İSTANBUL - Mazlum Der İstanbul şubesinin özelde Nurettin Kayan için genelde ise tüm 28 Şubat mağdurları için yaptığı basın açıklamasında önemli açıklamalarda bulunuldu.

 

Halkın mağduriyeti devam ediyor

Bugünlerde başlayan 28 Şubat davasını çok önemli gördüklerini ifade eden Mazlum Der İstanbul Şube Başkanı Mehmet Can Çağlayan, "Bu dava halkın iradesini ortaya koyması adına güzel bir gelişmedir. Son yıllarda birçok İslami STK'ya haksız yere ceza verildi. Halkın mağduriyeti hala devam ediyor. Bu haksızlıkların bitmesi adına daha etkili kararların alınması gerekiyor." dedi.

 

Yargıtay haksızlık yapıyor

Yargıtay'ın haksız yere müvekkiline ceza verdiğini söyleyen Avukat Şadi Çarsancıklı, "Nurettin Kayan Malatya'da polisin kurduğu hayali bir örgüt neticesinde aleyhinde hiçbir şey yokken tutuklandı. Daha sonra Malatya Mahkemesi herhangi bir suç örgütü olmadığından dolayı kendisini serbest bıraktı. Ama 28 Şubat'ta Yargıtay haksız yere Nurettin Kayan'a ceza verdi. Malatya Mahkemesi de Yargıtay'ın bu kararına uyup müvekkilimi geri tutuklattı. Nurettin Kayan'ın evinde Hasan el-Benna, Seyyit Kutup ve benzeri İslami kitapları bulundurduğundan dolayı tutuklandığı söylendi. Nurettin Kayan'ın bağlı bulunduğu legal dernek illegal gibi gösterildi. Bugünlerde başlayan 28 Şubat soruşturması kapsamında Malatya dosyasının da bu kapsama girmesini temenni ediyoruz." ifadelerini kullandı.

 

Ergenekon Yargıtay'da devam ediyor

Devletin kendilerinden özür dilemesini beklerken, kardeşine ceza üstüne ceza verildiğini ifade eden Nurettin Kayan'ın abisi Ramazan Kayan ise, "Başbakan Erdoğan'ın bir TV kanalına çıkıp Malatya dosyasının da 28 Şubat soruşturmasına girmesini belirttiği anda kardeşime ceza verildi. Maalesef Ergenekon'un yargı ayağı temizlenmemiştir. Kardeşim İslami önderlerin ve benim kitaplarımı okuduğu için kendisine ceza verildi, ama bana ceza verilmesi bu da gösteriyor ki kardeşim haksız yere tutuklandı. İstihbaratın bizim hakkımızda 'hiçbir suç işlememişler' raporuna rağmen mahkeme heyeti bize ceza verdi. Bizim aileden yargılanmayan tek kişi 80 yaşındaki olan annem kaldı, onun dışında hepimiz yargılandık. Türkiye'nin yaşanabilir bir ülke olması için mücadeleye devam edeceğiz." diye ifade etti.

 

Yapılan basın açıklamasında, "Bin yıldan daha uzun süreceği bizzat darbeciler tarafından ifade edilen 28 Şubat'ın üzerinden 16 yıl geçti. Darbeyi kurgulayanlar ve uygulayanlar; kaba, ilkel ve tek tipli bir yaşam biçimini dayatmışlardı.

 

28 Şubat darbecilerinin yargılandığı şu günlerde, darbe yargısının verdiği bir cezanın Yargıtay'ca onanması, halkımızın vicdanını derinden yaralamış, adalete olan güvenini sarmıştır.

 

Sorumluluk siyaset kurumuna ve meclise aittir. Derhal yasal düzenleme yapılmalıdır." denildi. (Ali Fidancı/Selman Tuğrul - İLKHA)