Hollanda Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Karien van Gennip, Temsilciler Meclisine yazdığı mektupta, geçmiş yıllarda Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı tarafından ülkede yaşayan Müslüman topluluklar arasındaki kişiler, kurumlar ve ağlarla ilgili habersiz araştırmalar yapıldığının tespit edildiğini belirtti.
Van Gennip mektupta, ülkede yaşayan Müslümanların ve İslami kurumların gizlice araştırılmasından dolayı üzüntü duyduğunu ve bundan, gelecek için ders çıkardığını ifade etti.
Bakanlığın kişi ve kurumlarla ilgili yaptığı araştırmanın şeffaf bir şekilde yapılmadığını vurgulayan Van Gennip, kişi veya kurumlar hakkında haklı bir gerekçe ve hukuki dayanak olmaksızın araştırma yapılmasını şiddetle reddettiğini kaydetti.
Van Gennip, bazı araştırmalar için dışarıdan uzmanlar görevlendirildiğini belirterek araştırmaların bir kısmında kişisel verilerin işlendiğine, Bakanlığın bu görev için kişisel verileri işlemesine yönelik herhangi bir yasal dayanağı bulunmadığına dikkati çekti.
Toplanan kişisel verilerin 1 Nisan 2024 tarihinden itibaren imha edileceğini kaydeden Van Gennip, verilerinin Bakanlığın dosyasında işlenip işlenmediğini öğrenmek isteyenlerin bizzat kurumlarına başvurabileceklerini belirtti.
Bazı belediyeler, camileri ve Müslümanlara ait kurumları gizlice araştırmıştı
Hollanda'da geçen yıl, bazı belediyelerin özel şirketler aracılığıyla camiler ve Müslümanlara ait kurumlar hakkında gizli araştırma yürüttüğü ortaya çıkmıştı.
Hollanda Güvenlik ve Terörle Mücadele Kurumunun (NCTV) belediyeler aracılığıyla finanse ettiği araştırmanın, NTA (Nuance door Training en Advies) adlı özel firma aracılığıyla yaptırıldığı belirtilmişti.
Camilerde araştırma yapan NTA çalışanlarının kendilerini cemaatten biri ya da ziyaretçi olarak tanıttıkları, inceleme sırasında cemaatten birçok kişiyle kimliklerini açıklamadan görüştükleri kaydedilmişti.
NTA'nın özellikle imamların ve yöneticilerin geçmişleri, nereden geldikleri ve nerelerde eğitim gördüklerine ilişkin bulguları belediyelere "gizli bilgi" olarak raporladığı aktarılmıştı
TOPLANAN VERİLER İMHA EDİLECEĞİ SÖYLENSE DE BU SÖZE GÜVENİLMİYOR
Belediyelerin, Ulusal Terörle Mücadele ve Güvenlik Koordinatörlüğü’nün (NCTV) tavsiyesi üzerine, gizli soruşturma yaptığı belirtilmişti.
Gizli soruşturmanın ortaya çıkarılması, Hollanda’daki Müslümanlar arasında yoğun tepkiye neden oldu.
Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı, Müslüman toplumu ile hükümet arasındaki güveni yeniden tesis etmek için, bu kesimle görüşmeleri de içeren yeni bir süreç başlattı.
Bakan Van Gennip, bu süreç kapsamında kaleme aldığı mektupta, şimdi bizzat hükümetin Müslümanlara karşı ayrımcılığı teşvik ettiğini dile getirdi.
Hollandalı bakan, hükümetin "gizli soruşturma ile geniş Müslüman grupların damgalanmasına istemeden de olsa katkıda bulunduğunu" vurguladı.
Başbakan Yardımcısı ve Sosyal İşler Bakanı Van Gennip, Müslümanlara yönelik ayrımcılıkla mücadele için bu olguya daha fazla dikkat edilmesi ve yeniden incelenmesi gerektiğini kaydetti.
Van Gennip’e göre, gizli soruşturma sonucu toplanan kişisel veriler, 1 Nisan 2024 tarihinden itibaren imha edileceği belirtilse de arşivlenen bilgilerin başka yerlerde kullanılacağı düşüncesiyle bu söze itibar edilmiyor.
BBC Türkçe'nin haberine göre, hükümet, hakkında gizli veri toplanıp toplanmadığını öğrenmek isteyenlerin ise, bizzat bakanlığa başvurmasını istiyor.
Ancak NRC gazetesi, savcılığın “hükümetin haklarında yasa dışı olarak bilgi toplanan vatandaşları bilgilendirmek zorunda olduğu” yönündeki tavsiye kararını anımsatarak, hükümetin buna aykırı davrandığına işaret ediyor.
Savcılık, Van Gennip'e, haklarında yasa dışı olarak bilgi toplanan tüm vatandaşları kişisel olarak bilgilendirmesi önerisinde bulunarak, hükümetin bunu yapmakla yükümlü olduğunu vurgulamıştı.
KUR’AN-I KERİM’İN YAKILMASINA İZİN VERİP MÜSLÜMANLARI FİŞLEDİLER
İsveç'in başkenti Stockholm'deki İran Büyükelçiliği yakınlarında ve Hollanda'nın Lahey kentindeki Türkiye Büyükelçiliği önünde defalarca Kur’an yakma ve yırtma eylemleri yapıldı.
Hollanda, İsveç ve Danimarka gibi ülkelerde art arda gerçekleştirilen aşağılık provokasyonlarla Kur’an-ı Azimüşşan’ın Mushafı yakılıp yırtılmış ve alenen tüm Müslümanlara hakaret edilmişti.
Kur’an’a karşı yapılan hakarete sessiz kalan bu ülkeler provokatörleri korumak için güvenlik güçlerini teyakkuza geçirirken o alçakları engellemek isteyen bazı duyarlı Müslümanları da sert bir şekilde gözaltına alarak durdukları yeri göstermiş oldular.
Hollanda'da daha önce Batının İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar Örgütü’nün (Pegida) Hollanda lideri Edwin Wagensveld, Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim’in Mushafını yırtmış. Büyükelçilik önünde toplanan karşı göstericilerin taşla karşılık verdiği Pegida örgütünün lideri Wagensveld ve iki arkadaşı polise sığınmıştı.
Lahey Belediye Başkanı Jan van Zanen 'tasvip etmese de düşünceyi ifade özgürlüğü nedeniyle Kur’an yırtma eylemine izin verdiğini' açıklamıştı.
İfade özgürlüğü bahanesiyle Müslümanların kutsalına hakareti koruma altına alan Belediye ve devlet kurumları ne yazık ki bununla da yetinmeyip Müslümanları da fişleyerek İslam’a ve Müslümanlara bakış açılarını göstermiş oldular.
Kamuya Açık Alanlarda Burka Yasağı
İslam Düşmanlığı konusunda Fransa’nın yolunda giden İsviçre Parlamentosu, kamuya açık alanlarda burka giyilmesini yasaklayan hadsiz yasa tasarısını kabul etti.
Avrupa’da yaygınlaştırılan İslam ve tesettür düşmanlığı her geçen gün daha da tırmandırılıyor.
İsviçre'de Federal Parlamento, burka yasağını öngören hadsiz yasa tasarısını onayladı. Tasarı 29 aleyhte oya karşın 151 lehte oyla kabul edilirken 6 vekil çekimser kaldı.
Tasarıya göre, kamuya açık alanda yüzün tamamen kapatılması yasaklanırken kamuya açık tüm alanlar veya özel alanlarda gözler, burun ve ağızın görünür olması gerekiyor.
Tasarıda, sağlık nedenleriyle veya uçak ile ibadethaneler gibi yerlerde yüzün kapatılabilmesi istisnaları bulunuyor. Yetkililerin izin vermesi halinde bazı gösterilerde de yüzün kapatılması serbest olacak.
Yasağı ihlal edenlere 1000 İsviçre frangına kadar para cezası uygulanabilecek.
İsviçre'de parlamentonun onayladığı yasa tasarısı, Ulusal Konsey ve Eyaletler Konseyi başkanlıklarına sunuluyor. Bu aşamada yasa tasarısının yürürlüğe girmesi için her iki konseyin de onayı gerekiyor.
Söz konusu konseylerce kabul edilen yasa tasarısı, kanunlaşarak Resmi Gazete'de yayınlanıyor.