Kontrolsüz bir şekilde toprağa verilen suyun hem israfa neden olduğunu hem de ürüne ve toprağa büyük zararlar verdiğini ifade eden Doğan, bu nedenle vahşi sulamadan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğine işaret etti.
Tarımsal ve sanayide kullanılan su kaynaklarının tasarruflu bir şekilde kullanılıp korunması gerektiğinin altını çizen Doğan, su zengini bir ülke olmadıklarını, dolayısıyla su kaynaklarının asla heba edilmemesi gerektiğini söyledi.
Özellikle çiftçilerin bilinçlendirilerek suyun daha etkin ve verimli kullanılması gerektiğine vurgu yapan Doğan, modern sulama sistemlerinin kullanılmasıyla ilgili hükümetin çiftçilere yönelik bir çalışma başlatması gerektiğini kaydetti.
Ebubekir Doğan
"Su kaynakları sonsuz değil"
Dünyadaki su kaynaklarının sanki sonsuz olduğu, sürekli bir kaynak olduğu düşünülmesinin çok yanlış olduğunu dile getiren Doğan, "Aslında böyle bir şey yok. Dünyadaki bütün yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının ana kaynağı yağışlardır. Ama temelde su deposu olan yağış şekli kar yağışlarıdır. Ancak dünyadaki bütün su kaynakları sonsuz değildir. Mutlaka bir rezervi, kapasitesi ve potansiyeli vardır. Bu da yağışlara bağlı bir potansiyeldir. Su açısından çok fakir bir ülke olmasak da su zengini bir ülke değil. Dolayısıyla su kaynaklarımızı çok tasarruflu ve idareli kullanmamız gerekiyor." dedi.
"Su kaynaklarımızı korumalıyız"
Öncelikli olarak sanayide, tarımda ve evlerde bile suyu çok tasarruflu kullanmak gerektiğini belirten Doğan, şöyle devam etti:
"Sularımızı tasarruflu kullanmamız için öncelikle akıtılan suların, eğer mümkünse temizlenerek tekrardan kullanılır hale gelmesini sağlamalıyız. Bunu yapamıyorsak bile en azından özellikle tarımda vahşi sulamadan vazgeçilmesi, damlama sulama veya yağmurlama sulama dediğimiz sulama sistemlerini kullanarak çok daha tasarruflu hale geçebiliriz. Bu şekilde daha az suyla aynı verimde tarım yapılabiliyor. Su kaynaklarımızı korumamız lazım."
Tüm dünyada küresel ısınmadan kaynaklı bir kuraklığın yaşandığına dikkat çeken Doğan, bu nedenle güvenli bir şekilde gıdaya ulaşmada ciddi sıkıntıların yaşanabileceğini ifade etti.
"Su kaynaklarımızı tasarruflu kullanmak zorundayız"
Bu sıkıntıyı gören gelişmiş ülkelerin son yıllarda gıda stoku yaptığını aktaran Doğan, "Özellikle stratejik ürüne sahip olan mısır ve buğday gibi ürünleri şimdiden stoklamaya başlamışlar. Niye? Çünkü gelecekte dünyada yaşanacak olan kuraklık nedeniyle tarımsal üretimde çok ciddi azalma olacağını biliyorlar ve şimdiden önlem almaya çalışıyorlar. Bizler bunu bir bütün olarak görmeliyiz. Tarımsal sulama kaynaklarımızı veya insan ve sanayi için kullandığımız su kaynaklarımızı çok daha tasarruflu kullanmalı, temkinli kullanarak korumalıyız." dedi.
"Vahşi sulama verimli toprağı alıp götürüyor"
Tarımda suyun tasarruflu kullanılmasının toprak erozyonunun da önüne geçilebileceğini kaydeden Doğan, "Çünkü vahşi sulamayla sularımız boşa akıyor, gri akıyor ve toprak akıp gidiyor. Aynı şekilde verimli topraklarımızı alıp götürüyor. Bu anlamda çok ciddi bir zarar meydana geliyor. Sularımızı tasarruflu kullanmaya çalışırken aynı şekilde torağımızı da korumuş oluruz. Dolayısıyla bu noktada çok dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum."
"Bu sorun için bir proje çizilmeli"
Bu konuda çiftçilerin desteklenip hükümetin bir politika belirlemesi gerektiğini belirten Doğan, şunları söyledi:
"Bütün sektörlerde kâr marjı en düşük olan sektör tarımdır ve çiftçi de bununla uğraşıyor. Dolayısıyla çiftçi bununla idamesini sağlarken, kâr etmeye çalışıyor ama basınçlı sulama sistemleri gibi teknik olan tasarruflu sulama sistemine geçmesi için mutlaka desteklenmesi gerekiyor. Yetkililerin bu konuda oturup bir plan ve proje çizmesi lazım. Çünkü çiftçinin tek başına bunu başarabileceğini sanmıyorum. Çünkü vahşi sulama topraktaki ilaç ve gübre kalıntılarını, yeraltı içme su kaynaklarına kadar taşıyıp kirletmesi sonucunda insan sağlığına da çok zarar verebiliyor." (İLKHA)