VAN- Van'daki yerel gazetelerin sayfa sekreterlerine yönelik olarak mizanpaj eğitimi semineri vermek üzere Van'a gelen Kocaeli ve İstanbul Aydın Üniversitelerinde öğretim görevlisi ve gazeteci Hasan Fehmi Ketenci, dünyada gazeteciliğin ilerlerken bizde gazete tirajlarının gerilediğini söyledi.

 

Dünyada ve Türkiye'de gazeteciliği 4. güç olarak değerlendiren Ketenci, "Dünyadaki gazetecilik ile Türkiye'deki gazetecilik arasında gelişme açısında çok büyük bir fark var. Türkiye'de gazetecilik başladığından günümüze doğru giderek geri giderken, dünyada bunun tersi bir şey söz konusudur. Ülkemizde giderek ekonomik güçleri olan kişilerin başka amaçlarla kullandığı basılı materyallerin görsel medyaya (televizyon) dönüşmesiyle gazetecilik geriye gitmiştir." dedi.

 

"Türkiye'de gazeteciliğin en iyi yapıldığı yıllar 60'lı yıllardır"

Türkiye'de gazeteciliğin en iyi yapıldığı yılların 60lı yıllar olduğunu ifade eden Ketenci, "60'lı yıllarda Türkiye'nin nüfusu 38-40 milyon civarında iken Türkiye'de gazete satış rakamları 6,5 milyondu. Bu gün 75 milyon civarında olan Türkiye nüfusunun gazete satışı 3,5-4 milyondur. Türkiye'de 60'lı yılların gazetelerde, arşivlerine bakın gerçekten haberleri okuduğunuz zaman ne anlatılmak istediğini, gerçekten gazete yapılmak için gazete yapıldığını, gazetelerin özelliklerinin tam olarak yansıdığı görürsünüz. Tirajlarda ona göre yüksektir." tespitinde bulundu.

 

Dünyada ise Türkiye'dekinin tam tersine bir durumun söz konusu olduğunu vurgulayan Ketenci, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Dünyada teknoloji ile birlikte gazeteler de gelişmiştir. Gazete tirajları tüm teknolojik gelişmelere rağmen düşmüyor. Yani teknoloji ile birlikte gazete tirajları da artıyor. Ülkemizde ise tersi bir seyir olmasının nedeni de şudur: Türkiye'de medya dediğimiz şey giderek ticari amaçların argümanı haline geliyor. Herkesin sosyal bir görüşü vardır ama bunu basına yansıtmaz. Hangi gazete olursa olsun mutlaka diğer sosyal düşüncedeki insanlar o gazeteyi okur. Türkiye'de bu giderek kronikleşmiş belli yelpazeye yayılmaya başlayınca bu gazetelerin tirajlarını da gelişmelerini de etkilemiştir. Son zamanlarda yazılı basın için çok önemli tehlike var. Artık kâğıda basılı basının sonu gelmeye başladı. Dünyada ise gazete satışları yükselmiştir, bundan 15 sene önce internetin yavaş yavaş geliştiği zamanlarda gazete tirajları 10 milyonun üzerindeydi."

 

Tüm bunlara rağmen kâğıda dayalı basılı gazetelerin elektronik ortamdaki gazetelerin egemenliği altına gireceğine inanmadığını belirten Gazeteci Hasan Fehmi Ketenci, Türkiye de gazeteleri ayakta tutan en önemli kesimin üniversite öğrencileri olduğunu ve bütün maddi imkânsızlıklara rağmen gerçek gazete okurlarının üniversite öğrencileri olduğunun altını çizdi.

 

"Yerel basın ajans bağımlılığından kurtulmalı"

Yerel basının Ajans bağımlılığından kurtulması gerektiğini ifade eden Ketenci, Van'ın potansiyeli bölgenin yerel merkezi haline gelebilecek kapasitededir. Bunu yanında kültürel, tarihi ve sosyal yapısı itibarı ile bu bölgenin merkezi gibi duruyor. Van'da gazeteciliğin çok hızlı bir şekilde ilerlemesi, iyi haber yapmaları lazım, haber ajanslarından ayrılmaları lazım ve de bunu içeriğine yansıtmaları lazım. Halka hitap etmeli. İçeriğine bakıldığı zaman yerel haber olan içerik isteniliyor." diye konuştu.

 

Özellikle tasarımda gelişmenin sonunun olmadığına değinen Ketenci, "Gelecek sene geldiğimde yerel medyada değişimde modernleşerek olması gereken gelişmeyi görürsem mutlu olurum. Bu şekilde değilde gelecek sene geride kaldığınızı görürsek. Sizin adınıza üzülürüz. Burada birinci önceliğiniz ben gazeteyi nasıl daha güzel yaparım olmalıdır." diye konuştu.

 

Van'da gazetelerin en büyük sıkıntısı kalifiye eleman!

Özellikle kalifiye elemen noktasında ciddi sıkıntılar olduğunu belirten BİK Kontrol Hizmetleri Müdürlüğü Şefi Özer Elikoğlu, "Elinizde gazetecilik eğitimi almış kalifiye eleman yoksa ve siz gazetenize de bunları dışarıdan alıyorsanız, bunların eğitimi yeterli seviyede değilse, bunlar belli bir seviyeye ulaşmanız için belli bir zaman alacak. Dolayısıyla bunların ikisi düzelirse ve gazeteler düzenli olarak iki yönlü iyi olursa iyi düzeye ulaşır." dedi.

 

Bir haftalık eğitimlerinin bir temel olarak kabul edilmesi gerektiğini belirten Elikoğlu, "Buradaki haber içeriği konusunda sıkıntılar olduğunu düşünüyoruz. Başlık atılması bilinmiyor. Üst başlık kavramı yok gibi. Spotlar yok gibi. Onlarla ilgili bir aşama kaydettiğimizi düşünüyorum. Biz buradan ayrıldıktan sonra bu eski haline dönerse yaptığımız bu işin bir önemi kalmaz. Haber içeriğinin diğer önemli bölümü de haber metninin kendi gövdesi o gövdeye baktığımızda haberin nereden başladığı noktasında büyük bir sıkıntı var. Bazen kişinin soyadı ile başlanılıyor. Bazen haberin sonunda tırnak işareti veriliyor. Bu noktalarda sorunlar var" şeklinde konuştu.

 

"Seminerde çok hızlı bir ilerleme kaydedildi"

,Verilen seminerde çok hızlı bir ilerleme kaydedildiğini ifade eden Elikoğlu, "21 tane arkadaşımız bu seminerde sertifika kazanmaya hak kazandılar. Bu beklediğimiz düzeyde bir katılımdı. Normalde gazetelerin sayfalarında belli kalıplar vardı. Siz sadece haber metinleri değişiyordunuz. Gazete aynı gibi duruyordu. Başladığımız 27 Ağustos tarihinden geldiğimiz 1 Eylül tarihine kadar bence iyi bir ilerleme kaydettik.

 

Dediklerinizin devamının olması için sadece çalışanların bir gayret sarf etmesi yetmez, öbür taraftan gazete sahiplerinin olaya bakış açısı da değişmelidir." ifadelerine yer verdi. (Murat Dalgın / Sedat Karatay-İLKHA)