Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca, dijital platformların bilinçsiz kullanımının çocuklarda olumsuz durumlara sebep olabileceği belirtilerek ailelere çocukların sanal dünyada yalnız bırakılmamaları konusunda uyarılarda bulunuldu.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, çocukları dijital ortamlardaki riskli içeriklerden korumak amacıyla çalışmalar yürütüldüğü, bu doğrultuda çocukların dijital risklerden korunması ve mahremiyet bilincinin kazandırılması amacıyla "Dijital Risklerden Korunma Eğitimi ve Mahremiyet Eğitimi" verildiği bildirildi.
Dijital Risklerden Korunma Eğitimi ve Mahremiyet Eğitimi'nin yanı sıra ailelerin çocuklarını dijital dünyanın kötülüklerinden koruması için tavsiyelerde de bulunulan açıklamada, çocukların dijital platformlarda kişisel bilgilerinin ve detaylı görsellerinin paylaşılmasının riskler barındırdığına işaret edildi.
Aile Danışmanı Hasan Hüseyin Öğretici, konuyla ilgili İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, bakanlığın açıklamasının yerinde yapılmış ama geç kalınmış olduğunu belirtti.
Aile ve Hizmetler Bakanlığı'nın uyarısının geç kalınmış bir açıklama olduğunu vurgulayan Öğretici, "Sosyal medyayı daha bugün kullanmıyoruz, yıllardır halk olarak sosyal medyanın içerisinde varız ve dünyada en çok kullananlar sırasında üst seviyedeyiz. Bu durumun kesinlikle Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı'ndan tutun birçok bakanlık tarafından toplumun bilinlendirilmesi gerekiyor hatta bu durumun okullarda ders olarak müfredatta işlenmesi bile gerekiyor. Çok bariz bir şekilde hayatımızın içerisinde olan bir olay ve hayatımızı ciddi manada etkileyen hatta başkalarının hayatını etkileyen bir olaydır sosyal medya. Bu noktada çok yerli hatta çok geç kalınmış bir açıklama diye düşünüyorum." dedi.
"Çocuklarımızın mahremiyetini en başta kendimiz korumalı ve çocuklarımızı da kendi mahremiyetlerini koruyacak şekilde eğitmeliyiz"
Aile Danışmanı Hasan Hüseyin Öğretici
Çocukların sosyal medyada aleni bir şekilde paylaşılmamasının öncelikle ailelerin vazifesi olduğunu vurgulayan Öğretici, "İstismar noktasında maalesef ki kötü insanlar olduğu için bu durum istismara çok açık bir olaydır. Her noktada çocuklarımızın mahremiyetini en başta kendimiz korumalı ve çocuklarımızı da kendi mahremiyetlerini koruyacak şekilde eğitmeliyiz. Sonuçta küçücük çocuklarımız bile artık sosyal medyayı kullanır hale geldiler. Bilinçsizce sosyal medya kullanımı çocuğun kendi mahremiyetini doğrudan paylaşmasına sebep olarak birçok insana özel bilgilerini vermesinden dolayı istismara uğrayabilir, başına birçok sıkıntı ve belanın açılabilir hatta ucu yanlış şeylere kadar ulaşabilir. Kendimiz öğrenmeli ve çocuklarımızı bu noktada bilinçlendirmeliyiz. Çocuğumuza sosyal medyayı nasıl kullanacağını öğretmemiz ve çocuğumuzu eğitmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Sosyal medyanın sınırlarını gerek dini gerek kültürel gerekse de psikolojik anlamda çizmezsek hem kendimiz için hemde başka insanlar için çok sıkıntılı bir mevzu olarak karşımıza çıkar"
Sosyal medya kullanımının sınırları olması gerektiğini vurgulayan Öğretici, "Aile ve akraba çevremizden tutun da arkadaş çevremizde bile ilişkilerimizin bir sınırı var, komşumuzla belli bir mahremiyetimiz var. Ne kadar yakında olsa akrabalarımızla bile bir mahremiyet sınırımız var. Yeri geldiği zaman annenin çocuğuyla bile bir mahremiyet sınırı var. Nasıl olur ki sosyal medyanında sınırları olmasın? Sonuçta kendi sosyal hayatımızla orada bir nevi sosyalleşiyoruz. Eğer sınırlarını kendimiz gerek dini gerek kültürel anlamda gerekse de psikolojik anlamda birçok açıdan çizmezsek hem kendimiz için hemde başka insanlar için çok sıkıntılı bir mevzu olarak karşımıza çıkar. Sosyal medyanın bir sınırı olması gerekiyor, bu sınırı da en iyi çizecek şey kendimiziz ve sonra bunun sınırlarını devlet büyüklerimizin de gerek bakanlıklar gerek okullarda eğitimini vermesi ve insanları bilinçlendirmesi gerekir." diye belirtti.
"İslam dini bütün kuralları koymuş, o kuralları hayatımızda uyguladığımız gibi sosyal medyada da uygulamamız gerekiyor"
Müslüman bir ailenin sosyal medya kullanma kılavuzunun Allah Resulü (as) olması gerektiğinin altını çizen Öğretici, "Peygamber Efendimiz (sav) çok sosyal bir insan ve çok sosyalliğini her çevrede görebiliyoruz. Aile çevresinde, dost çevresinde tamamen topluma önder bir lider olarak kendisi bu noktada bize örnek oluyor. Bizde sosyal medyayı kullanırken sonuçta sosyal medya sosyalliğimizi arttıran bir olay; arkadaş çevremizin bir nevi sanala dökülmüş halidir nasıl ki dinimizin arkadaşla aramızdaki fıkha, aile fıkhına, toplum fıkhına girdiği gibi her detayı dinimizden öğreniyoruz. İslam dini bütün kuralları koymuş, o kuralları hayatımızda uyguladığımız gibi sosyal medyada da uygulamamız gerekiyor. Müslüman bir ailenin sosyal medya kullanma sınırı ve rehberi tamamen Kur'an ve Sünnettir. Kur'an'a ve Sünnete göre kullandığı zaman çok verimli ve güzel şeylere sebep olurken kullanmadığı zaman Allah muhafaza bu durumun vebali ve hesabı da olacaktır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)