İmam bir kardeşimizin desteğiyle birkaç günlük bir doğu seyahatine çıktım. Daha çok Adilcevaz’da bir medresede kaldım. Bu yazıyı orada yazıyorum. Yola çıktığım gün Suriye’deki katliam haberini aldım. Kaldığım yerde televizyon yoktu. Risale-i Nur talebelerinin bir medresesiydi. Sağlıklı haber alabilmek için Doğruhaber Gazetesi’ni okumak istiyordum. Ama ne yazık ki Adilcevaz, Tatvan, Ahlat ve birkaç saat kaldığım Van’da uğradığım birçok gazete bayi ve kitapçıda gazetemize rastlayamadım.
 
Halka açık yerlerde gazetemiz satılmıyordu. Alıp okuduğum diğer gazeteler ise beni hiç tatmin etmedi. Çünkü haberleri, yorumları ve köşe yazıları çelişkilerle doluydu. Takım tutar gibi taraf tutuyorlardı ve destekledikleri cephenin her iddiasını sorgulamadan hemen kabul ediyorlardı. Sonunda internet üzerinden Doğruhaber’e ulaştım ve okuduğum yazı ve yorumlar gönlüme su serpti, beni aydınlattı.

Doğruhaber Gazetesi’nin önemini, elzemiyetini bir kez daha idrak ettim.
Doğruhaber gerçekten bir okul. Okuyucusuna saf, berrak su içiren, zihnini bir kandil gibi aydınlatan bir mektep…
Doğruhaber, ümmetin maslahatını ve vahdetini her şeyin üstünde tutuyor. Grup çıkarlarını değil, hakkı ve hakikati rehber ediniyor. Taassuba, mezhepçiliğe, grupçuluğa asla pirim vermiyor. Kendi aleyhinde bile olsa haktan, hakikatten taviz vermiyor. Kınayanın kınamasından korkmadan doğruları dobra dobra söylüyor.
 
Güçlünün değil, haklının yanında yer alıyor.
Doğruhaber; haksızlığa, günaha, harama bulaşma endişesi taşıyan bir gazete. Yazılarından, yorumlarından Allah katında hesaba çekileceği bilincine sahip olan, ümmetin kurtuluşu için çırpınan, ümmetin acılarını kalbinin ta derinliklerinde hisseden bir gazete. İlmiyle âmil yazarları aynı zamanda yaşar olan bir gazete. Mustaz’af olan, mustaz’afların sözcüsü olan bir gazete.

Ve en önemlisi emperyalist güçlerin İslam ümmeti üzerindeki plan ve projelerinden, sinsi oyunlarından, yalan yanlış haberlerle bilgi kirliliği oluşturup hakkı batıl, batılı hak gösteren medyatik linç kampanyalarından, ümmeti parçalamaya yönelik şeytani haber ağlarından haberdar bir gazete… Büyük şeytan Amerika’nın, siyonist düşman israil’in ve bütün bir şer cephenin Müslümanların arasındaki ihtilafları kaşıyarak onları güçsüz düşürme, parçalama, gaflet ve zaafa mahkûm etme ve böylece büyük İslam ümmetini köleleştirme hedeflerine uyanık bir bilinçle karşı duran, ümmetin evlatlarını birleştirmek için çırpınan, vahdet için feryat eden bir gazete…

Böyle bir gazetenin yeterince halka ulaşamaması, kamuoyu oluşturamaması, çoğunlukla camiamızın fertleri tarafından okunması büyük bir kayıp! Türkiye Müslümanları için, Türkiye’deki İslami hareket için büyük bir kayıp!
Davamıza, ümmetimize hizmet etmek isteyen, Müslümanların vahdetini arzulayan, şeytani güçlerin bilgi ağlarının oluşturduğu kirlilikten şikâyetçi olan, ümmet evlatlarının saf dimağlarının iğfal edilip, düşman kamplara bölünmesi karşısında acı duyan kardeşlerimden rica ediyorum! Mazlumların gür sesi olan gazetemize sahip çıkın! Mazlumların hizmetkârı olan gazetemize sahip çıkın!

Bunca tuğyan, bunca katliam karşısında ne yapabilirim diyen kardeşlere rica ediyorum: Bir okul olan gazetemize sahip çıkın! Bilin ki sağlıklı bir İslami mücadele ancak sağlıklı kaynaklardan beslenmekle mümkün olur. Her bir kardeş beş kişiyi bu gazeteye abone yapmalıdır. Çok şey mi istiyorum?

Haydi! Davamızın sözcüsü olan gazetemizi mazlum halkımızla buluşturma kampanyasına! Selam ve dua ile…
 
Sadullah Aydın / doğruhaber