İTTİHAD ULEMA, her yıl İslam coğrafyasından âlim, akademisyen, siyasetçi, STK temsilcileri ve kanaat önderlerinin katılımıyla düzenlediği Alimler Buluşması'nın sekizincisini düzenliyor.

Bu yıl "İslami Uyanışa Rehberlik Etme" temasının öne çıktığı buluşma, İTTİHAD'ın Diyarbakır'daki Genel Merkezi'nde düzenleniyor.

Programa katılan Dünya Âlimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği, oturum öncesi bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.

İTTİHADUL ULEMA ile Selahaddin Eyyubi Enstitüsüne, programa sundukları katkılarından dolayı teşekkür eden Karadaği, bu tür programlarda İslam ümmetinin  sorunları ile ilgilendiklerini belirtti.

Karadaği, "Kim ki Müslümanların sorunları ile ilgilenmezse o Müslümanlardan değildir. Bundan ötürü bizlerin İslam ümmetinin sorun ve sıkıntıları ile ilgilenmemiz gerekiyor." dedi.

Batı ve Avrupa'nı, 500 yıl kadar önce büyük bir kriz ve gerilik içinde olduğunu hatırlatan Karadaği, "Peki, Avrupa nasıl bu seviyelere yükseldi. Bizler Avrupa'nın sömürgeciliğine ve işgaline karşı duruyoruz fakat Avrupa teknik, ilim ve bilim olarak makbul bir seviyede. İlk İslam uleması Avrupa'daki sorunları yönetim, dini ve eğitim olarak açıklamıştır. Bu 3 problem, Avrupa'yı kötü bir duruma düşüren etkenlerdi. Bundan dolayı Avrupa bu 3 sorununu çözmeye çalıştı. Önce siyasi, idari sorununa karşı demokrasi denilen sistemi geliştirdiler. Sonra yeni bir eğitim sistemi geliştirdiler. Ayrıca kilise sisteminden çıkmayı kararlaştırdılar. Tabi onlar bunu dünya boyutu için düşünmüşlerdir." dedi.

Maalesef kimi ulemanın bazı söylemlerini İslam'a nispet ettiğini ve bunun da büyük bir sorun olduğunu belirten Karadaği, "İslam tecrübesi Hazreti Muhammed'in tecrübesidir. Hazreti Muhammed, iç sorunları çok mükemmel bir şekilde ıslah etmiştir. Siyasi ve eğitim sorunlarını da ıslah etmiştir. Hazreti Muhammed, sorunların ıslahını ve çözümünü de 'Allah'ı rızasını kazanmak' olarak tarif etmiştir. Aynı şekilde İslam ümmetinin başındaki kişiler de İslam ümmetinin emanetçileridirler ve temsilcileridirler. İslam ümmetinin hizmeti için vardırlar. Yöneticiler, İslam'ın istediği şekilde hareket etmek zorundadırlar." diye konuştu.

İslami yönetim şekillerinin en büyük örneğini de istişare sistemi olduğuna dikkat çeken Karadaği, "Aynı şekilde İslam'ın talim ve terbiye yaklaşımı şu ayette belirtilmiştir: "Oku." Fakat bu ayet kimi ulemanın yorumlarına göre değil dil bilginlerinin belirttiği şekilde yorumlanmalı ve onlara göre bu ayetteki 'okuma' emiri umumu kast eder. Oku, yani 'her şeyi oku' anlamındadır. Yani, Kur'an-ı oku, nahivi oku. Bu evreni oku ve evrenden önemli şeyleri de ortaya çıkartıp istifade et." ifadelerini kullandı.

Allah'ın, yeryüzünde Müslümanların hakim kıldığını ve yeryüzünün kalkınmasının da şeri bir sorumlulu olduğunu vurgulayan Karadaği, "Yeryüzünün imar edilmesi ve yeryüzünden istifade edilmesi şeri bir sorumluluktur. Batı okumacılığı sadece dünya için okumaktır. Fakat bizim okumamız terazinin iki kefesi için okumaktır; dünya ve ahiret. Bu okuma Allah'ın adına olması gerekir. Akide adına, ahlak adına okumak gerekir. Ki topluma faydası olsun." şeklinde konuştu. (İLKHA)