İstanbul Teknik Üniversitesi'nde yemekhane işletmesinin özelleştirilmek üzere ihale açılmasının ardından üniversite bünyesinde faaliyet gösteren sendikalar ve İTÜ öğrencileri ortak basın açıklaması yayınlayarak, duruma sert tepki gösterdi. Yayımlanan basın açıklamasında, İTÜ yemekhanesinin özelleştirilmesine izin vermeyeceği belirtildi.
Yemekhane işletmesinin özelleştirilmesine karşı olunduğu belirtilen açıklamada; yemekhane işletmesinin özelleştirilmesi durumunda bugün alınan hizmetlerin çoğunun alınamayacağına dikkat çekilerek, ihalenin gerçekleşmesi durumunda ihaleyi kazanacak firmaların boykot edileceği kaydedildi.
Binlerce çalışana ve öğrenciye hizmet veren yemekhanenin kapatılarak, özel sektörden hizmet alınması için ihaleye gidilmesine tepki gösterilen açıklamada, "Günümüzdeki ekonomik kriz koşulları, temiz, güvenli ve sağlıklı beslenme olanaklarının zorluğu düşünüldüğünde İTÜ yönetiminin bu girişimi, tüm öğrenciler ve çalışanlar tarafından büyük bir endişe ve tepki ile karşılanmıştır. Yemek hizmeti özelleştirilen diğer üniversitelerdeki; yemekten faydalanmayı bırakma, sağlık sorunları, toplu zehirlenme, fahiş fiyatlandırma, muhatapsız kalma vb. sayısız olumsuz sonuç ortada iken; kendi işçileri ile yemeğini yapan İTÜ'nün de bu yanlışa düşmesini kabul etmek mümkün değildir. Yemekhanenin özelleştirilmesinin bir diğer olası sonucu da yemekhane işçilerinin yaşayacağı mağduriyet olacaktır. Açılan ihale şartnamesinde belirtildiği üzere, özelleştirmenin gerçekleşmesi durumunda ihaleyi alacak olan firma kendi personeli ile çalışacak olup, mevcut yemekhane işçilerimiz, artık yemekhanede çalışamayacak ve geleceği belirsiz hale getirilecektir. Yıllardır İTÜ öğrencilerine ve çalışanlarına sağlıklı ve nitelikli yemek hizmeti vermek için zor koşullarda emek veren işçilerimizin, işlerinin elinden alınması, geleceklerinin belirsiz hale getirilmesi büyük haksızlıktır." denildi.
Açıklamanın devamında, "Bilindiği üzere 1970’li yıllardan itibaren kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi ve kamu kurumlarının özel sektör anlayışı ile yönetilmesi konusu, eğitim kurumlarına da sirayet ederek tüm kamusal alana yayılmış ve Anayasal ve temel haklar olan eğitim, barınma, sağlık vb. kazanımlarımız hak olmaktan çıkarılmaya çalışılmaktadır. İTÜ'de yaşanan gelişmelerin, bu genel politikalardan bağımsız olmadığının farkındayız. Öte yandan kamu kurumlarında hayata geçirilen özelleştirme uygulamalarının kamu hizmetini verenler ve yararlananlar açısından sonuçları da bilinmektedir. Kamu hizmetlerinin özel sektörün 'maliyet-kar' hesaplaması anlayışı içinde değerlendirilmesi, Anayasaya ve temel insan haklarına aykırıdır. Üniversitelerde sunulan hizmetlerin de halkın vergileriyle oluşturulan kamu kaynaklarından karşılanması sosyal devlet anlayışının bir gereği olup, İTÜ’de yaratılan öz kaynakların ve genel bütçenin İTÜ çalışanları ve öğrencilerinin yaşamını kolaylaştırmak için kullanılması, huzurlu ve mutlu bir çalışma ve eğitim-öğrenim ortamı yaratılması hakkımızdır."ifadelerine yer verildi. (İLKHA)