VAN- Konuyla ilgili olarak Van İkra Eğitim Sağlık Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği yönetim kurulu üyesi Yusuf Türk ile Memur-Sen Van Şube Başkanı Süleyman Şakar İLKHA'ya önemli açıklamalarda bulundu.
Karma eğitimin isteğe bağlı olması gerektiğini ifade eden İkra-Der yönetim kurulu üyesi Yusuf Türk, buna karar vericilerin öğrenciler, öğretmenler ve aileler olması gerektiğini vurguladı.
"Karma eğitimden bir an önce vazgeçilmeli"
Özellikle karma eğitim ve başörtüsü sorunu ile yıllardır Müslümanların mağdur edildiğini belirten Yusuf Türk, "Bunun yanında neticelerini halk olarak görmekteyiz. Şuana kadar Türkiye karma eğitime devam etti. Ancak bunun neticesinde olumlu anlamda hiçbir mesafe kat etmedi. Bunun olumsuz neticeleri ise ortadadır. Dolayısıyla okullarımızda verimli bir eğitim için yetkililerin ciddi bir adım atması hiçbir faydası olmayan bu karma eğitimden vazgeçmesi gerekir." dedi.
"Birçok olumsuzluğun nedeni karma eğitimi"
Okullarda yaşanan olumsuzlukların büyük bir çoğunluğunun karma eğitimden kaynaklandığının altını çizen Türk, "Okullarımızda cinayetlere varan kavgaların olumsuz gelişmelerin sebebi karma eğitimden başka bir şey değildir. Bunun yanında karma eğitimin en büyük tahrifatı ise öğrencilerin ahlakları üzerinde olan olumsuz etkileridir. Ne yazık ki öğrencilerimiz derslerini çalışacakları yerde nefsani heveslerinin peşine düşmektedirler. Dolayısıyla Başbakan ve siyasi iktidar başta olmak üzere eğer dindar bir nesil isteniyorsa mutlaka karma eğitimden vazgeçilmeli ve öğrencilerimizin başörtüleriyle yani inançlarıyla uğraşılmamalıdır." diye konuştu.
"Müslümanların başörtüsünü takıp okula gidebilmesi gerekir"
Eğitim öğretimin başlamasıyla sorun olabilecek önemli konulardan birinin de Başörtüsü konusu olduğunu belirten Yusuf Türk, "Başörtüsü sorununun olmasının en büyük sebebi; eğitimde adalet olgusunun gerçekleştirilmemesidir. Çünkü eğitimde bir karar alındığı vakit, söz konusu bütün halkın hassasiyetleri göz önünde bulundurulmalıdır. Başörtü sorununun ihmal edilmesinin bir diğer sebebi ise demokrasilerinin de sözde kalmasıdır. Dolayısıyla başörtüsü de en doğal haklardan bir tanesidir. Müslümanların başörtüsünü takıp okula gidebilmesi gerekir. Bu konuda hükümetin adım atması gerekir. 2013-2014 eğitim yılında bu tür sorunların yaşanmamasını temenni ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"Karma eğitimin faydası yok zararı var"
Karma eğitimin dezavantajlarının çok olduğunu ancak avantajının olmadığını belirten Memur-Sen Van Şube Başkanı Süleyman Şakar ise, "4+4+4 eğitim sistemi içerisinde ilk dörtte çocuk olduğu için belki bir sıkıntı yaşanmaz ama ikinci kademe olan 4 yıllık süreçte bunları ayırmamız gerekir. Çocuklar zaten sıkıntılı bir eğitim görüyorlar. Bizler yıllardır bu işin içerisinde olduğumuz için öğrencilerin karma eğitimden dolayı dikkatlerinin dağıldığını ve derse motive olamadığına, dersi tam dinleyemediğine ve istifade edemediğine şahit oluyoruz. Dershanelere bakın karma eğitim veren dershaneler ile karma eğitim vermeyen dershaneler arasında büyük bir fark vardır. Karma eğitimin uygulanmadığı dershanelerde başarı oranı daha fazladır. Bu konuda nedense bir türlü bir adım atılmıyor. Bugün Amerika ve Hıristiyan olan birçok ülkede karma eğitim uygulaması kaldırılmasına rağmen bizde ise bir türlü vazgeçilmiyor. Özellikle de imam hatiplerde karma eğitimin olması sıkıntılıdır. Hiç olmazsa imam hatip okullarımızda bu karma eğitimin olmamasını istiyoruz." şeklinde konuştu.
"17 milyona yakın bir kitle eğitim öğretime başlıyor"
Yeni eğitim öğretim dönemi ile 16 milyona yakın öğrenci 800 bine yakın eğitim çalışanı ile 17 milyona yakın bir kitlenin 8-10 aylık bir eğitim öğretime başlayacağını hatırlatan Şakar, "Eğitim öğretim yılı Van'ımızda biraz sancılı başlıyor. 10 yıla yakın bir süreçtir. Van'da okullarımızın mayıs ayında tadilatı başlaması gerekirken inanın bu ay başlıyor. Bazı okullarımızın 2 yıldır bu onarımları çıkmasına rağmen bu ay başlıyor. Haliyle bunlar eğitim öğretime yetişmeyecek. Bu da okulların yetişmeyeceği anlamına geliyor. Bu birkaç okulun beraber eğitim vermesini beraberinde getiriyor. Yeni gelen valimizin de bu kısa süreç içerisinde okulların yetiştirilmesi için çaba sarf etmesini bekliyoruz." şeklinde konuştu.
"Okullar hala ayrıştırılmadı"
Eğitimin Van'da olduğu gibi Türkiye genelinde de sıkıntılı başladığını belirten Şakar, "4+4+4 devreye girerken burada okulların ayrışımı yapılmadı. Yani Van'daki okulların büyük bir kısmının dönüşümü yapılmadı. Halbuki okulları gezdiğimizde bunların yüzde 80'i bu ayrışıma uygundur." tespitinde bulundu.
"Başörtüsü sorunu çözülmelidir"
Sendika olarak yaptıkları çalışmalara rağmen eğitim öğretimin yine başörtüsü sıkıntısı ile başladığını vurgulayan Şakar şunları söyledi:
"Biz sendika olarak 2013'ün Ocak ayında almış olduğumuz imza kampanyası ile birlikte bu sorunu çözme gayretindeyiz. Ama yine tam net bir çözüm yok. Üyelerimize SMS çektik. Almış olduğumuz sivil itaatsizlik kararını devam ettireceğiz. Ve kılık kıyafet özgürlüğüne evet denilinceye kadar, kanun çıkana kadar bu eylemimiz devam edecektir. Bu konuda tüm eğitimcilerimizin kılık kıyafet özgürlüğü ve başörtüsü konularında yanlarındayız. Bunu inşallah sonuna kadar da devam ettireceğiz. Keşke eğitim ve öğretime başlamadan bu sorun çözülseydi yine çözülmedi. Ekim ayında meclisin açılmasıyla inşallah bu sorun çözülür. Beklentimiz bu yöndedir."
Özelikle her gelen bakanın sil baştan sistemi değiştirmeye çalıştığına da değinen Şakar, "Bana göre eğitimde ileriye dönük başarıyı arttıracak bir eğitimin planı olmalı. Her yeni gelen bakan diğerinin devamı olsun. Yani Milli Eğitim Bakanlığı'nda bir istikrar yok. En çok çalışan ve kitlesi olan bu camia ne yazık ki yıllardır bir türlü bir istikrar sağlamıyor. Özellikle Van'ımızda SBS ve LYS'de çok zayıf olmamız da bunun sonucudur düşüncesindeyiz." diye belirtti.
Şakar, ayrıca okullardaki kılık kıyafet ile ilgili belirsizliğin bir an önce çözülmesi gerektiğini ifade etti. (Murat Dalgın-İLKHA)