Adana'nın Pozantı ilçesinde 2001 yılında düzenlenen bir baskında katledilen Hizbullah Cemaati'nin önde gelen isimlerinden Selahaddin (Sülhaddin) Ürük, yakınları ve sevenleri tarafından Mardin'in Mazıdağı ilçesinde bulunan kabri başında düzenlenen anma programı ile yâd edildi.
Sunuculuğunu Hüseyin Aktumur'un yaptığı ve çok sayıda kişinin katıldığı program Taha Tuna'nın yaptığı Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Dava arkadaşı Abdulaziz Önen'in yaptığı konuşmayla devam eden program, Fahrettin Titiz'in yazdığı ve okuduğu şiirle devam etti ve son olarak da Abdulselam Kaya'nın okuduğu duayla sona erdi.
"Allah'u teala Onlara öyle bir mevki ve makam vermiş ki peygamberler bile kıyamet gününde gıpta ile bakarlar"
Şehitlik mertebesinin önemi hakkından konuşan Önen, peygamberlerin dahi şehitlik makamına gıpta ile baktığını ifade etti.
Şehit hakkında konuşan Önen, O'nun yaşantısıyla ve duruşuyla gerçek bir lider olduğunu ve herkesin gıpta ile baktığını ve dünyalık makamları İslam Davası için terk ettiğini söyledi.
Önen sözlerine şöyle devam etti:
"Allah'u teala Onlara öyle bir mevki ve makam vermiş ki peygamberler bile kıyamet gününde gıpta ile bakarlar. Peygamber efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) dahi demiştir ki, 'Ben de şehit olmak isterdim, hatta sonra dünyaya tekrar dönüp yeniden şehit olmak isterdim.' demiştir. Sahabelerin çoğunluğu da şehit olmuştur. Şehadet kesin kurtuluştur. Şehidler dışında hiç kimse öbür dünyadan buraya gelmek istemezler. Mal mülk Allah'ındır. Şehitler de bunun farkında. Hal böyle olunca neden bu alışverişten kaçalım. Zaten Allah-u Teala bu canı bizlere emanet olarak vermiştir. Ve bizler Şehitlerle bu olaya da şahit olduk. Ey burada bulunan şehitlerimiz, bu ticareti ne güzel yaptınız. Büyük bir teslimiyetle malınızı ve canınızı ortaya koydunuz. Burada bulunan Şehid Selahaddin abiyle arkadaşlık yapanlar vardır. Bu duruma bizden çok daha iyi şahitlik etmişlerdir. Malını, makamını ve mevkisini ortaya koyan Selahaddin abiye şahidiz."
"Şehit Hatip, Şehit Abdulvahhap Hoca, Şehit Selahaddin gibi şehidler bizim baş tacımız, abilerimiz, öncülerimiz, kardeşlermizdir"
Bu davanın Allah'ın davası olduğunu ve şehidler gibi çalışılması gerektiğini belirten Önen, "Bizler şehitler gibi çalışmalı ve çaba göstermeliyiz ki bizden sonraki nesillerde bizlerin şehitleri anladığı gibi onlar da anlasınlar. Bu yüzden vaktimizi ve çalışmamızı ona göre ayarlamalıyız. Onun için Şehit Hatip, Şehit Abdulvahhap Hoca, Şehit Selahaddin gibi şehidler bizim baş tacımızdır. Bunlar abilerimiz, öncülerimiz, kardeşlermizdir. Onların davaları bizim boynumuza borçtur. Onların davaları Peygamber'in davasıdır, Ebubekir'in, Ömer'in, Osman'ın ve Ali'nin davasıdır. Bu dava yücedir büyüktür. Bu yüzden Şehid Rehber, 'Bu dava çok yücedir. Ondan dolayıda en azizlerimi feda etmeliyiz.' demiştir. İlahi bizleri şehitlerin şefaatinden mahrum etme. Onların kanının bereketiyle bizlerin dünyasını bereketlendir. O çalışma azmini bizlerede ver." dedi. (İLKHA)