde ıslah etmiştir. Siyasi ve eğitim sorunlarını da ıslah etmiştir. Hazreti Muhammed, sorunların ıslahını ve çözümünü de 'Allah'ın rızasını kazanmak' olarak tarif etmiştir. Aynı şekilde İslam ümmetinin başındaki kişiler de İslam ümmetinin emanetçileridirler ve temsilcileridirler. İslam ümmetinin hizmeti için vardırlar. Yöneticiler, İslam'ın istediği şekilde hareket etmek zorundadırlar." diye konuştu.

İslami yönetim şekillerinin en büyük örneğinin de istişare sistemi olduğuna dikkat çeken Karadaği, "Aynı şekilde İslam'ın talim ve terbiye yaklaşımı şu ayette belirtilmiştir: "Oku." Fakat bu ayet kimi ulemanın yorumlarına göre değil dil bilginlerinin belirttiği şekilde yorumlanmalı ve onlara göre bu ayetteki 'okuma' emri umumu kasteder. Oku, yani 'her şeyi oku' anlamındadır. Yani, Kur'an-ı oku, nahivi oku. Bu evreni oku ve evrenden önemli şeyleri de ortaya çıkartıp istifade et." ifadelerini kullandı. Karadaği, "Yeryüzünün imar edilmesi ve yeryüzünden istifade edilmesi şeri bir sorumluluktur. Batı okumacılığı sadece dünya için okumaktır. Fakat bizim okumamız terazinin iki kefesi için okumaktır; dünya ve ahiret. Bu okuma Allah'ın adına olması gerekir. Akide adına, ahlak adına okumak gerekir. Ki topluma faydası olsun." şeklinde konuştu.

TEKRURİ: KUDÜS'ÜN FETHİ İÇİN SELAHADDİN-İ EYYUBİ'NİN YOLUNDAN YÜRÜMELİYİZ

Âlimler Buluşması'nda konuşan Filistin Âlimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Nevaf Tekruri ise, "Kudüs'ü Özgürleştirmede Selahaddin-i Eyyubi'nin Islah Çalışmaları"na değindi. Tekruri "Kudüs'ü geri almak istiyorsak bunu gerçekleştirmek için denenmiş yolları tekrar denemeliyiz. Bunu bilmek için de tarihi okumamız, Kudüs'ü fetheden kumandan Selahaddin-i Eyyubi'yi fethe götüren sebepleri iyi bilmeliyiz." ifadelerini kullandı. "Peki, bu nasıl olacak?" diye soran Dr. Tekruri, "Şüphe yok ki Selahaddin'i bireysel bir kurtarıcı gibi anlatanlar ve bu ferdi bakış açısını tekrar edip insanların zihinlerinde onu bir kurtarıcı ve bir komutan olarak gösterenler yanılıyorlar. Çünkü bu, gerçeği yansıtmamaktadır. Selahaddin-i Eyyubi'yi sadece bir kurtarıcı ve komutan olarak görmek günümüz insanını, işi birbirine bırakma, ıslah çalışmalarına katılmadan pasif ve çekingen bir tavırla kurtarıcı beklemeye sevk ediyor." şeklinde konuştu.

"ÜMMETİN VAHDETİ İÇİN ÖNCELİKLERİNİZDEN VAZGEÇİN"

"Selahaddin-i Eyyubi'nin zaferleri ve askeri başarıları bir anda kazanılmadı. Bilakis bir asırdan fazla süregelen siyasi ve idari kalkınma faaliyetlerinin bir sonucu olarak elde edildi." diyen Dr. Tekruri, "Kudüs'te akan kan; Mağrip, Şam ve Mısır'daki Müslümanların dürtülerini harekete geçirdi ve halkı kendine getirmeye çalışan nidalar yükselmeye başladı. 'Tatlı uykunuzdan uyanın, izzet ve kereminizi geri alın, dininizin hamiyetini koruyun, ırzlarınızı korumak için harekete geçin, ümmetin vahdeti için kişisel çıkar ve önceliklerinizden vazgeçin' çağrıları toplumda karşılıksız kalmadı. Halk, İslam'ın gölgesinde ve prensipleriyle şekillenmiş bir yaşamın, bozgunluğa galebe çalmanın, izzet, şeref ve keremi yeniden kazanmanın yolu olduğuna yakinen inanmıştı. Tıpkı kendilerinden önceki atalarının Resulullah, sahabe ve tabiin dönemlerinde bunu başardıkları gibi." dedi.

"SELAHADDİN-İ EYYUBİ HALKI İÇİN ROL MODELDİ"

Dr. Tekruri, sözlerini Selahaddin-i Eyyubi'nin vasıflarını anlatarak tamamladı: "Selahaddin, bir dizi iyi vasıf, güzel ahlak, yüksek kararlılık, güçlü yönetim, sorunları çözme, planlama, yönlendirme, organize etme, denetleme yeteneği ve diğer nitelikler gibi büyük sıfatlarla tanındı. İnsanlara karşı çok hoşgörülü ve nazik, arkadaşlarından hiçbirine karşı kibir göstermeyen, hoşlanmadığı şeylere sabreden, arkadaşlarının hataları konusunda bilmemezlikten gelen bir kişiydi. Örneğin, arkadaşlarından birinden hoşlanmadığı bir şey işitirse bunu ona hissettirmez ve aleyhine hüküm değiştirmezdi. Selahaddin, takipçileri için bir rol modeldi. Kendisi önce çalışmaya başlar, sonra başkalarını da onu örnek almaya çağırırdı. Bu, sağlam bir anlayışa sahip olması ve herhangi bir toplumdaki en yüksek yerin çalışanlara ait olduğunu; işin, bireylerin ve grupların değerlendirilmesinin temeli ve tüm ilişkilerin odak noktası olduğunu anlamasıyla ilişkiliydi. İnsanlar onu sevdiler ve kendilerini onun hizmetine adadılar. İşte bu sevgi onun başarısının ve kuvvetinin sırrıydı. Çünkü başkalarının zulüm ve korkutma yöntemleriyle kazandığını o, sevgiyle ve sempatiyle kazandı." 

ÂLİMLER BULUŞMASI’NIN PROGRAM AKIŞI

Dün ve bugün olmak üzere 2 gün sürecek olan buluşma Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı, açılış konuşmaları ve sinevizyon ile devam etti. Ardından Suat Yaşasın Hoca'nın moderatörlüğünü yaptığı birinci oturuma geçildi.

BİRİNCİ OTURUM

Birinci oturumda; Prof. Dr. Ali Karadaği "Selahaddin Eyyubi'nin İlme ve Alimlere Verdiği Önem ve İnşa Ettiği Kurumlar", Dr. Nevvaf Tekruri "Selahaddin Eyyubi ve Toplumun Islahı (Kudüs'ü Kurtarmaya Doğru Toplumsal Faaliyetleri)", Prof. Dr. Ferset Meri "Selahaddin ve Kudüs Müdafaası" konulu birer konuşma yaptı.

İKİNCİ OTURUM

Daha sonra Prof. Dr. Davud Işıkdoğan'ın moderatörlüğünü yaptığı ikinci oturuma geçildi. İkinci oturumda; Ali Bapir "Toplumsal Gidişatı Belirleyen Meselelerde Ulemanın Rolündeki Gerilemenin Sebepleri", Mustafa Hatemi "İslami Uyanışı Yönlendirmede Ulema ve Medreselerin Rolü", Dr. Ali Bulaç "Toplumsal Değişimler ve Bilimsel Gelişmelere Uyum Sağlamada Ulemanın Rolü" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Birinci gün bu iki oturumun ardından katılımcıların söz alarak fikirlerini beyan ettiği "Mülahazalar" kısmıyla sona erdi.

İTTİHAD ULEMA'nın 8'inci Âlimler Buluşması ikinci gününde (bugün) üçüncü ve dördüncü oturumlarla devam edecek. Oturumlardan önce Dr. Şerafettin Mahmud, "Sebepler, Sonuçlar ve İbretler Işığında Kevni (Doğal) Afetler" konulu bir konuşma yapacak.

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Ardından başlayacak üçüncü oturum Prof. Dr. Zahir Ertekin başkanlığında yapılacak. Üçüncü oturumda; Prof. Dr. Imad Muhammed Kerîm "Kavmiyetçilik, Ulusal Aidiyet ve Kürt meselesi", Dr. Şemsettin Kırış "Müslüman Aileyi Korumak, Toplumun Teminatıdır", Dr. Yasin Hasan "Cinsiyet, Fıtrata Müdahale ve İnsanlık Değerlerine Yönelik Tehlikeler", Prof. Dr. Abdullah Tümsek, "Gençlerle Dini İletişimde İrşad Metotları" konulu sunumlar gerçekleştirecek.

DÖRDÜNCÜ OTURUM

Dördünce oturum ise Doç. Dr. Hêmin Ömer Ahmed moderatörlüğünde yapılacak. Bu oturumda; Dr. Tal'at Fehmi "Batı Kültürü Tesirinde Kadının Yaşadığı Problemler", Dr. Abdulkadir Turan "İbrahim bin Hasan el-Gorani ve İslam Aleminin İhyasına Katkısı", Mela Mustafa Arvási "Ümmetin Bileşenlerini Birbirine Yakınlaştırmada Ulema ve İlmi Müesseselerin Rolü" konulu birer konuşma yapacak. Her oturum sonunda isteyen katılımcılar, "Mülahazalar" bölümünde fikirlerini beyan edecek. 8'inci Âlimler Buluşması, okunacak sonuç bildirgesi ile nihayete erecek. (İLKHA)