BATMAN - Memur-Sen Batman Şube Başkanı M.Şafi Özperk, Suriye`deki son gelişmelere ve müdahale tartışmalarıyla ilgili açıklama yaparak Suriye`ye yapılacak askeri müdahalenin ikinci bir işgale dönüşmemesi ve oradaki İslami gruplara yönelik bir operasyon olmaması temennisinde bulundu.
BM üç maymunu oynadı
Halkı Müslüman olan Türkiye`nin en uzun sınır komşusu Suriye`de 3 yılı aşkındır trajedilerin ve Halepçe`lerin yaşandığını söyleyen Özperk, "3 yıldır dünya kamuoyu ve Birleşmiş Milletler, güvenlik konseyiyle beraber maalesef üç maymunu oynadı. Bin 3 yüzü aşkın insanların kimyasal silahlarla öldürülmesinden sonra tepkilerin yükseltilmesi umut vericidir. Fakat aynı günlerde Birleşmiş Milletlerin silah denetçilerinin Suriye`de bulunduğu bir zamanda fosfor bombasının kullanılması tabiri caizse vurdumduymazlığın ve zulmün zirveye çıkmasıdır" dedi.
Halkı Müslüman olan Türkiye`nin en uzun sınır komşusu Suriye`de 3 yılı aşkındır trajedilerin ve Halepçe`lerin yaşandığını söyleyen Özperk, "3 yıldır dünya kamuoyu ve Birleşmiş Milletler, güvenlik konseyiyle beraber maalesef üç maymunu oynadı. Bin 3 yüzü aşkın insanların kimyasal silahlarla öldürülmesinden sonra tepkilerin yükseltilmesi umut vericidir. Fakat aynı günlerde Birleşmiş Milletlerin silah denetçilerinin Suriye`de bulunduğu bir zamanda fosfor bombasının kullanılması tabiri caizse vurdumduymazlığın ve zulmün zirveye çıkmasıdır" dedi.
Suriye`deki göçler üzücüdür
Suriye`ye bir askeri darbenin yapılmasının söz konusu olduğunu belirten Özperk, "Umuyoruz ki, askeri müdahale ikinci bir işgale dönüşmez. Oradaki rejime karşı 3 yıla yakındır silahlı mücadele veren İslami gruplara yönelik bir operasyon olmaz. Yine umut ediyoruz ki, bu askeri operasyon olursa şayet Suriye`yi İsrail güdümünde bir ülke haline dönüştürmez. Özellikle Kürt kardeşlerimizin yaşadığı bölgelerdeki son Irak`a göçler bizleri derin bir şekilde endişelendirmektedir. Aynı zamanda Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı yerleşimlerde rejime karşı mücadele etmesi gereken insanların birbirine karşı cephe alması daha önce 90`lı yıllarda bölgede tanık olduğumuz faili meçhullerin gündeme gelmesi bizleri gerçekten üzmektedir" ifadelerini kullandı.
Suriye`ye bir askeri darbenin yapılmasının söz konusu olduğunu belirten Özperk, "Umuyoruz ki, askeri müdahale ikinci bir işgale dönüşmez. Oradaki rejime karşı 3 yıla yakındır silahlı mücadele veren İslami gruplara yönelik bir operasyon olmaz. Yine umut ediyoruz ki, bu askeri operasyon olursa şayet Suriye`yi İsrail güdümünde bir ülke haline dönüştürmez. Özellikle Kürt kardeşlerimizin yaşadığı bölgelerdeki son Irak`a göçler bizleri derin bir şekilde endişelendirmektedir. Aynı zamanda Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı yerleşimlerde rejime karşı mücadele etmesi gereken insanların birbirine karşı cephe alması daha önce 90`lı yıllarda bölgede tanık olduğumuz faili meçhullerin gündeme gelmesi bizleri gerçekten üzmektedir" ifadelerini kullandı.
Kürtler adına siyaset yaptığını savunanlar adil olmalı
Tüm kesimleri zulme ve diktatörlere karşı bir olmaya davet eden Özperk, "Buradan Suriye`deki bütün unsurlara zulme ve diktatör rejime karşı bir olmaya, güçlerini birleştirmeye ve kimseyi dışlamadan, ezmeden birleşmeye davet ediyoruz. Aksi takdirde Kürt bölgesinde yaşanan bu iç çatışmaların zararı herkese dokunacaktır. Tek faydası rejime olacaktır. Ne hazindir ki, Kürtler adına siyaset yürüttüğünü, Kürtlerin bağımsızlığını, özerkliğini savunan lider pozisyondaki bazı insanların Şam`ın Doğu Guta bölgesine yapılan kimyasal silah saldırısına arka çıkması ya da `Esed rejimi bunu yapmamıştır` deyip topu muhaliflere atmak da ciddiyetle ve dürüstlükle bağdaşmayan bir davranıştır. Bu anlamda Kürtler adına siyaset yapan insanları adil olmaya, şeffaf olmaya, bütün gruplara eşit mesafede durmaya ve iç çatışmalara son vermeye davet ediyoruz" diye konuştu. (M.Fatih Akgül - İLKHA)
Tüm kesimleri zulme ve diktatörlere karşı bir olmaya davet eden Özperk, "Buradan Suriye`deki bütün unsurlara zulme ve diktatör rejime karşı bir olmaya, güçlerini birleştirmeye ve kimseyi dışlamadan, ezmeden birleşmeye davet ediyoruz. Aksi takdirde Kürt bölgesinde yaşanan bu iç çatışmaların zararı herkese dokunacaktır. Tek faydası rejime olacaktır. Ne hazindir ki, Kürtler adına siyaset yürüttüğünü, Kürtlerin bağımsızlığını, özerkliğini savunan lider pozisyondaki bazı insanların Şam`ın Doğu Guta bölgesine yapılan kimyasal silah saldırısına arka çıkması ya da `Esed rejimi bunu yapmamıştır` deyip topu muhaliflere atmak da ciddiyetle ve dürüstlükle bağdaşmayan bir davranıştır. Bu anlamda Kürtler adına siyaset yapan insanları adil olmaya, şeffaf olmaya, bütün gruplara eşit mesafede durmaya ve iç çatışmalara son vermeye davet ediyoruz" diye konuştu. (M.Fatih Akgül - İLKHA)