Anne ve babası ile sağlıklı bağ kurabilmiş, yeterli sevgi ve ilgiyi alabilmiş, kuralların ve sınırların net olduğu bir ailede yetişmiş gençlerin herhangi bir maddenin esiri olmaya ihtiyaç duymadıklarına dikkat çeken Şeyhmus Gernas Aslan, okul ve ailenin çocukla kurduğu iletişimin çok önemli olduğunu kaydetti.

"Uyuşturucu madde bağımlılığı bir kaçış yolu olarak ortaya çıkıyor"

Siirt İl Sağlık Müdürlüğü Bağımlılık Birimi Görevlisi Şeyhmus Gernas Aslan

10 yaşındaki bir çocuğun nasıl uyuşturucu madde ile tanıştığının sorgulanması gerektiğine dikkat çeken Aslan, "Çocukların madde bağımlılığı ile merak, sosyal çevre, kötü arkadaş gurupları sayesinde tanıştığını biliyoruz. Bu durum çocuğun hem aile ortamını hem de ergenlikle birlikte okul ortamını olumsuz manada etkiler. Aileler bu noktada tedirgin, Siirt'te de yakın zamanda madde bağımlılığına bağlı intihar vakalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Psikolojik problemler, aile ve iş hayatındaki travmalar uyuşturucu maddeyi bir kaçış yolu olarak gösteriyor." ifadelerini kullandı.  

"Çocuklara hayır demeyi öğretmemiz, onlara sorumluluk vermemiz lazım"

Uyuşturucu madde kullananların kısa süreliğine bir haz ve sahte mutluluk yaşadığını ifade eden Aslan, "Maddenin etkisi geçtiği anda psikolojik bir çöküntü yaşıyor. Bu çöküş kişinin özgüvenini kırıyor ve var olan problemi çözemeyeceği inanışı gerçekleşiyor.  Çoğunuz doğduğu andan itibaren ilk anne ve baba ile karşılaşıyor ve onları rol model alıyor. Anne ve baba çocuklarıyla açık iletişim, karşılıklı güven, sevgi ve ilgi gösterirlerse çocukları bir maddenin esiri olmaktan kurtarabilir. Çocuklarımıza hayır demeyi öğretmemiz, onlara sorumluluk vermemiz lazım. Çocuklara kurallar koyalım, çocuk ve ebeveyn bunu karşılıklı belirleyebilir." önerisinde bulundu.

"Çocukların doğru arkadaş seçimi önemli"

Özellikle çocukların anne ve babalarını rol model aldığına dikkat çeken Aslan, "Bağımlı olan bir anne ve babanın çocuklarının da madde öyküsünün olabileceğini öngörebiliriz. Veya evde madde bağımlısı olan bir bireyin olması çocukları olumsuz etkileyen bir risk faktörü olarak karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte çocukların ergenlik çağına girmesiyle birlikte farklı yaş guruplarıyla etkileşim halinde oluyor ve aileden sonra arkadaşlarıyla bir öğrenme sürecine giriyor. Çocukların doğru arkadaş seçimi önemli. Ebeveynler çocuğunun takıldığı arkadaşları bilmesi, onların ailelerini tanıması, okulda ve okul dışında katıldığı aktiviteleri bilmesi ve takip etmesi gerekiyor." uyarısında bulundu.

"Ebeveynler bu belirtilere dikkat! "Benim oğlum da madde bağımlısı olabilir mi?"

Ailelerin 'benim oğlum da madde bağımlısı olabilir mi' sorusunu sormalarının çok önemli olduğunu ifade eden Aslan, "Birtakım fiziksel ve psikolojik belirtiler ailelere destek olabilir. Çoğunuzun son zamanlarda kişisel bakımını ihmal ediyor olması, anlamsız bir şekilde el titremeleri, ağız kokusu, sık sık duş alma, bunula birlikte buna eşlik eden ani sinirlenme ve ani öfke patlamaları, son zamanlarda aşırı para harcama davranışları kafanızda soru işaretleri oluşturabilir, eğer evde birtakım değerli eşyaların kaybolması 'acaba benim oğlum madde bağımlısı olabilir mi' gibi bir takım soru işaretleri velilere bir manada destek olacaktır." ifadelerini kullandı.

"Madde bağımlısı olan ergenlerde okul başarısı ani bir şekilde düşme eğilimi gösterir"

Madde bağımlılığının aile boyutu olduğu gibi okul boyutunun olduğuna dikkat çeken Aslan, "Okul idaresi ve rehber öğretmenlere önemli görevler düşüyor. Rehber öğretmenler çocukların arkadaş çevresini ve okul başarısını gözlemleyebilir. Madde bağımlısı olan ve özellikle ergenlerde okul başarısı ani bir şekilde düşme eğilimi gösterir. Çocuğumuzun akademik başarısında bir düşüş gözlemliyorsak veli ve öğretmenler madde bağımlılığından şüphe edebilir. Okullarda sık sık madde bağımlılığı konusunda hem öğrenci hem de velilere madde bağımlılığı eğitimleri verilebilir. Hali, hazırda bu eğitimlerin de verildiğini biliyoruz." dedi. (İLKHA)